6 Şubat depreminde esnafların yaşadıkları araştırıldı

6 Şubat depreminde esnafların yaşadıkları araştırıldı

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı yıkım için çalışmalar sürüyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve odalar, afet döneminde yaşananları araştırmaya devam ediyor. Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği ve Ahi Enstitüsü ortaklığında hazırlanan 'Afetin Esnafları Hasar Raporu' çalışmasında yaşananlar gözler önüne serildi.

Afetin Esnafları Hasar Tespit Raporu; Dünya Esnaf Sanatkarlar Derneği bünyesindeki Ahi Enstitüsü; İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile yürüttüğü “Ahilik Töresi Afet Bilinci Güvenli Millet, Güvenli Devlet” başlıklılar projesi kapsamında 6 Şubat’ta deprem ve daha sonra sel felaketiyle karşı karşıya kalan Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya illerinde 37 esnaf ve sanatkarlar odaları başkanları, esnaf sanatkarlar röportajlar yapıldı.

Bu röportajlar da afet ve acil durumlarda esnaf ve sanatkarların toplumsal rolü, yaşadıkları sorunlar, tespit edilen hasarlar ele alındı. Çalışmanın çıktısı olarak yeniden imar ve iskanda, finans, üretim ve istihdam durumlarını analiz eden filmler ile çevrimiçi toplantılar yapılacaktır.

Raporda yer alan başlıklar ve öneriler;

CUMHURBAŞKANI, HÜKÜMET:

-Siyasi ortam kızsın, 3 gün Adıyaman sahipsizdi. -9’larda gece sabahlara kadar insanlar dışarıda kaldı.

-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmemizde de bunu anlattım. Ticareti ayağa kaldırmadığınız bir memlekette ayağa kaldıramazsınız. Hükümetimize güveniyoruz

-Hükümet kredileri kartopu gibi büyüttü. İnsanoğlu olayı büyütürse büyür küçültürse küçülür. Şimdi bunlar olayı büyüttüler, ertele, ötele, ertele, ötele…Esnaf ve sanatkar sevgisi bakışıyla merkezine ona, afet de ilgili bir proje geliştirseydi Ticaret Bakanı, bu sorunların hepsini hallederdi. Bütün ülke içinde esnafı kattı, adam diyor ki benim binamı yıktı orta hasarlı yıktı, ya kardeşim benim yerim yok, ben nerede çalışacağım nerede yapacağım yerim yok.

-Cumhurbaşkanımıza inşallah bir an önce burayı ayağa kaldırır.

-Bugün BAĞ-KUR primlerine girdilere bakın elektrik su parası çek senetlerimizin çoğunun geri dönmesi ama kazancımızın olmadığını bunları ödeyemediğimizi sayın bakanlarımıza anlattık ama bir arpa boyu yol alamadık.

1kapak.jpg

-Yeni gelen valiye “Malatya'yı bir gezin dedim ben. “Bugün gezdim hayalet şehre benziyor hiçbir yerde ışık yanmıyor” dedi. Şimdi böyle bir şehirde ne istihdam olur ne gelir olur ne kazanç olur ne de insanların yerinde tutabilirsin.

-En büyük sorunumuz sayın Cumhurbaşkanımıza Malatya'yı ya tam olarak anlatamadığını Malatya'nın böyle yıkılmadığını göstermediğini insanların gelip arabayla gelip belli bir bölgeyi gezdi yani işte Abdullah Gül parkı Sümerbank'ın önünde belediyenin önünde burada bir yıkıntı yok yeşillik alan sadece gelen devlet adamlarına oraya gezdirip göstermesi insanların da gidip gerçekten Malatya'nın yıkılmadığına, Malatya'nın can kaybı olduğuna gidip yukarıda anlattıkları zaman Malatya hep geri plana atıldı.

-Cumhurbaşkanımızın Malatya’yı helikopterden gezerek görmesini talep ediyoruz.

-Cumhurbaşkanımızın BAĞKUR primlerinin 7200 güne indirilmesi konusunda sözünü yerine getirmesini istiyoruz.
havalar soğuyacak kış geliyor yetkililer bir an önce ellerini çabuk tutmaları lazım. Malatya’da baya yeni bina yapıldı onların bitirilmesi lazım, bitirilmeyecekse konteynerlerin klimalarla şunlarla, bunlarla desteklenmesi lazım çünkü Malatya’nın soğuğu fena, bu insanların perişan olmaması lazım.

-Hükümetten bunu istiyorum, liyakatli insanlar milletvekili de olsa belediye başkanı da olsa il başkanı da olsa liyakatli insanların başa gelmesini istiyorum. İşi bilen insanların başa gelmesini istiyorum, ayrımcılık yapmayan insan olarak çalışan insanların başa gelmesini istiyorum. Özellikle cumhurbaşkanıma buradan sesleniyorum. Ne olur Şanlıurfa'ya gönderdiğiniz her insan liyakatli olsun.

YEREL YÖNETİMLER:

-Esnaf ve sanatkarların hayatlarının devam noktasında yerel yöneticilerimizin daha aktif rol oynamasını istiyoruz. Vatandaşın birebir muhatap olduğu Kahramanmaraş belediye başkanı ve yöneticilerinin daha aksiyon bir rol almasını istiyoruz. Sürekli yıkılarak bir yere varamayız. Sürekli yıkılan bir yerleri vatandaş ve esnaflar artık görmekten moral bozukluğu ile gittikçe stresli bir ortamda kalmaktadır ve tansiyon giderek de yükselmektedir.

