İmamoğlu Saraçhane'de İstanbullularla buluştu: Ne hukuk, ne din, ne iman... Gözleri hiçbir şeyi görmüyor

Dün İBB Başkanı İmamoğlu, YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla açılan davadan 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası aldı. Kararın ardından İmamoğlu, İstanbulluları İBB binası önüne Saraçhaneye çağırdı. İmamoğlu'na destek vermek üzere altılı masa liderleri de Saraçhane'de yer aldı. Saraçhane'de vatandaşlara seslenen İmamoğlu, "Ne hukuk, ne din, ne iman... Gözleri hiçbir şeyi görmüyor" dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis cezasının ardından İstanbulluları İBB binası önüne Saraçhaneye çağırmıştı. İmamoğlu, Twitter'dan İstanbullulara seslenerek, "16 milyon İstanbullunun evi Saraçhane’dir. İstanbul ve Türkiye, iradesine daha önce nasıl sahip çıktıysa bugün de çıkacaktır. Karar ne olursa olsun, kâh sevincimizi kâh irademizi göstermek adına herkesi saat 16.00’da Saraçhane’ye davet ediyorum" ifadelerini kullanmıştı. Altılı masa liderleri İmamoğlu'na destek vermek için Saraçhane Meydanı'na geldi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saraçhane'de yapılacak destek toplantısına hastane randevusu nedeniyle katılamayacağını açıkladı.

screenshot-3a-001.jpg

"ONLARI GÖNDERECEK 6 SİYASİ PARTİNİN LİDERİ BURADA"

Saraçhane'de toplanan kalabalığa ilk hitap eden İBB Başkanı İmamoğlu oldu. İmamoğlu'nun açıklamasından satır başları şöyle:

"Burası sizin eviniz. Siz ne derseniz o olur. Önce sizlere soru sormak istiyorum. Bu ülkeyi yönetenlerin, milletimizle, sizinle ne alıp veremediği var? Sizden ne istiyorlar? 31 Mart'ta oyunuzu kullandınız, saymadılar. 4 oy pusulasından 3'ü geçerli, büyükşehir belediyesi için olan geçersizdir dediler. Sizin helal oyunuzu iptal ettiler, seçimi yenilediler. Sizin seçtiğiniz büyükşehir belediyesine; bizden bir gün önce, kamu bankalarına bol bol kredi verirlerdi. Sizin seçtiğiniz yönetime tam 3,5 yıldır bu millete ait bankalardan bir kurul vermiyorlar. Sizin seçtiğiniz yönetim çok daha uygun koşullarda, bizler, dışarıdan fonlar bulup getiriyoruz. Uydurma bahanelerle aylar, yıllar geçiyor. Bir imza atıp onay vermiyorlar. Sizinle alıp veremedikleri ne var bunların?

Mesela, eskiden bu şehirde taksilerle ilgili kararları büyükşehir belediyesi alırdı. Artık taksi konusundaki kararlar İstanbul'dan değil Ankara'dan alınacak diyorlar. Eskiden Gezi Parkı'nın mülkiyeti büyükşehir belediyesine aitti, Gezi artık bir vakfa ait olacak, biz yöneteceğiz dediler. Daha onlarca örneği sayabilirim ama vaktinizi almayacağım. Siz, bir kere değil, iki kere üst üste belediye başkanı seçtiniz.

"ONLARI GÖNDERECEK 6 SİYASİ PARTİNİN LİDERİ BURADA"

Sizin seçtiğiniz belediye başkanını görevden alıp hapsetmek için mahkemeden karar çıkarttılar. Baktılar mahkemenin hakimi istedikleri gibi karar vermeyecek, onu sürüp başka bir hakim getirerek karar çıkarttılar. Allah aşkına, ey vatandaşlarım; bu ülkeyi yönetenlerin sizinle alıp veremedikleri ne var?

Onları gönderecek 6 siyasi partinin lideri burada. Bu ülkeyi yönetenlerin sizinle derdi ne biliyor musunuz? Bunlar hasta hem de çok hasta! Sizlere söyleyeyim. Bunlar milletin iradelerine karşı alerjisi olan insanlar. Milli irade kendilerinden yana bir karar verirse hiç sorun yok. Ama başka türlü bir karar çıkarsa, bütün arızalar başlıyor. Milli iradeyi geçersiz kılmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yapsınlar, nafile.

