İktidarın mantıkla imtihanı
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik mi daha keyfi mantık kuruyor, Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz mu? ‘Adeta’ yarışıyorlar...
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, ABD Savunma Bakanlığı yetkilisinin 'Türkiye ile YPG arasında doğrudan görüşmeler devam ediyor' mealindeki sözlerinden eleştiri çıkararak iktidarı kızdırmıştı.
Aslı yoksa, kuru iftiraysa bunu yalanlamaktan kolay ne var halbuki. Doğru mu değil mi, ortaya koyarsınız. Açık seçik anlatır, tane tane çürütürsünüz.
Görüşüp görüşmediğinizi dümdüz, falsosuz söylemeniz yeter de artar bile.
Ama öyle yapmadı Ömer Çelik. Enteresan bir kavis verdi savunmasına.
Şöyle bir gargaraya getirdi: "Maalesef bir kere daha CHP yönetimi yabancı bir devletin yetkilisine referans vererek Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni suçladı. Yine aynı şeyi yaparak kendi devletleri yerine yabancı devleti esas aldılar. Kendi devletini suçlayan bir çarpık zihniyetle karşı karşıyayız...”
Yabancıların safında kendi hükümetine karşı durmak, dış odakların kara propagandasına sahip çıkmak filan diye gidiyor yaveleri.
Neresinden başlasanız dehşetengiz bir akla hizmet...
Ana muhalefet partisi değil miydi arkadaş bu CHP? Kendi devletini yönetenlere değil de Majestelerinin Kraliyet Hükümeti’ne mi muhalefet edecekti?
Hem yabancı odak dediği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sırada telefonla görüştüğü Trump’ın Amerikası değil mi? Suriye konuşulurken terörle mücadelede yakın işbirliğini sürdürme konusunda iki liderin mutabık kaldığı açıklanmamış mıydı?
Ayrıca hangi yakın işbirliği! YPG’ye örgüt deyip terörist demeyen, ‘sadık müttefik’ sıfatıyla tırlar dolusu silah gönderen bu ABD’den başkası mıydı?
Bilgilendirmedeki yanlış anlaşılmaya müsait kapalılık giderilmeden, üstüne bir de Savunma Bakanlığı yetkilisinin açık beyanı konmuş...
E yani YPG’ye şunu söyledi bunu söylemedi diye canına okunan CHP, bunu kullanmayacak da ABD’li yetkiliye mi cevap yetiştirecekti, bu muydu beklediğiniz?
Sanki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, ülkesinin ana muhalefetine zinhar laf söyletmiyor, her fırsatta İngiliz ana muhalefetini suçluyor. Vatanseverlik de bunu gerektirir zaten...
Fakat CHP’de ne gezer bu sorumluluk bilinci! Adının önünde Türkiye Cumhuriyeti yazan kendi hükümetini suçlamak ve yıpratmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Hatta İngiliz hükümetini yıkmakla uğraşacağına, kendi ülkesinin hükümetini sandıkta devirmek gibi hainlikler peşinde dahi koşuyor.
Yatacak yeri yok şu CHP’nin. İktidarın terör örgütü PKK ve uzantılarıyla gizlice müzakere yürütüp yürütmediğinden şüphelenmek bile ihanetle eşdeğerken bakın işte, görüyor musunuz şu yaptığını!
Gerçi CHP planladı ve koordine etti demiyor ama sandık başında organize bir kumpas döndüğünden emin Ali İhsan Yavuz da. Tekrar ikna şovuna çıktı. ‘CHP yapmadı ama bilmediğimiz birilerinin henüz tam olarak bilmediğimiz bir şeyler yaptığı’ argümanında ısrarcı. “İstanbul’da kesinlikle bir şeyler oldu, sandık başında oldu” dedi yine.
Bir gariplik hissediyor ve bu onun hüsnü kuruntusu değil, hisleri kuvvetli, zannına güveniyor, eli sağlam, sadece hayalindekini somutlaştıramıyor, tek kusuru bu.
Bir takipçim sosyal medyadan hatırlattı, Orhan Veli’nin “Anlatamıyorum” şiirinden dizeler çağrıştırıyor: “Bir yer var biliyorum/Her şeyi söylemek mümkün/ Epeyce yaklaşmışım duyuyorum/ Anlatamıyorum...”
Şairlikte gizem katar, absürt komediler bile döktürtebilir yazarlıkta, ama bu kadar tutarsızlıkla sözcülük zor gitmez mi yahu!