-Kahramanmaraş belediye başkanımdan küçük esnaflarla diyalog içerisinde olması lazım. Onların da fikirlerini alınması lazım. Yapılan proje esnaflara sorulmuyor. Bu caddelerde ki yerlerin sahiplerine, tapunun sahiplerine, gerçek sahiplerinin fikirleri ve görüşleri alınmamaktadır. Bu görüşlerin alınması çok önemlidir. Esnaflarımızın da nasıl toplumda önemli bir yeri varsa bunun yapımında da iş yerlerimizin mutlaka ve mutlaka esnaflarımızla yani kanaat önderlerimizle birebir diyaloğa geçip onlarında fikirlerini sormaları gerekmektedir.

-Kahramanmaraş’ta yerelde belediye başkanlarımız bizlere daha böyle bu konu da ne yapmamız gerektiğini, nasıl yaparsak bizlerin ve memleketin menfaati olacağı için daha güzel bilgilendirme yaparsa buradan onlardan da bu beklentimiz var.

1kapak-001.jpg

-Kahramanmaraş’ta şu ana kadar siyasi görmedik, caddede görmedik siyasilerimizi, seçim oldu hiç biri, iktidar partisinden aday adayı gelmedi. Adayı bırak aday adayı gelmedi ama muhalefetten olsun hepsi geldi. Mesela Sinop’tan bilmem ne adayı mesaj atmış bana hiç tanımadığım, Şanlıurfa’dan bir aday hiç tanımıyorum adamı ya telefona mesaj atmıştı. Geçmiş olsun bir sıkıntınız var mı? Hiç tanımadığım halde.

-Şanlıurfa’da Urfa da rezil durumdayız. Bütün mallarımız dışarı da 100 bin üstünde soba, yemek ocağı, emek ocağı hepsi dışarda. Hırsızlarla biz hırsız polis oynuyoruz. Hatta ve hatta dükkanlarımıza bekçi bile tayin edilmemiş bizzat biz gidip istedik oda başkanı olarak. Her gün mallarımız çalınıyor artı, dükkanlarımız yeterli olmuyor.

-Bizim şikayetimiz Şanlıurfa’da yerel yönetimler çok sıkıntılı. Razı değiliz yani. 2 gün ben burada benim gibi bir çok esnaf halkı ağırladı. Bir yetkili görmedik bir milletvekili görmedim bir belediye başkanını görmedik. en azından biz insanları ağırladığımız da bu bir masraftır bir an da 300-400 kişi buranın içine girerse onu iki gün boyunca ağırlıyorsun bu da bir gider yani ama biri gelip de teşekkür edelim demedi. Onun için biz bunlardan dolayı sıkıntılıyız.

AFET BÖLGESİ İLANI:

-11- 12 ili kapsayan afet bölgesi değimi 4 ile haksızlık oluyor. O zaman bu 11 ilden bahsediyorsak, bu kıyamet senaryosunu yaşamış Malatya, Hatay, Adıyaman, Maraş’a da başka isim koymamız lazım, buna da kıyamet bölgesi dememiz lazım.

-Dikkatleri 11 ile dağıtmak yerine esas yara almış hem ölüm kayıpları hem bina yıkımı açısından ağır yaralanmış bu 4 ili özel bir statüde değerlendirmek gerekiyor.

-AFAD daha etkin ve geniş rol oynayabilirdi.

-Hatay özel afet bölgesi ilan edilmeli.

-11 ile değil, deprem üssü 4 ile Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya…AFAD bunu neden yaptı bilemiyoruz.

--Depremden etkilenen illeri kapsayan çalıştay yapılmalı.

1kapak-002.jpg

-Van da meydana gelen deprem de belki yıkıcı gücü Kahrmanmaraş’ta ki kadar kesinlikle değildi. Orada 2011 yılında Van’da ki depremde mücbir sebep tamı tamına 6 yıl ötelendi. 2011 yılında olan deprem 2017 yılında tekrar 30 taksit de ödemeleri ilk ödeme 2018 Ocak ayı olmak üzere 2023ün Ocak ayına kadar 5 yıl uzatıldı. Bizde bu haklardan daha fazlasını istiyoruz. Biz bunu bence daha fazlasıyla hak ediyoruz.

HASAR TESPİTİ:

-Hasar Tespitlerden dolayı ödenecek tazminatlar halen ödenmedi. Ekonomik hayat şartlarında alınacak para günden güne eriyor.

-Hasar Tespit raporlarının hazırlanmasında Esnaf ve Sanatkarların rolü olmadı.

-Hasar Tespit raporlarına gör İskenderun sanayi sitesi yıkılacak mı, yeni ne zaman yapılacak. Esnaf nasıl taşınacak. Bu belirsizliğin ortadan kalkması lazım.

-Dükkanlarında malları enkaz altında kalan esnaf ve sanatkara yardım edilecek mi belli değil.