"ÜLKEYİ DEĞİL ÇIKAR GRUPLARINI, KARANLIK ODALARI YÖNETİYORSUNUZ"

Ne hukuk ne ahlak gözetiyorlar ne din ne iman gözetiyorlar. Gözleri hiçbir şey görmüyor. Bugün burada, işte bu büyük kalabalığı harekete geçiren sizlerin ortak vicdanıdır. Hepimiz birbirimiz için buradayız, haksızlığa karşı buradayız. Adalete karşı buradayız. Milyonlarca insan harekete geçiyor, demokrasi için ayağa kalkıyor. Demokrasi ve özgürlük için, hak hukuk ve adalet için ayağa kalkıyor. Bu bir adalet refleksidir. Bu rızanın kalktığının kanıtıdır. Bunlar açıkçası vicdansızlığın olduğu, milletin mağdur edildiği anlarda olur. Milletin iradesine alerjin varsa, seçim sonuçlarını hazmedemiyorsan tavsiyemiz; siyaset yapmayacaksınız. 16 milyon İstanbullu senin gözünde eşit değilse, 85 milyon vatandaşımızı eşit görmüyorsanız siz yönetemiyorsunuz demektir. Bu ülkeyi yönetmiyorsunuz, sadece bir takım çıkar gruplarını, bir takım karanlık odakları yönetiyorsunuz.

İstanbul'da bir israf düzeni kurdular ve sonsuza kadar sürsün istiyorlar. Bir avuç insanın zenginliğine zenginlik katan bir düzendi bu. Görevi verin bu israf düzenini yok edelim dedim. Hatta hepinize hesap vereceğimizi ilave ettim. Kişilere gruplara, devletlere, vakıflara, cemaatlere, partilere kişisel yakınlığınızın olduğu, sadece kayırmacılık yaptığınız gruplara ve kurumlara yakın olmayacağız dedik. İstanbullular beni bu yüzden seçtiler, israf düzenine son verdik. Belediyenin kaynak yönünü değiştirdik. Bir avuç insan avucunu yalar oldu. Avucunu yaladılar.

Bugün bize yapılanların tümü işte bu yüzden. Bir şey daha yaptık, İstanbul'da insaf düzeni kurduk, oluşturduk. İnsaf nedir biliyor musunuz, onların bilmediği bir şey. İnsaf düzeni vicdana dayanan adalet demektir. İstanbul 3,5 yıldır vicdana ve mantığa uygun bir şekilde yönetiliyor. İstanbul'da artık, hiçbir zaman İstanbullunun kaynağını heba edecek hiçbir şey izin vermiyoruz. İstanbul'un artık insafsız bir yönetime tahammülü yok. Türkiye'de artık milletimiz insaf düzenini istemiyor. Onun için vatandaşın iradesini yok saymak için bin bir numara çeviriyorlar. Cumhuriyet çok değerlidir. Yöneticilerin yani bizlerin hadlerini bildiği bir rejimdir. Kim olursa olsun, hangi partiden olursa halkın oylarıyla seçilmiş bir yöneticiyi haksız bir şekilde görevden almak ne demektir biliyor musunuz, haddini bilmemek demektir. Hukukla bağdaşmaz. 100. yılına girerken Türkiye Cumhuriyeti, bu ülke vatandaşlarının kanıyla canıyla mücadele ederek bin bir emekle kurulmuştur. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Atatürk'ün dediği gibi, toplumda en yüksek eşitlik, hürriyet ve adaletin korunması için adalet kuruldu. Atatürk, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyor.

"ALTILI MASANIN EN ÇALIŞKAN NEFERİ OLACAĞIM"

İşte Türkiye tam da bu yönüyle yol ayırımında. Milli iradeye alerjisi olanlarla bir yol ayrımındayız. Eşitlik ve adaletin sağlanmasını istiyorsanız başka hiçbir yolunuz yok, milli egemenliği kayıtsız şartsız yanında duranların yanında duracaksınız. Adres burası altılı masa. Altı masa, altı liderin bulunduğu masa. Tam da bunun için İBB Başkanı olarak 16 milyonun yetki verdiği bir kardeşiniz olarak altılı masanın en çalışkan neferi olacağım. Hepinizin huzurunda söz veriyorum.

