Seçimlerin ardından değişen ekonomi yönetimi, artan döviz ihtiyacını karşılamak için çeşitli temaslarda bulundu. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu kapsamda yeni yurt dışı borçlanmasına hazırlandığı ve 5 yıl vadeli dolar cinsi sukuk ihracı için bankaları yetkilendirdiği belirtildi. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ihraç için Emirates NBD Capital, HSBC, JPM, Kuwait Finance House ve QNB Capital yetkilendirildi.
Son yıllarda uygulanan ekonomi politikaları ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervleri erirken, Türkiye’nin döviz ihtiyacı artmaya devam ediyor. TL’deki değer kaybı durdurulmazken, döviz kurlarında artış yeni rekorlara imza attı. Dolar, geçen haftayı 28,40 TL seviyesinden tamamlarken; yeni haftanın ilk işlem gününe 28,42 TL’den başladı. Kur, açılış sonrasında 28,4314 TL’ye kadar yükselirken, böylelikle piyasalar açıkken gördüğü en yüksek seviyeye ulaştı.
Aynı zamanda dolar, dün Türkiye piyasalarının kapalı olduğu saatte uluslararası piyasalarda 28,51 TL’ye kadar çıkarken; 3 Kasım’da sığ piyasada rekor seviyesini 28,58’e çıkarmıştı. Euro’da da yükseliş sürüyor. Euro fiyatları sığ piyasada 30,71 TL’ye tırmanırken, İngiliz sterlini ise aynı 35,2122 TL seviyesinde işlem gördü. Kurlar rekor kırarken, seçimin ardından göreve gelen yeni ekonomi yönetimi döviz ihtiyacını karşılamak için yabancı yatırımcılarla temaslarda bulunurken, bu kapsamda yeni adımlar attı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni yurt dışı borçlanmasına hazırlandığı belirtildi. Bloomberg’in haberine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı 5 yıl vadeli dolar cinsi sukuk ihracı gerçekleştirecek. Hazine’nin 5 yıl vadeli dolar cinsi sukuk ihracı için bankaları yetkilendirdiği belirtildi. Hazine ve Maliye Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ihraç için Emirates NBD Capital, HSBC, JPM, Kuwait Finance House ve QNB Capital yetkilendirildi. Bakanlık bu yıl yurt dışı piyasalardan 7,5 milyar dolarlık borçlanma gerçekleştirmişti. 2023 yılında bakanlık dış piyasalardan 10 milyar dolarlık borçlanma yapılmasını planlamıştı.
‘DIŞ KAYNAĞIN ÖNEMLİ PARÇASI’
Fitch Ratings Küresel İslami Bankacılık Grubu Başkanı Bashar Al-Natoor, son dönemde Körfez ülkeleriyle yeniden güçlenen ilişkilerin Türkiye’de İslami finans alanındaki yatırımları desteklemesinin beklendiğini belirtti. Al-Natoor, Türk hükümetinin Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) gelecek 3 yıl içinde gerçekleşmek üzere yaklaşık 51 milyar dolar tutarında yatırım taahhüdü aldığını belirterek, “Bunun yaklaşık 8 milyar dolarlık kısmı sukuk tahvili alımını içeriyor. Bu sukuk ihracının dış finansmanın önemli bir parçası olduğunu gösteriyor” dedi. Al-Natoor, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden oluşan Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinde finans ve bankacılık hizmetlerinin ağırlıklı olarak İslami finansa dayalı olduğuna işaret etti.
‘İSLAMİ FİNANS SEKTÖRÜ 100 MİLYAR DOLARA ULAŞACAK’
Fitch, Türkiye’de İslami finans sektörünün hükümetin de desteği ile 100 milyar dolara ulaşacağını tahmin etti. Fitch Ratings, Türkiye’de büyüklüğü Eylül 2023’te 90 milyar doları aşan İslami finans sektörünün önümüzdeki birkaç yıl içinde 100 milyar dolara ulaşacağını öngördü. Fitch, bu rakamın İslami bankaların Türk bankacılık sektörü varlıklarının 2025’e kadar 2023’ün ilk 9 ayındaki yüzde 8,5’den yüzde 15’e ulaşmasını hedefleyen hükümet için sektörün stratejik önemi ile desteklenmekte olduğunu vurguladı.
“Yukarıdan aşağıya destek, hızla genişleyen üç kamu sahipli İslami banka ile birlikte net” değerlendirmesini yapan Fitch, Sukuk’un aynı zamanda devlet fonlama araç setinin de önemli bir parçası haline geldiğini de belirtti. “Türkiye varlıklar açısından dünyadaki en büyük 7. İslami bankacılık pazarı olarak öne çıkıyor” ifadelerini kullanan Fitch’in analizine göre Türkiye ile Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkeleri arasında güçlenen ilişkilerin İslami finans piyasasını olumlu etkileyeceği ve hükümetin doğrudan yabancı yatırımları çekmesine yardımcı olacağı öngörülüyor.
