Deprem bölgesinde çalışmalar yapan STK'lardan biri olan Hayata Destek Derneği, son acil durum raporunu açıkladı. Depremden etkilenen 3 bin 803 hane ve 20 bin 888 kişiyle yapılan görüşmelere dayanan raporda, depremden sonra hem çocuk işçiliği hem de çocuk evliliklerinde artış yaşandığına dikkat çekildi. Çocuk yaşta evlilik yüzde 21, çocuk işçiliği yüzde 48 arttı. Ayrıca aileler gıda harcamalarını da azaltmaya başladı. Temel hizmetlere erişmeye çalışanların yüzde 44’ü bunu başaramadığını söyledi.
6 Şubat depremlerinin ardından bölgede yapılan araştırmalar afetin en çok çocukları vurduğu belirlendi. Deprem bölgesinde çalışmalar yapan insani yardım kuruluşlarından biri olan Hayata Destek Derneği, son acil durum raporunda, afet sonrası iyileştirme çalışmalarını aktif biçimde yürüten 26 sivil toplum kuruluşunun ihtiyaç analizlerinin çıktılarına yer verdi.
Depremden etkilenen 3 bin 803 hane ve 20 bin 888 kişiyle yapılan görüşmelere dayanan raporda, depremden sonra hem çocuk işçiliği hem de çocuk evliliklerinde artış yaşandığına dikkat çekiliyor. Araştırma Hatay, Maraş, Adıyaman ve Malatya’da yaşarken depremden etkilenen kişilerle tam 44 ilde gerçekleştirildi. Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre araştırmaya katılan hanelerin 2.959’u Suriyeli, 664’ü Türkiyeli ve 180’i ise diğer uyruklulardan oluştu.
SON 6 AYDA AFETZEDELERİN YÜZDE 44 TEMEL HİZMETLERE ERİŞEMEDİ
Araştırmaya göre en çok aranan bilgiler yüzde 32 ile temel hizmetlere erişim, yüzde 24 ile deprem yardımları hariç mali/maddi yardım, yüzde 19’la sosyal yardım ve yüzde 15’le İl Göç İdaresi hizmet ve prosedürleri oldu. Son altı ay içinde, bu hizmetlere erişmeye çalışanların yüzde 44’ü başaramadığını söyledi.
HER 5 KİŞİEN BİRİ KAMU HİZMETİ SAĞLAYANDAN RANDEVU ALAMADI
Hizmetlere erişimin önündeki başlıca engeller ise şöyle sıralandı: Kamu hizmet sağlayıcılarından randevu alamama yüzde 21. Hizmet sağlayıcıların sınırlı operasyonel kapasitesi yüzde 17. Mali zorluklar yüzde16.
EĞİTİMİ SÜRDÜRMENİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL EKONOMİK DURUM
Araştırmada katılımcılara eğitime devam edemeyen çocuklar da soruldu. Depremzedelerin yüzde 35’i çocukların eğitime devam etmesinde karşılaştıkları en büyük zorluğun maddi kısıtlamalar olduğunu belirtirken, bunu yüzde 18’le akran zorbalığı takip etti.
YÜZDE 83'ÜNÜN MALİ DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞTİ
Sorulan sorulardan biri ise çalışma yaşamına ilişkin oldu. Buna göre kayıt dışı çalışma oranı mültecilerde yüzde 65, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarında ise yüzde 27 oldu. Katılımcıların neredeyse üçte biri ise hiçbir hane üyesinin çalışmadığını belirtti. Görüşme yapılan kişilerin yüzde 83’ü ise mali durumlarının kötüleştiğini aktardı. Araştırmaya ilişkin raporda “Ekonomik olarak hayatta kalmak amacıyla uygulanan en yaygın strateji ise gıda harcamalarını azaltmak” denildi.
DEPREMDEN SONRA HANE İÇİ ŞİDDET ARTTI
Afetten etkilenen kişilere, koruma riskleri arasında öne çıkan vakalar da soruldu. En dikkat çekici cevaplar ise bu soruya verildi. Araştırmaya katılanların yüzde 48’i çocuk işçiliğinde, yüzde 21’i çocuk yaşta evlilikte artış gözlemlediğini belirtti. Yüzde 28’i hane içi şiddetin arttığını söyledi.
Yüzde 15’i ise kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddet olaylarının arttığını gözlemlediğini veya duyduğunu ifade etti. Gözlemlenen diğer sorunlar arasında en öne çıkan ise yüzde 28’le zorla dilendirilen çocuklar oldu.