Yok hükmündeki kararlardan asla korkmuyorum. Benim sığınacak hakimlerim, savcılarım, mahkemelerim yok. Benim arkamda bu büyük millet var! Sizler varsınız, sizler… Bu milletin birliğini inşa etmeye karar vermiş, bu masanın vatansever liderleri ve onların kurduğu Türkiye İttifakı var. Sizler şimdi, bugün burada, yeniden ve çok daha güçlü şekilde birlik iradesi ortaya koyuyorsunuz. Bugün burada konuşan saygıdeğer liderler işte bu beklentinin siyasi iradesini temsil ediyorlar. Buradaki birlik iradesi, toplumu yoksulluğa, adaletsizliğe, çaresizliğe mahkum etmeye çalışan iktidarın karşısında ülkenin tek umudu, yegane çaresi ve en büyük gücüdür. Buradaki irade, Türkiye’nin demokratik ve güçlü bir devlete, huzurlu ve zengin bir topluma, eşit ve özgür yurttaşların ortak geleceğine kavuşmanın umudu, iradesi ve teminatıdır. Bu ittifak basiretin ve ferasetin ittifakıdır. Bu irade ve bu ittifak, zorla baskıyla, yargı darbesiyle bu ülkeyi yönetebileceklerini, milli iradeye şekil verebileceklerini zanneden acizlerin devrine son verecek. Bugünden itibaren Türkiye için yeni bir dönem açılıyor.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında demokrasisi tahrip olmuş, vatandaşları yoksulluğa mahkum edilmiş, meclisi çalıştırılmayan, adaleti çökmüş bir ülke olmaktan kurtulacağız. Bu ülkede kurdukları Bozuk Düzeni ortadan kaldıracağız. Rahmetli Bülent Ecevit’in sözleriyle söylersek 'Bozuk düzen onarılır, ama bu düzen bozuk da değil, çürümüş düzendir ve çürümüş her şey gibi çürüğe çıkarılmalıdır.' Kamplara ayrılmış, kutuplaştırılmış aziz milletimizi hep birlikte birleştireceğiz. Hayat pahalılığına son vererek, hep birlikte mücadele içinde olacağız. Hürriyet şairi Namık Kemal’in dediği gibi. 'Zulüm ne kadar pervasız olursa olsun, zulmün binasını biz yıkarız. Dünyanın merkezine gömseler de, yerküreyi patlatır çıkarız.' Değerli hemşehrilerim çare belli. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Önümüzdeki seçimlerde ülkemize bu zulmü reva görenleri yolcu etmek. Önümüzdeki seçimler bu hedefler için çok önemli bir fırsat. Önümüzdeki seçimlerde vereceğimiz karar bellidir. Özgür ve demokratik bir ülkenin kanunlara saygılı vatandaşları mı olacağız, yoksa kapı kulları mı? Benim umudum çok yüksek. Herkesin eşit olduğu özgür bir Türkiye için çok umutluyum. Sadece küçük bir azınlığın değil Edirne’den Kars’a her vatandaşın ülkesinden, devletinden ve yaşadığı yerden mutlu olduğu bir memleket istiyoruz. Hiç kimsenin yargıyı bir sopa gibi kullanmaya cüret edemediği bir ortamı. Hep birlikte başaracağız. Gençlerin geleceğini uzaklarda değil kendi memleketinde aradığı ve bulduğu bir Türkiye hayalim var. Halk iradesinin davalarla kayyumlarla ipotek altına alınmadığı, yargı darbeleriyle millet iradesinin zedelenmediği bir ülke umudum var. Allah'a güveniyorum çünkü o, doğru olanı yolda koymaz. Sizlere güveniyorum, çünkü siz iradenizi set koymak isteyenlere üç yıl önce tam iki kez günlerini gösterdiniz. Yine göstereceksiniz. İyi ki varsınız, hepinize teşekkür ediyorum. Umudunuz hiç eksik olmasın bu karanlık günleri aşacağız. Daha büyük bir azimle çalışacağız, asla öfkeye kapılmayacağız ama hep birlikte kararlı olacağız. Bu dava bana açılmış bir dava değil, bu daba parti davası değil. Bu dava adalet davası bu dava eşitlik davası. 2023 çok güzel olacak. Herkes kazanacak, çocuklarımız, gençlerimiz kazanaca. Bu akşam bizleri yalnız bırakmadınız çok teşekkür ediyorum. Her şey çok güzel olacak."

screenshot-3.jpg

MİLLET İTTİFAKI İLE SEÇİLEN BELEDİYE BAŞKANLARI SARAÇHANE'DE

Tören alanına Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Büyükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Avcılar Belediye Başkanı Ali Kılıç, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt ve Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, Artvin Belediye Başkanı Demirhan Elçi, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Çanakkale Belediye Başkanı, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş yer aldı.

"İSTANBULLUNUN İRADESİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN SARAÇHANE’DEYİZ"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yayını paylaştığı tweetinde "Millet İttifakı olarak 16 milyon İstanbullunun iradesine sahip çıkmak için Saraçhane’deyiz! Bizim mücadelemiz adalet mücadelesidir" ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN