Suların şarkısı

Hüzün elbisesiyle uçar kuşlar. Kanatlarında çocuk, kanatlarında gariplerin hüznü.

Can olur düşer gözlerimizin içine, ıslanır yüreğimiz kardelen çiçeklerinden akan gözyaşlarıyla. Her kopuşun, her düşüşün muhabbetiyle sarar içimizi.

Gönlümüzü büyüten toprak, gönlümüzü emziren annedir hüzün. Dostumuz hüzün, rüyamız hüzün…

Gelincik çiçeklerinin rüzgara yaslanmış ellerinden yüreğimize sürülen, kuşların kanatlarından gönlümüze dokunandır hüzün. Sevgilinin gurbete düşen yüzüdür. Gecenin kalbini yoklayan bir ses, göklerden boşanan bir rüya, gönle düşen ateş.

Hira’da yağmur, örtüsü açılmamış bir zamanın sırrı. Dost nefesidir hüzün, ateşe atılan sevgilinin yazması… Sarar sarmalar, şefkatle üstümüzü örter. Gök düşer içimize.

Annemizin tütsülediği yemek kokusu, çocukların geceyi yırtan sesi. Dosttur; ihanet bilmez, buruk ve mahcup.

Suların şarkısıdır, cennetin yüreğimize sürdüğü renktir hüzün. Irmaklarda yunan, yundukça arınan.

Bir Yakup şikayetidir hüzün Rabbe arz edilen. Toprakta havalanan bir bozlak. Sidretü’l münteha’da kalbimiz hüzün,

Şiirimiz hüzün,

Türkümüz hüzün...

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum