Feshane'deki sergiye neden saldırılıyor? Kutsala hakaret, sapkınlığı özendirme suçlamasının aslı astarı var mıydı?

Gidip kendim görmek istedim. Önden bilgi almak için aradığım İBB Medya Koordinatörü Ceren Akdağ da beni yalnız bırakmadı.

Artİstanbul Feshane Direktörü Bahar Çelik Omur eşliğinde gezdik.

Ve galiba aradığım cevabı buldum; çünkü çok güzel bir sergi ve kültür-sanat alanı olmuş.

Gönül Nuhoğlu'nun hemen girişteki keçi heykelleri, tepki çekenler arasında. Birkaçı devrilmiş, biri kırılmıştı. Tapınak Şövalyeleri'nin şeytana tapınmasını simgeliyor diye. Yaban keçilerinin sınır tanımazlığına dayanıyor hâlbuki.

Hem keçi görünce kaçımızın aklına, satanizm ve Tapınak Şövalyeleri gelir?

Pagan sembolleri de varmış. Mehmet Güleryüz'ün bir mitolojik tasviri kastediliyor. "Marsyas ve Apollon" tablosu. Lâhavle!

LGBT, sapkınlık, çıplaklık tasvirleriyle aile yapımızı, ahlâkımızı bozan neymiş; sordum.

Burhan Kum'un, Abdülmecid Efendi'yi nü resimle çizdiği "Son Kopyacı" tablosu... Taner Ceylan'ın hünsa figürü... Bir de Sema Maşkılı'nın, canavarlaşmış iki çıplak erkeği boğuşturduğu eseri gösterdiler.

İlk ikisine, Son Halife Abdülmecid'in nü tablolarında rastlanmıyor sanırsınız. Ecdâda saygısızlıkmış! Ecdâdı tanısalar bari, pes.

Üçüncüsü ise gücün vahşi doğasını anlatıyor. İnsanın, medeniyet kisvesi giymemiş ilkel yanını. Cinselliği teşhir etmiyor.

Sapkınlık diye ortalığı ayağa kaldırdıkları bu mu?

İBB Meclisi'nde AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz da sergideki eserlerin, aileleri rahatsız ettiği iddiasında.

Çocuklarıyla gelen, atölye çalışmalarına çocuklarını gönderen ailelerin de bundan haberi var mı?

Sergide, 300 sanatçının 400'den fazla eseri yer alıyor. Bunlar için mi, bütün bir sergi hedefe kondu?

ZORLAMA VE TEHLİKELİ TAHRİKLER

Kopardıkları yaygaraya bakarsanız İmamoğlu, işi gücü bırakıp milleti dinden, imandan, ahlâktan çıkarmaya uğraşıyor. Zoru neyse!

Örf ve âdetlerimize aykırı, milli ve manevi değerlerimize hakaret içeriyormuş. Hatta din düşmanlığı yapılıyormuş sergide.

Nereden çıktı diye, üstüne gittim.

Apollon'un, Marsyas'ın derisini yüzdürdüğü şu resimden olabilir mi o da? Hallâc-ı Mansur'u, Seyyid Nesîmi'yi çağrıştırıyor diyeyse bu ne zamandan beri İslam düşmanlığı oldu?

Başka kusurlar da bulmuşlar. Sevgi Akyüz'ün ahtapotvâri "İlişki" tablosu mesela. İnsanı kötü hissettiriyormuş.

Bir bibloya da anlaşılmaz, manasız diye söylenen olmuş.

Kendini kanıtlamış sanatçıların eserleri bunlar.

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Ama kimsenin kutsalına saygısızlık, dine hakaret filan yok ortada.

Mevlüt Akyıldız, cümbür cemaat bir tablosunda "Ala Turca" yazılı mahya kullanmış. Çarpık modernleşmemizi, kültürel karmaşamızı ironiye vuruyor. Sırattan geçiren terlik, yanmaz kefen ticaretinden rahatsız olmayanlar, bundan mı rahatsız?

Ayrıca eleştirmek, kınamak, protesto etmek başka şey. Siyasi hesapla hedefe koymak, kin ve nefret uyandırarak halkı kışkırtmak, taşkınlık ve saldırı başka.

Karşıdaki camide cuma vaazına bile konu edilmiş, görevliler aktardı. Hoca, Lût Kavmi sapkınlığından girip sözü, Feshane'deki sergiye getirmiş.

Netflix'te, usta tiyatrocu Genco Erkal'ın yaşam belgeseli "Genco"yu izledim.

Madencilerin hak mücadelesini işleyen "Alpagut Olayı", Erzurum'da oynanacakmış. Hoca'nın; komünistler geldi, Stalin'in doğum gününü kutlayacak diye doldurduğu cemaat, cuma çıkışı halkevine yürümüş. Kırıp dökmeye başlamışlar. Jandarma, ekibi zor almış ellerinden. 30 yaralıyla canlarını kurtarmışlar.

Bursa'da da "Asiye Nasıl Kurtulur" oyununu, polis basmış. Oyundaki sustalı bıçağa el koyup Genco Erkal'ı karakola çekmişler. Suç aleti, yasak diye. Oyun aksesuarı olduğunu, polis bilmiyor muydu!

Tehlikeli tahrikler. Ateşle oynamaktan farksız.

DİNİ HASSASİYETTEN DEĞİL DE SİYASİ BAĞNAZLIKTAN OLMASIN!

Sanatçı Ahmet Güneştekin'in Diyarbakır Sur'la son İzmir sergileri de saldırıya uğradı. Farklı hesap ve tahriklerin sonucuydu.

Ama "Konstantiniyye" eseri, Ataköy'deki AVM önünden kaldırtıldığında bugüne benzerdi.

Ecdâdın, fetihten Cumhuriyet'e kadar İstanbul'a Konstantiniyye dediğinden dahi habersiz o bağnazlık, yine devrede.

Sessiz kalmak da vandalizmi cesaretlendiriyor. Dini, ecdâdı alet ederek sırtını sıvazlamak, hırtlığı nasıl azdırır; artık siz düşünün.

Eski bir şarkısından dolayı Sezen Aksu'nun dilini terbiye için kapısına dayanan sözde din fedâisinin, 'Adem Aleyhisselam' demeye dili dönmüyordu. Nasıl ödüllendirildiği yazıldı sonra.

Millete asıl saldırı; yalan yanlış dolduruşlarla milletin arasına fitne, nifak sokmaktır. İstismar edilen dine, değerlere de en fena saygısızlık.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Haliç kıyısındaki tarihi Feshane'yi onlarca yıldan sonra restore edip geçen ay "Ortadan Başlamak" sergisiyle açtı.

Ecdâdın mirasına sahip çıktığı için alkışlaması beklenenler, o günden beri hır çıkarmaya yer arıyor.

Çünkü Artİstanbul Feshane'yle halka, muazzam bir sergi ve kültür-sanat merkezi kazandırılmış. Konferans ve atölye odaları, kütüphanesi ve kafesiyle İstanbul'un en büyük tek parça sergi salonu. Dışarısı da konser alanı olarak kullanılıyor.

Nasıl şık, nasıl nezih bir ortam. Görüp de hayran kalmamak mümkün değil.

Daha evvel niye yapılmadığı sorgulanmasın diye, halkı İmamoğlu'ndan uzak tutmak uğruna değer mi karalamaya?