- Evi yıkılan esnaf ve sanatkarlar TOKİ’den mi geri alacaklar ? Yerinde dönüşüm mü olacak ? Bununla ilgili bile tam net bir şey yok, bu belirsizliğin bir kere ortadan kalkması lazım.

-20 Şubat’ta hasar tespit raporu tutuldu. Aylardır ses seda yok.

-Hasar tespiti için; 2 bin çeşit kaleme işaret eden bir işyerim var yaklaşık 17 kalem ürünümü yazabildim sadece, yazdım oraya bıraktım geldim ve akabinde 7-8 gün sonra sadece vergi dairesinden arandım telefonla,” ne yaptınız işte böyle böyle işyerinizin değeri ne kadardı” falan soruldu. Ve şu anda 7.ayındayız depremin, 7 ay bitti hatta 8.ayındayız. Bize söylenen hiçbir şey yok, arayıp soran da yok, kimsede yardımcı olmadı zaten. İlk başta devletin sadece ödenek olarak 10 ar bin TL aile başı verdiği, aldığımız sadece bu bizim.

-Hasar tespit komisyonu çok çabuk gelerekten daha kişi kendini toparlayamadan gerek iş yerlerine gerek meskenlerine hasar tespit Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından yapıldı. Çoğu insanımız burada yoktu. Evini açamadı, iş yerini açamadı bazı şeyler dışardan görülerekten veya yan tarafta ki komşulardan bakılaraktan kararlar verildi. Bunlar paydaşlara yapılsaydı bu kadar zaiyat derken itirazların falan olacağını ben tahmin etmiyorum. Çünkü bu arkadaşlarımız çağırılır. Gerek ev yerine gelirse işinin başında olurdu gelen arkadaşlara çalışır daha iyi bir kontrol yapılaraktan buraya bu raporlar verilebilirdi.

-Ne gelen oldu ne giden oldu. Devlet ne hibe olsun ne olsun biz Şanlıurfalı olarak esnaf olarak 1 lira delikli kuruş faydalanmadık.

1kapak-003.jpg

-Benim binam çökmedi yan taraftaki komşumun binası çöktü benimki hasarlıdır benim binam sağlamdır, yan taraftaki komşumun binası “üzerime yıkılır” diye ben çalışamıyorum, işyerimi açamıyorum. Devlette buna müsaade etmiyor yani benim 10 tane çalışan eleman var. Bu insanlara nasıl ekmek yedireyim? Ben nasıl evime ekmek götüreyim? Bu gibi konularda da depremden etkilenen her esnafa yardım etmesi lazım.

ESNAF KREDİSİ:

-Kredilerin ertelenmesi çözüm değil. Esnafın ödem gücü yok. Krediler Kartopu gibi büyüyor.

-Depremde ağır hasar gören Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde zarar gören esnaf sanatkarın borçları tamamen silinmeli. Borçlar diğer illerde kullanılan kredilere 1 puan eklenerek veya TESKOMB bütçesinden karşılanabilir.

-Kredi ertelenmesi yerine hibe kredisi verilmeli

-Esnaf ve sanatkarların az 1 yıl elektrik bedeli ödememeli

-Esnaf kredileri var, 250 bin lira bir esnaf kredisi getirildi. E şimdi esnaf kredileri seçimden sonra durduruldu, neredeyse vermemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.

-Kredilere esnafımızın ulaşması biraz zor oluyor. Zor nedir esnafımızdan bankalar teminat istiyor, tapu istiyor. Tapu nereden bulacak esnaf olan tapusu zaten yerle bir olmuş. Bir esnafımızın teminat vermesi olur mu? Olmaz, buna esnafımızın maalesef şu an da ulaşımı çok çok zor.

-Faizsiz Esnaf Kredisi verilmeli.

-Tekrar bizim ayağa kalkabilmemiz için bize en az 2 yıl ödemesiz bu Esnaf kredileri KOSGEB dedikleri 200-300 bin lira gibi kredilerin her esnafa ulaşması için mutlaka bize bir pozitif ayrımcılığın yapılmasını istiyoruz.

-Ödemeler ertelendi ama yarın ne olacak bilmiyoruz, nasıl bir yol izleyeceğiz bilmiyoruz. Bugün 6 ay ertelendi. 6 ay sonra ödemeleri nasıl yapacağız. Hala çözüm yok veya hala sıkıntılar içerisindeyiz.

-Devletten bir 250 bin lira kredi çekmeye yeltendim. Benden 750 bin lira karşılığında ipotek işte iki şahit. Bütün engeller onu da alamadık, küçük esnafa bir şey yok.

-Bugün esnaf kefalet kooperatifi var gidip basit bir para istediğimiz zamma, esnaftan 2 tane esnaf kefil 1 memur kefil artı ipotek, ismi ne esnaf kefalet benim esnaflığım nerede kaldı. Bu kefil nereden çıktı biz bunu anlamıyoruz. Malımızı veriyoruz bu defa kefil istiyor. Şimdi baba oğula kefil olmuyor öyle bir devirde yaşıyoruz bu kefil nerden çıktı.

1kapak-004.jpg

-“Gel esnafın sana krediyi vereyim” demekle esnafın işi düzelmez, esnafın işini, esnafın gelirini artırıcı projeler üretilmeli yani biz balık istemiyoruz kâr marjımızın artması lazım.

