İşler iyi değil

Yüzde 7,01 büyüme geldi ya, bir sevinç bir sevinç; sormayın. Bir anlık parlaklık ile hemen slogan atmaya bayılıyoruz.

Oysa çukurda havaya zıplayıp uçtuğumuzu sanmaktan başka bir şey yaşamıyoruz.

Evet, çukurdayız.

Hem de büyük bir ekonomik buhran çukurunda.

Bakınız, işsizlik olarak 2015 yılı dahil makul sınırın üzerindeyiz. Yapısal olarak ise 2007-08 yıllarında başlayıp, 2013-14 yıllarında filizlenmeye başlayan ekonomik dönüşüm sorunları da bizi bekliyor (bu sorunu muhalefet çözmek zorunda kalacak).

Hadi yapısal dönüşümü bu iktidardan hiç beklemeyelim. Onların bildikleri tek şey, kredi verip milleti faize boğmaktır. (Meydanlarda da faize karşı bolca söylem söyleriz ama bakmayın siz buna..)

İşsizlik sorunu çözülmek yerine artarak devam ediyor. 2016 yılı ilk çeyrekte işbaşında olan nüfus 25.489 bin kişi; ya şimdi? 2021 ilk çeyrekte işbaşında olan nüfus 25.839 bin kişi.

Aradan 5 yıl geçmiş ve işbaşında olan nüfus sadece 350 bin kişi artabilmiş.

2018-1.çeyreğe göre ise durum daha da kötü. Tam 3 yıl önce işbaşındaki çalışan sayısı artık 1 milyon 319 bin kişi daha az (27.158 binden 25.839 bine düştü).

2018-2021/1.çeyrek toplam büyüme oranı sadece yüzde 8,92...

3 yıllın toplamında geldiğimiz nokta %8,92 büyüme olmuş.

Ama durun, bu büyüme de zaten sanal. Yani çalışana vs yansımamış. Hatta enflasyon baskısından (gerçek enflasyonun düşük gösterilmesinden) gelen bir sanal büyüme...

Düşünsenize, haftalık çalışan sayısı düşmüş ve bizi büyümüşüz (2018/1.-2021/1.çeyrekler çalışılan saat sayısı 1 milyon 218,6 bin saatten 1 milyon 081,3 bin saate geriledi)

Çalışan sayısı artmamış, çalışılan saat sayısı azalmış ama ne artmış?

2018/1. çeyrek sonunda mali olmayan kesimin kullandığı toplam kredi tutarı 2 trilyon 084 milyar lira. Bu tutar 2021/1. çeyrek sonunda 3 trilyon 495 milyar liraya ulaşıyor.

Evet, ülkemizde kredi kullanımı yaklaşık olarak 2 trilyon liradan 3,5 trilyon liraya yükseliyor ama;

1- çalışan sayısı artmıyor, tersine azalıyor

2- gelir ise çok az oranda artmış gözüküyor ama o da sanal...

Şimdi siz bu ekonomide işler yolunda, işler açıldı ve sorunlar halledildi mi diyorsunuz?

***

Şöyle düşünün...

Siz bir bankasınız ve müthiş kredi veriyorsunuz. Ama kredi verdiğiniz piyasada bir büyüme yok... Hatta işler açılmadığından istihdam bile artmıyor.

Acaba sizin banka olarak durumunuz nedir?

Kredi verdiniz ama sizden kredi kullanan ekonomi 3 yıldır adeta yerinde sayıyor. Ne üretim artışı, ne de istihdam artışı...

O zaman bir risk analizi gerekmiyor mu?

Bunca kredi nereye gitti? Kredi alanlar ne yapıyor? Ve de krediler size nasıl geri ödenecek?

İşlerin iyi gitmediği bir ekonomide kredi geri dönüşleri elbette sorgulanacaktır. Elbette bugünlerde pandemi nedeniyle de bir kapanma vardır. Ama bunlar temel sorunları, yani ekonomik buhranda çırpındığımızı örtmez.

***

İşlerin iyi gitmediği sadece toplam gelir üzerinden görülmüyor. Hadi aynı gelir seviyesinde kaldığımızı kabul edelim ama işin bir de paylaşım tarafı var.

Bir ülkede bir yanda lüks araba kuyruğu ile yan tarafta bir ekmek kuyruğu aynı anda yaşanabilir mi?

Ya da, yoksulluk kuyruğu ile lüks tüketim kuyruğu olan bir ülkede yaşanabilir mi?

Bir ülkede tarlada 70-80 kuruş olan karpuz ile aynı ürün raflarda 4-5 lira ise sizce o ülke yönetiliyor mu?

Aslında bu soru bütün sorunları da izah ediyor.

Sizce Türkiye yönetiliyor mu?

O zaman bunca sıkıntı neden...

YORUMLAR (57)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
57 Yorum