Almanya kıskanıyor
Türkiye’de verilerin uyumluluğu konusunda ciddi sıkıntı var. Mesela 2019 yılı son çeyrekte %6,0 ve 2020 yılı ilk çeyrekte %4,5 büyüme açıklandı. Yani son yarım yılda Türkiye %5,30 büyüme göstermiş.
Ama aynı dönemde çalışan sayısına bakıyoruz: 2018 son çeyrek ve 2019 ilk çeyrek olarak toplam 6 ayda, ortalama çalışan sayısı 27 milyon 858 bin kişi. 2019 son çeyrek ila 2020 yılı ilk çeyrek olan sürede ise, aylık ortalama çalışan sayısı 27 milyon 068 bin kişiye düşüyor.
Şöyle özetleyelim: Ekonomimiz %5,30 büyüdü ama çalışan sayımız %2,84 azaldı (790 bin kişi).
Böyle bir büyüme mucizesi Almanya gerçekleştirebildi mi?
Onlar deli gibi çalışıyor ama ürettikleri değer küçücük.
Almanya, 2010 yılından 2019 yılına çalışan sayısını 41 milyon kişiden 45,3 milyona yükseltiyor. Aynı dönemde GSYH olarak ise 3,4 trilyon dolar seviyesinden 3,8 trilyon dolar seviyesine çıkıyor.
Almanya’yı da şu şekilde özetleyelim: GSYH’sı yüzde 13,2 büyüme gösterirken çalışan sayısı yüzde 10,4 artıyor.
Bizde çalışan sayısı düşerken GSYH artıyor ama Almanya’da çalışan sayısı civarında GSYH artabiliyor.
Not: Almanya’nın GSYH’sı dolar bazında ifade edilirken parite etkisinden kaynaklı düşme gözüküyor. Parite etkisini kaldırsak bile 10 yıllık büyüme oranı yüzde 18’lere ancak geliyor.
***
Türkiye 2015-2019 yılları arasında toplamda yüzde 15,03 büyüme gösteriyor. Ama çalışan sayısı ise sadece yüzde 5,48 artıyor.
Az çalışarak çok değer üretebiliyoruz. Ya da şöyle izah edelim: Önceki döneme göre daha yüksek değer üretebiliyoruz.
Yüksek değer üretmede Almanya bizimle boy ölçüşemiyor.
Almanlar çok çalışıyor ama GSYH’ları bizim gibi yüksek oranda artmıyor.
İki ülkenin de nüfusu 83 milyon civarında. Ama koca Almanya’da 45 milyon kişiden fazla çalışan var. Bizde ise 28 milyon kişi çalışıyor (2019 yıllık).
Almanya’da Covid 19 öncesi çalışan sayısı 45,2 milyon kişi. Bu sayı Nisan ayında 44 milyon 866 bin kişiye geriliyor. 362 bin kişi işini kaybediyor. Bizde ise 28 milyon 169 bin çalışan 25 milyon 614 bin kişiye geriliyor. Türkiye’de işini kaybeden sayısı 2,5 milyon kişiye ulaşıyor.
Almanya’da işsizlik oranı yüzde 3,4’den 3,9’a yükseliyor ama bizde işsizlik oranı yüzde 13,8’den 12,8’e geriliyor.
Böyle bir mucize hangi ülke yaratabilir?
Almanya bizi kıskanmasın da ne yapsın?
***
Bizim işsizlik verilerine biraz daha yakından bakalım. Acaba son 1 yılda ne olmuş?
Çalışan sayısı 2 milyon 585 bin kişi azalarak 25,6 milyon kişiye gerilemiş. Ama GSYH’mız yüzde 2,42 büyümüş. Çalışan sayısının azalması yanında çalışanların süresi de haftada 44,4 saatten 42,4 saate düşmüş. Yani çalışanlar da daha az çalışır olmuş ama GSYH’mız artıyor ya, ona bakın siz.
İşsiz sayımız son 1 yılda (Nisan 2019-Nisan 2020) 428 bin kişi azalarak 3 milyon 775 bin kişiye düşüyor. Çalışan sayısı da 2 milyon 585 bin kişi azalarak 25 milyon 614 bin kişiye düşüyor. Hem insanlar işini kaybediyor, hem de işsiz sayısı düşüyor.
Böyle bir mucizeyi Almanya başarabilir mi?
Son 2 yılda işini kaybedenlerin sayısı 3 milyon 395 bin kişiye çıkmış ama olsun; GSYH’mız artıyor ve Dünya’nın en büyük 10. ekonomisi olmaya hiç olmadığı kadar yaklaşmış olduk.
Almanya kıskansın.
Türkiye mucizesi öyle çok çalışarak yaratılmıyor; bu mucize asıl daha az çalışılarak yaratılıyor.
Bakınız son 1 yılda işgücüne dahil olmayan nüfus 4 milyon 72 bin kişi artmış. İş aramayıp, çalışmaya hazır olan kişi sayısı da 2 milyon 175 bin kişi artmış. Ama işsiz değil bunlar.
Sadece umutsuzlar.
***
Yakın zamanda bir noktaya dikkat çekiyordum. Şimdi bunu biraz daha genişleteceğim:
Bugün siyasi tutuculuk nedeniyle ülkemizde akıl kısmen rafa kalkmış durumda. Ama bu siyasi tutuculuğun faturasını asıl evlatlarımız, torunlarımız ödeyecek.
Türkiye çok kötü bir ekonomik tablo yaşıyor. Biz bize yetmiyoruz, tersine işsizlik ve sefaletle boğuşuyoruz. Ama bugün bile önemli değil; asıl yarınlarımız daha karanlık.
Ve tekrar söyleyeyim: Bu faturayı evlatlarımız ödeyecek.
***
Bir başka konu da Avrupa’daki gurbetçilerimize: Gelin ülkenize ve bu mucizeyi siz de yaşayın.
Aç kalın, işsiz kalın, yoksulluğa mahkum olun ama Almanya’yı kıskandırın.
Öyle Almanya’da çalışıp , para kazanıp Anayurdunuzu işsizliğe, yoksulluğa mahkum etmeyin.
Çalışmak istemiyorsanız Türkiye’ye geri dönün. Dönün de buradaki sanal zenginliği hep beraber yaşayalım.