YERİNDE DÖNÜŞÜM/KENTSEL DÖNÜŞÜM:

-Adıyaman’da esnaf ve sanatkarımız Diyor ki “başkanım, devletten ekonomik destekte çok istemiyoruz, arsamız var, evimiz yapalım, bize resmi olarak yardımcı olsun evimize yerinde dönüşüm yapalım.” Buna bile daha izin çıkmadı. 6 ay, 7. aya gireceğiz, buna dahi izin çıkmadı. Devlet ne kadar ev yapabilir, yüzbinlerce aile şuan konteynırda, kendi köyüne taşınmış, ilden çıkmış gitmiş. Biz devletimize destek olmak istiyoruz, devletin de evrak üzerinde buradaki vatandaşa yardımcı olması lazım ki biz ayağa kalkalım. Yoksa bu enkaz şehir 15 yılda sürer, 20 yılda sürer kalkamayız. Şu dağ kısmında yapılan 3-5 bin konutla, diğer tarafta yapılan 3-5 bin konutla sen insanları yerleştiremezsin çünkü yetmez. Binaları

-Adıyaman için, insanlara evleriniz yapabilirsiniz dediler ama ne genelge ne kanun hiçbir şey çıkmadı. Yani onu bekliyoruz, o olsa esnaf canlanacak, satış yapacak, evini yaptıracak, marangoza gidecek, ustaya gidecek, elektrikçiye gidecek, bu kısırdöngüden çıkacağız. Böyle bir hızlanma çarkı döndürecek.

-Enkazlar kaldırıldı bunda bir sıkıntı yok onda biraz acele edildi ama şey de ağır davranılıyor, mesela İskenderun’da bir tane şirkete vermişler bu işi. Şirket hangi mahallede yıkılması gereken binalar var ve o hangisinde daha fazla demirin olduğunu biliyor ve gerçekten bunu söylemek zorundayım Çünkü bu zaten halk tarafından da biliniyor o mahallelerin yani nereden gelir varsa yani tamamen ticari düşünüyor. Şimdi koskoca İskenderun’da veya deprem olan bölgelerde diyelim, bir tane şirketle bu iş yürür mü, o zaman bu yıllar sürer. Nasıl olacak, insanlar tekrardan geri dönmek istiyorlar, yaşadıkları, doğdukları şehirlere geri dönmek istiyorlar.

KONTEYNER ÇARŞILAR:

-Çarşılar gerekli gereksiz yerlere açıldı. Esnaf Odalarını ve esnafların görüşleri alınmadı. Yanlış yerlere halkın ulaşım sorunu çektiği bölgeler çarşılar kuruldu.

-Dükkan açacak esnaf ve sanatkara kullanacağı ekipman ve cihazlar konusunda destek olunmalı.

-İskenderun esnaf ve sanatkarına daha 300 tane konteyner dükkan gerekli. İhaleler konusunda geciktik.

-İskenderun’da esnaflarımızın daha 3’ te birine işyeri dağıtıldı.

-Malatya'da 20.000 esnaf yerle bir oldu. -Esnafın tamamen işlerinin gittiğini evlerinin gittiğini arabalarının parçalandığını gelir olmadan gideri çok fazla olan esnaf sanatkar kesimin depremde baş başa kaldı. 20.000 esnafın içinde 3000 5000 esnafa yer verirseniz diğer esnafı ne yapacaksınız.
-Arz talep meselesinden dolayı iş yerlerinin kira fiyatları çok fahiş arttı, konteynerler da iş yapmaz hale geldik.

-Esnaflarımız dağınık vaziyette şekillendiler. Bu şekilleri devlet eliyle toplu alanlara alabiliriz işte imkanlar sunulursa bizlere kendi Kahramanmaraş odamız için söylüyorum. Elektrikçiler çarşısı veya elektrikçiler sitesi, elektronikçiler sitesi, telefoncular sitesi, bobinajcılar sitesi gibi siteler kurup tüm esnaflarımızı burada ikame edebiliriz, hala bu mana da işyerlerinin inşaatına başlanmadı merkezi olarak.

-Konteyner ihtiyacı, ihtiyacı olan yere de kuruldu olmayan yere de kuruldu. Burada bizim devletimizin daha doğrusu milletimizin parası heba olsun istemiyoruz zor işler ak akçe kara gün içindir diye o kara günlerimiz bizim geldi o ak akçeyi de heba etmememiz gerekir.

1kapak-005.jpg

-Bazı şeyler yapılırken istişaresiz yapıldı çok aceleye getirilip yapıldı. Orada o birimleri ilgilendiren birimlerle yani meslek kolu olsun veya diğer paydaşlar olsun onlarla istişare edilip daha iyi şeyler yapılabilirdi. Bir an da imkanlar dahilimde “hepsini bir an da yapalım” dediler.

-Çarşılar yapıldı. Bunun lüzumu olan yer vardı olmayan yer vardı. Çadırlar dağıtılırken yine aynı şeyler oldu. Bunlar yapılırken daha seri bir şekilde daha disiplinli yapılsa saha farklı olabilirdi.

KONTEYNER EVLER:

-Bize “kuru bir konteyner veriyorlar ondan sonra hadi başınızın çaresine bakın” diyorlar.
-Esnaf ve sanatkarlar konteynerde para biriktirmek için kalıyorlar ve belirsizlikten dolayı kalıyorlar.

-Halen göçebe hayatı yaşayan esnaf ve sanatkarlarımız var.

-Binlerce konteyner kentler kurulmuş…Eski Afrika’da teneke evler dediğimiz, biz de şimdi teneke evlerin bir üst modelinde yaşıyoruz, sacın içinde yaşıyoruz. Bunun kışı var, bebeği olan var, çocukları olan var yani bu insanlar ne kadar orada yaşayabilir.

YIKIMLAR:

-Asbest korkusu var, hastalık korkusu var, akciğer kanseri korkusu var, kızamıklar başlamış, insanlar sıcakta konteynerde. Artık insanlar bunalmış durumda artık. Sanatkar dediğin insanların çoğu kaçmaya başladı.

- Malatya'nın ilçeleri ile beraber köyleri mahalle kalmadı. Mahalleleriyle beraber yerle bir. Daha bizim burada 30.000 tane blok yıkılacak bu blokların içinde 3-5 bin tane 3-5- 10 tane bireysel konut olduğunu düşünürseniz 150-200 bin tane konutun yıkılacağı olacak. Altı aydır daha Malatya'dan fazla bir yıkım da olmadı sadece depremde ağır hasarlı olan filan yerler enkazları kaldırıldı. Bugün siz de gezip görürseniz her tarafta yıkım var, her tarafta bir şey var.

-İskenderun’da 4 bin bina yıkılacak.

-Kahramanmaraş’ta daha yıkımlarımızın %20 si yapılmadı.

-Orta hasarlı binalar o gün bakanımız (Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı) geldi Kahramanmaraş’ta yıkılacak dedi, yıkılsa iyi olur dedi. Bu da halkta bir karamsarlığa yol açtı.

ELEKTRİK:

-Esnaf ve sanatkarların az 1 yıl elektrik bedeli ödememeli
Adıyaman’da elektrik dağıtım şirketinin, bir sıkıntımız var burada 180 tane esnafımızın elektrik fişleri okunmuyor, neden, işyeriniz ağır hasarlı, yok kardeşim ağır hasar yok. Gelmiş bakmışlar buradaki işyerleri kapalı, ağır hasar yazmış gitmişler. Şimdi benim işyerime orta hasar var diyor, sıvalarda patlak var, başka bir şey yok, kolonlarımda bir şey yok. Benim elektrik fişimi okumuyorsunuz, yarın öbür gün bana 50bin lira elektrik faturası göndereceksiniz. Bunu biz valiliğe de söyledik, Çevre şehirciliği de bildirdik, biran önce esnafın elektrik sayacını okumasını bekliyoruz, parasını ödemek istiyor yani, sizden af ta istemiyor, sizden bağışta istemiyor elektrik konusunda. Gelsin sayaçlarımızı okusunlar, elektrik ücretlerimizi ödeyelim.

1kapak-009.jpg

-Hatay’da elektrik faturaları çok yüksek. Konteyner çarşılarda dükkan açan esnaf ve sanatkardan sayaç bedelli ve diğer maliyetler alınmış.

-Tamam size işyeri verdik, buyurun açın. Ondan sonra konteynerimizi aldık. Elektrik saatini bize aldırdı Toroslar EDAŞ, (7:20) zaten 1300 lira saat parası verdik. Sigortaları bize aldırdılar, kabloları bize aldırdılar. 3.500 lira saat ile sigorta parası gitti. Ondan sonra abone 1400 lira. Ondan sonra 5-6 bin lira biz buraya elektrik masrafı verdik. Bazı arkadaşların yiyecek parası yok, nasıl bu parayı karşılasın bu daha ilk abonelik bunun olmaması lazımdı.

-Hava çok sıcak, klimayı açıyoruz. 7-8 günlük bir klima kullanımımız oldu, oda günde 3-4 saat. Demin mesaj geldi bize Toroslar EDAŞ’dan 980 lira fatura gelmiş. Bununla ilgilenen hiç kimse yok. Nasıl yapacağız nasıl edeceğiz onu da bilmiyoruz.

-Kahramanmaraş’ta prefabrik veya konteyner iş merkezlerinde elektrik gibi paralar alınmıyordu. Şu anda konteynerdeki işyerinde arkadaşlarda bir tedirginlik var. Dediler ki “ başkan saatlerimiz okundu”. Biz bu elektrik parasını zaten para kazanamıyoruz.

-Bugün elektrik Türkiye’de elektrik zamlanıyor, Kahramanmaraş’ta aynı bu zammı.. Çünkü Kahramanmaraş’ta şu anda biz normal bir hayatı sürmüyoruz. Deprem bölgelerinde ayrı bir fiyatlandırma uygulanmalı.

SU, DOĞALĞAZ:

-Bir yıl su ve doğal bedelleri alınmasın. Alınacaksa da normal 81 vilayette ki fiyatlarla birlikte uygulanmasın.

KDV:

-Deprem Bölgelerinde KDV oranının düşürülmesi gerekli.

-Adaletli KDV oranını istiyoruz. Çorba yüzde 8, tatlı yüzde 1 KDV ödeniyor. Hangi gıda lüks şimdi ?

