Sosyal medya trendleri bazen anlaşılması zor olabilir. TikTok’ta kadınların ellerine sığabildiği kadar eşya tutmaya çalıştığı “pençe tutuşu” hareketi de ilk bakışta rastgele gibi görünse de, aslında kıyafetlerde cep eksikliğine dikkat çeken bir fenomen. Birçok kullanıcı videolarında birbirinin cebini fark edince heyecanla tepki veriyor: “Aaaa cebi var!”
Küçük ya da az sayıda cep, moda dünyasında uzun yıllardır süregelen cinsiyet farkının bir sembolü. #WeWantPockets (#Cepİstiyoruz) etiketi sosyal medyada hızla yayılırken, telefonların büyümesi kadınların ceplerinin yetersizliğini daha görünür hâle getirdi. 2020’de İngiltere’de yapılan bir ankete göre, kadınların yaklaşık dörtte biri cepsiz kıyafeti görünce satın almaktan vazgeçiyor; mevcut cepler ise genellikle dar, kısa veya tamamen sahte oluyor.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; sekiz yaşında bir İngiliz kız çocuğu, okul pantolonlarındaki sahte ceplere isyan eden bir mektup yazmıştı: “Kızların da eşya taşımaya ihtiyacı var!” Mağaza yetkilileri konuyu inceleyeceklerini belirtmişti. Londra Sanat Üniversitesi’nden Caroline Stevenson, “Cep, erkek ve kadın giyiminin sembolik ve tartışmalı bir parçası” diyor.
2025-26 sonbahar/kış defilelerinde moda dünyası ceplerin önemine dikkat çekti. Modeller ellerini derin ceplerine sokarak podyumda yürüdü; bu hareket onları daha özgüvenli gösterdi. Prada, Louis Vuitton ve Simone Rocha defilelerinde cepler ön plandaydı, ancak bu trendin kalıcı olup olmayacağı henüz belli değil.
CEBİN TARİHİ VE KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ
Kadınlar için cepler uzun süre ikinci planda kaldı. 16. ve 17. yüzyıllarda “bağlama cep” adı verilen cepler etek altına bağlanır ve anahtar, para, mendil gibi eşyalar taşınırdı. Stevenson’a göre bu cepler kadınlara bir tür özerklik sağlıyordu. 18. ve 19. yüzyılın başlarında ise vücuda oturan siluetler cepleri ortadan kaldırdı; bu da kadınların kamusal alanda savunmasız kalmasına neden oldu.
Cep eksikliği, kadınların küçük çantalar taşımasına yol açtı ve ellerini kullanmalarını engelledi. 20. yüzyılda süfrajetler, yalnızca oy hakkı değil, cep talebini de gündeme getirdi. Hiciv karikatürlerinde süfrajetler erkekler gibi ceplerine elini sokarken resmedildi. ABD’li modacı Claire McCardell ise cepleri kadın özgürlüğünün sembolü hâline getirmeye çalıştı. Dickinson, McCardell’in kıyafetlerin hem şık hem işlevsel olması gerektiğini anladığını belirtiyor.
CEP EKSİKLİĞİ GÜNÜMÜZDE DE SÜRÜYOR
Moda endüstrisi hâlâ kadınların bağımsızlığını önceliklendirmiyor; idealize edilmiş siluet öne çıkıyor. Uygun fiyatlı ve hızlı moda sektöründe ise üreticiler ceplerden kaçıyor. Bunun sonucunda bazı kadınlar kendi çözümlerini üretmeye başladı. Julie Sygiel, 2021’de “The Pockets Project” markasını kurarak cep sorununu kendi tasarımlarıyla çözmeye çalıştı.
Sygiel, ceplerin eksikliğinin günlük hayatı nasıl etkilediğini şöyle anlatıyor: “Bir kadın çantasıyla odaya girerse misafir gibi görünür; bir erkek ise eşyalarını cebine koyarak rahat ve hâkim durur.” Markası büyük ilgi gördü ve kadınlar deneyimlerini paylaştı.
Dickinson ise daha temkinli: McCardell, kadın bakış açısının ön planda olduğu bir moda dünyası kurmayı amaçlamıştı, ancak günümüzde büyük markaların çoğunda kadın tasarımcı sayısı az. Cep eşitliği için mücadele hâlâ devam ediyor. Dickinson soruyu özetliyor: “Kadınlar için giyinmek neden hâlâ bu kadar zor? Cep neden hâlâ ihtiyaç değil de lüks sayılıyor?”
