Koşun sizinki cezaevlerini boşaltıyor

Bay Kemal seçilse...

Terör yuvası ve İslam düşmanı İsveç'i, NATO'ya sokacaktı.

Küffar Batı'ya el uzatacak, hepsi toplansa bir Türkiye etmeyen Körfez hanedanlarına kucak açacak, darbeci Sisi ve katil Esad'la da barışacaktı.

Bağımsızlığımızı, bağımlılığa çevirecekti. Yunan'la bile dost olacaktı.

Tehlike, bunla kalsa gene iyi...

Bay Kemal kazansa vergilere zam üstüne zam yapacak; yetmezmiş gibi cezaevlerini dahi boşaltacaktı.

Allah korumuş. Din ve vatan elden gider, boyun eğip emperyalizme teslim olurduk. Verilmiş sadakamız varmış...

Bay Kemal kazanamadı ama yapacağı söylenenler yine oluyor, cezaevleri de boşalıyor, bunlar kötüyse niye yapılıyor derseniz...

O demese yapılmazdı. Kendisi olmayabilir ancak fikirleri iktidarda. Bay Kemal söylediği için mecburen yapılıyor. Suçlusu, yine o.

Fark ne? O yapsa ezanlar susar, bayraklar inerdi. Onun dediklerini AK Parti yaparsa ezana, bayrağa halel gelmiyor.

Hadi o söylemese hiçbiri olmazdı, diyelim. Peki Bay Kemal'in söylemedikleri niye oluyor?

Fikrinden, bir konuşmasından dolayı içeri atılanları tutup cinayetten, uyuşturucudan, tecavüzden yatanları salacağını mesela... Söylediği duyulmadı.

2020'de infaz indirimi paketi Meclis'ten geçirilirken cezaevlerinin kimlerle doldurulup kimlerden boşaltılacağını o mu belirledi?

Yani ilkinden çıkıp ikinci eşini de katlettikten sonra hapse geri dönen Manisalı Necati'yi, Kovid-19 iznine göndermek onun önerisi miydi? 19 yıl içinde üçüncü eşini de öldürme imkanına kavuşmasından Bay Kemal mi sorumlu?

Aynı suçtan tutuklu yargılananları bırakmazken mahkum olanlara tahliye kapısını açın, diyen de o muydu?

10 kişilik koğuşlarda iki katından fazla nüfus vardı. Yer açılacaktı, 300 bin cezaevi sakininden 90 bininin boşaltılması gerekiyordu. Salgında bulaşıcı hastalık tehlikesi baş göstermişti.

Düzenlemeden aman siyasi mahpuslar yararlandırılmasın; suç çeteleriyle tecavüzcüler, katiller, hırsızlar yararlanabilsin diye uğraşan kimdi?

Ankara'nın, İstanbul'un göbeğinde silahlı kovalamacalar yaşanıyor. Sokaklar Teksas'ı, vahşi Batı'yı aratmamaya başlamış.

2023'te, seçimden sonra infaz indirimi düzenlemesini güncellemek, Bay Kemal'in eseri miydi? Seçimde o vaat etti de iktidar mı yerine getiriyor?

Kapalıdan açığa, oradan da ev iznine çıkarılanlar, bekleme süreleri 5 yılın altına düştüyse artık cezaevine geri dönmeyecek. Denetimli serbestliğe ayrılacaklar. Dönenlerin de kapalıdan açığa, oradan da denetimli serbestliğe geçiş süresi kısalacak.

İnfaz indirimi, şartlı tahliye ve ev izni; sadece siyasi suçtan hapsedilenlere işlemesin diyen, Bay Kemal mi? Baştan tutuksuz yargılanması gerekenleri ısrarla içeride tutma iradesini, içinden geçirmiş öyleyse. Açıktan savunan o değil çünkü.

Hapse tıkılması gerekenleri serbest bırakıp serbest kalması gerekenleri tutuklama aklı onunsa başka açıklaması yok.

'Asılsız ve provokatif paylaşım' suçlamasıyla insanlar evlerinden alınırken asıl tehdit oluşturan azılı mahkumları topluma salmak, muhalefetin projesi desenize...

Hay Allah ya, iktidarın günahını alıyormuşuz.

VERGİLERİ HANİ AK PARTİ ARTIRMAYACAKTI!

AK Parti'nin baş ekonomi kurmayı Dr. Nurettin Canikli, 25 Mayıs'ta bir Tweet dizisiyle seçmeni aydınlatmıştı.

Erdoğan kazanırsa faizler artırılmayacak, vergileri artırmaya da gerek kalmayacaktı. Bunları, muhalefet yapardı.

Unutmayalım, unutturmayalım diye Tweet'lerin birkaçı aşağıda:

"EYT’liler için yıllık ilave 300 milyar TL,

En düşük emekli maaşının 5.500 TL’den 7.500 TL’ye yükseltilmesi nedeniyle yıllık ilave 200 milyar TL,

Asrın felaketi deprem nedeniyle yıllık ilave 600 milyar TL,

Memur ve emekli maaşlarında yapılacak yüksek oranlı artışlar nedeniyle yıllık ilave 300-400 milyar TL,

Sosyal amaçlı diğer vaatler nedeniyle ilave yıllık 50 milyar TL,

Tutarındaki harcama artışları belli başlı olanlarıdır.

Bu ilave harcamaların tamamı, hiçbir kaynak problemi yaşanmadan ödenmektedir.