-KDV girişimiz yüzde 10 çıkışımız yüzde 1 lokantacılık sektörü büyük sıkıntıda.

SGK VE BAĞKUR PRİMLERİ:

-Primler çok yüksek. Esnaf kendi primini ve çalıştığı personelin primlerini ödeyemiyor.

-Devlet belli bir dönem sigorta prim almaz ise bu miktar çalışanlara maaş olarak ödenebilir. Böylelikle geri dönüşü hızlandırır, istihdam sağlanır.

Esnaf ve sanatkarlardan az 1 yıl SGK ve BAĞKUR primi alınmamalı.

- Bağkur’lular da yani esnaflarda 9 bin, SSK'lılar da 5200 gündü. Sağ olsun 14 Mayıs seçimlerinden önce cumhurbaşkanımız bunu eşitlemeyi yani 7200 güne çekti ama TBMM tatil olduğu için şu anda yasalaşmadı. İnşallah ekim de açılacak ilk Meclis toplantısında bu emeklilik yasasını mutlaka gündeme getirilmesini istiyoruz.

KİRALAR:

-Kiralardaki aşırı artış nedeniyle esnaf ve sanatkar ne barınmak için ev bulabiliyor nede de dükkan açabiliyor.

-Hatay’da esnaf ve sanatkarlarımız tekrardan dönememişinin en büyük nedenlerinden biri de yeni yapılan ‘devasa, güzel) dükkanların çok yüksek (astronomik) kiralar istenmesidir.

-Kahramanmaraş’ta doğru düzgün iş yerleri de kalmadı genelde yıkımın olduğu yerler ticaretin olduğu yerlerdi. Burada sayın cumhurbaşkanımız nasıl ki konutlarda %25 artışı bir yıl uzattıysa bunu mutlaka iş yerlerine de dönüştürmesini özellikle talep ediyoruz.

İSTİHDAMI ARTTIRMA TOPLANTILARI:

-İstihdamı arttırma toplantıları sonuçsuz kalıyor. Esnaf ve sanatkar çözüm bekliyor.

-Kalifiye eleman sorunu geçici koruma altındaki Suriyeliler tarafından karşılanıyor.

-Depremden dolayı etkilenip şehir dışına giden arkadaşlarımız oralarda yerleştiler oralarda iş yapamaya başladılar. Özellikle bizim kendileri Kahramanmaraş’ı bağlamayan ustalarımız çıraklarımız şehir dışına yerleştireler, şehir dışından tekrar dönüş yapmadılar. Şu anda da bu mama da esnaflarımız ara kalifiye eleman sıkıntısı çekmekteyiz. Fiyatlar çok aşırı pahalandı ustalarımızın fiyatları, dolayısıyla bu maliyetlere de yansıdı. Çok aşırı bir sıkıntı çekmekteyiz bu konuda da.

1kapak-008.jpg

-Adıyaman’da istihdam arttıracak valiler, milletvekilleri, belediye başkanımızla çok kez toplantılar yaptık, ha bugün ha yarın derken 6. 7. ayındayız ama fazla bir şey yok. Çarşıyı, esnafın halini görmüşsünüzdür. İstihdamı arttıracağız, işgücünü arttıracağız, yok, böyle…

KOORDİNASYONSUZLUK:

-Afetler karşısında esnaflar derli toplu değildi. Kriz yönetimi oluşturamadı. Her esnaf kendi kolunda kriz masası oluşturulabilir.

-Esnaf ve sanatkar odaları AFAD koordinasyonu içinde değildi, yardımlar hep parça parça geldi.

-Kurumlar arasındaki iletişim sağlanması koordinasyonsuzluğun çözülmesi lazım.

İŞYERİ SİGORTASI:

-İşyerleri, dükkanları afet sigortası kapsamına alınması, zorunlu kılınması ve ödemelerin zamana yayılması gerekli.

-Hasar tespit raporlarında esnaf ve sanatkar odalarının rolü olmadı.

-DASK konusunda biraz ihmalkarız.

-Deprem için bir işyeri sigortamız olsaydı, hasar tespit raporunun düzenlenmesinde esnaf ve sanatkarın rolü olmadı. Daha aktif rol almalıyız.

-Evi yıkılan esnaf ve sanatkar destek aldı ancak dükkanı yıkılan esnaf ve sanatkar destek alamadı.

MESLEKİ EĞİTİM:

-Ahilik kültürümüz yok ediliyor.

-Meslek eğitimi teşvik edilmeli.

-Aileler çocuklarını mesleki eğitim konusunda teşvik etmeli, korkutmamalı. Esnaf odları, mesleki eğitimin aynı zamanda ahlaki bir eğitim de olduğunu anlatmalı
-İş çok yani çalışacak eleman bulamıyoruz yani kalifiyeli elaman yok son 12 yıllık eğitimden sonra hiçbir şehirde doğru düzgün hiçbir esnafta personel yetişmiyor.
-Geriden gelen ne çırak var, ne kalfa var ne usta yetişiyor. Bu Türkiye için çok büyük tehlike. Çalışmıyor ben yanımda 2 tane emekli adam çalıştırıyorum. Bulamıyoruz, iş beğenmiyorlar gençler. Bu da büyük bir kayıp.

GERİ DÖNÜŞ:

-Geri dönüşü hızlandırmak, istihdamı arttırmak için devlet belli bir dönem sigorta prim almayarak bu miktar çalışanlara maaş olarak aktarılabilir.

-Kentsel dönüşüm yeri yapılan yerlere esnaflarımız tekrardan dönemiyor çünkü büyük devasa dükkanlar yapılıyor veya çok güzel dükkanlar yapılıyor, çok yüksek, astronomik kiralar isteniyor, dönemiyor. Buradaki toplumsal barışın ve huzurun sağlanmasında esnafın rolünü göz ardı etmemeliler. Dolayısıyla üzerinden de 8 ay bir zaman geçmiş neredeyse hala belirsizlik var. Ne yapacak bu vatandaş, bir gün orada bir gün burada idare etmiş, hala göçebe hayatı yaşayan esnaflarımız var.

-Gitmeyenlere bakıyorsunuz, gitmeyen bir tek Suriyeliler ya da imkanı olduğu halde gitmeyen çok az arkadaş var. Siz gidene de niye gittin diyemezsiniz ki ?

AFAD YARDIMLARI:

-Esnaf ve sanatkarlar AFAD yardımlarının yemek ve battaniye olarak değil üretim ve istihdam arttırma yönünde olmasını istiyoruz. Balık yemeği değil balık tutup yemek ve yedirmek teşvik edilmeli.


MARKETLER:

-Bizim önerimiz işte bir tane kar marjlarımızın artması kamuoyunda halk arasında üç harfli olarak bilinen marketlerin çalışma saatlerinin en azından düzelmesi. Mesela sabah 10 da açtın akşam 20 de kapatsın. cumartesi Pazar kapalı olsun veya sattığı ürünlere belli bir kriter getirilsin. Bazı ürünleri satsın bazı ürünleri satmasın. Kalem pilden şekere kadar televizyondan basketbol topuna kadar elektrikli sobasından oto lastiğine kadar satıyor. Bu zihniyete birilerinin dur demesi lazım benim şimdilik arz edeceklerim bunlar herkese.

1kapak-007.jpg

ESNAFIN AFETİ YALNIZCA DEPREM DEĞİL:

-Afet sadece deprem sel yangın değil buda bizim bir afetimiz her kuşun bir baykuşu var derler ya buda bizim baykuşumuz afet derken dışardan yurtdışından gelen yabancılarda bizim için bir afet kayıt dışı çalışan esnaflarda bizim için bir afet, parası olmayıp alışveriş yapamayanlar da bizim için bir afet, tablacı tablasını doldurmuş geliyor dükkan önünde satış yapıyor buda bir afet.

KAYIPLAR:

-İlk 2 gün hiç kayıt tutulmamış, herkes cesedini sırtına almış, motosikletin sepetine koymuş, el arabasına koymuş, arabasının motor kaputunun üzerine koymuş götürmüş köyüne, ilçesine, tarlasına nereye bulursa oraya defnetmiş ölülerini. O yüzden Adıyaman’daki bu kayıp rakamlarının çok sağlıklı değil.

-Adıyaman belki dışarıda ilk anlarda Adıyaman’da bir şey yok denildi ama en büyük can kaybını Adıyaman verdi. Çünkü Hatay’da, Malatya’da 2. depremde yıkıldı,

FIRSATÇILIK:

-3 kuruşluk bir şeyi 10 kuruşa satmaya başladı. Bir fırsatçılık doğdu, bunu önlemek için çok çaba gösterdik ama baş edemedik.

-Bazı kötü niyetli insanlar bu işe biraz şey yaptılar güzel olmadı, hoş olmadı. Ellerindeki beş liralık malı 10 TL’ye sattılar, 15 TL’ye sattılar, diğer taraftan da diğer insanlar bunlar depremzedelerdir diye kendi malını bedavaya vermeye çalıştı, ikram etti, yardımcı olmaya çalıştı ne bileyim bir ikilem yaşadık, bayağı bir ikilem yaşadık

TURİZM:

-57 İslam kenti bir araya geldi turizm bakanları. İslam kenti turizmi olarak 2023 yılı Şanlıurfa seçildi. Biz bunu istiyoruz ki kendi memleketimizde Billboardlarda görelim gerek sosyal medyada, diğer platformlarda aynı şekilde bunun bir yayılmasını istiyoruz öncelikle çünkü kendi halkımız bile İslam kenti merkezi olduğumuzu bilmiyor bu çok önemli bir şey. İnsanların özellikle deprem ve selden sonra bu tarafa deprem bölgesine daha az talepte bulunduğunu fark ediyoruz. Geçmiş yıllardaki işlerimiz şu andaki işlerimiz ile kıyasladığımızda yani pandeminin de etkisi olmuştur illaki ama şu anda deprem bölgesi kötü bir sel yaşandığı için bunun ekonomik olarak biz işyeri sahipleri olarak etkisini çok görüyoruz maalesef ki. Bunlar için yetkililerden daha fazla maddi ve manevi anlamda bizleri desteklemelerini istiyoruz. Şanlıurfa’yı desteklemelerini istiyoruz. Şanlıurfa’yı ön plana çıkarmalarını istiyoruz. Özellikle Balıklı göl bu civarları canlandırmalarını istiyoruz.

ESNAF VE SANATKAR ÖRGÜTLERİ:

-Birlikler, odalar, federasyonlar, konfederasyon Ticaret Bakanlığı bir araya gelip, “esnaf teşkilatına nasıl yardımcı olabiliriz, nasıl onu tekrar ayağa kaldırabiliriz?” onun çalışması yapılmalı.

-Geçmişte o ortak dil dediğimiz o esnaf teşkilatı maalesef her geçen gün erimeye başladı.

-Esnafı ayağa kaldırırsanız o şehrin ayağa kalkması çok daha kolay olur, ülke ayağa kalkar.

-Esnaf ve sanatkarlar odalarından girdilerin alınmamasını istiyoruz.

-Ticaret olmadan hiçbir yere ayağa kaldıramazsınız, Malatya'yı da ayağa kaldıramazsınız. İnsanların karnını doyurmadan mutlu edemezsiniz ne yaparsanız yapın.

-Bugün cenazende olsa insanlara ekmek yetiştirmek zorundasın, insanların lokantayı açmak zorundasın, cenazen yerde olsa dahi bunu yapmak zorundasın çünkü esnaf meslek esnaf dediğin zaman büyük kültür büyük bir meslektir. Bu mesleği yapmak için de çok büyük zorlukları var.

-Ahilik üzerine bir şey göremedik ama esnafımız yine de insanlarımızı yalnız bırakmadı. Birlik beraberlik içerisinde yardımlaşmamızı yaptık ama federasyonlar olarak, hükümet olarak daha bir destek göremedik.

-Depremden sonrada Malatya’da sanatkar kalmadı ki, bir usta kalmadı ki ahilik geleneği sürsün herkes kendi derdine düştü, herkes kendi başının çaresine bakmaya başladı.

-Ahilik olarak depremin ilk günlerinde kenetlenemedik.

1kapak-006.jpg

-Malatya'da ahilik kültürünü anlatmak çok farklı bugün çünkü biz her şey bitmiş ahilikte de anlatsak bir şey çıkmaz diğer tarafta da ahilik nedir yardımlaşmadır şimdi yardımlaşma yok insanların birbirine yardım edecek imkanımız kalmadı ki kimsenin kimseye yardım edecek imkanı kalmadı herkesin evi yok işi de yok çocuğu yok annesi Yok babası yok yetim insanlarımız çok

YAĞMALAR:

-Deprem üzerinden bir saat geçmiş, bizim işyerlerimiz yağmalandı.

-Bizim askerimizin o gün mutlaka sokaklarda önce can güvenliğini sonra mal güvenliğini sağlamak için mutlaka dışarıda olması gerekiyordu. Biz asker bir milletiz, askerimize, güvenlik güçlerimize karşı bir saygımız sevgimiz var. Yani onlar o gün çıkmış olsaydı, bizim yanımızda olmuş olsaydı, vatandaşımız kendini daha güvende hissedebilirdi, daha çok can kurtarabilirdik ve bizim mallarımızı da koruyabilirlerdi. Ama onun için biraz geç kalındı.
-Siyasi ortam kızsın, 3 gün Adıyaman sahipsizdi. -9’larda gece sabahlara kadar insanlar dışarıda kaldı.

-Kahramanmaraş’ta yağma yapmak isteyen insanlara karşı, toplumda art niyetli insanlara karşını kendini can siperhane mücadelesini devam ettirdi esnaflarımız.

Benim sobacı esnafım Urfa da rezil durumdayız. Bütün mallarımız dışarı da 100 bin üstünde soba, yemek ocağı, emek ocağı hepsi dışarda. Hırsızlarla biz hırsız polis oynuyoruz. Hatta ve hatta dükkanlarımıza bekçi bile tayin edilmemiş bizzat biz gidip istedik oda başkanı olarak. Her gün mallarımız çalınıyor artı, dükkanlarımız yeterli olmuyor.

AYAĞA KALKMAK:

-Malatya'ya baktığın zaman Malatya'nın ayağa kalkması için belki 10 yıl belki daha fazla bir süre lazım.

-Biz çok geriden geliyoruz. Bizim eski Kahramanmaraş olabilmemiz için en az 10-15 yıla ihtiyaç var

-Malatya’da Depremin sadece binalarla şunlarla bunlarla değil biz vatandaş olarak da depremi yaşadık ezildik büzüldük. Her şeyimiz gitti umudumuzu kaybettik. İnşallah umudumuzu kaybetmeden bu memleketi ayağa kaldırırız, servetimizi kaybettik, umudumuzu da kaybettik.

-Adıyaman bu 11 il içinde en geri kalmış il. Bu geri kalmışlığı deprem vasıtasıyla fırsata çevirelim, il bazında, istihdam bazında, ekonomi bazında. Mesela burada bir kentsel dönüşüm vardı, bir şey yapılmamıştı, e bu depremde de yıkıldı. Biz diyoruz bu deprem konutlarıyla, kentsel dönüşümle birlikte Adıyaman’ı ayağa kaldıralım. İş yerlerini arttıralım. Dükkan açacağız doğalgaz yok, su yok, elektrik yok. Bunlara bir an evvel çözüm getirmeleri gerekiyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN