Altyapı yatırımlarının sonsuz faydaları

Hafta sonu bir grup arkadaşla Çanakkale’ye gittik. Hem Çanakkale 1915 köprüsünü inceledik hem de Troya müzesini gezdik. İkisini de beğendik.

Arkadaşlar bana, köprünün oluşturduğu “finansal zararları” ve “gelecek nesiller üzerinde oluşturacağı yükleri” müstehzi ifadelerle sorup durdular.

Ben de onlara, bu projenin finansman arayışlarının 2017 yılında başladığını, Türkiye’deki biri kamu altısı özel yedi bankanın bu projeyi incelediğini, irdelediğini; talep edilen %30 proje kredisini de verdiğini anlattım.

Eğer arkadaşlarıma rüşvet ve yolsuzlukla dolu bir sunum yapsaydım hepsi inanmaya hazırdı fakat köprü projesinin makul sayılabilecek bir finansal projesi olduğunu detaylarıyla anlattım; inandılar mı emin değilim.

Nedense Ak Partililer dâhil herkes de bu altyapı işlerini eleştiriyor.

Aslında bu eleştiriler, özde, altyapı yatırımlarının gerekliliğine değil suistimal ihtimaline yöneliktir, “Ya İhale makamı yüklenicilerle bir olup kârlarına ortak oluyorsa ya da kollarını bükerek, hükümetin kredibilitesini artıracak okul, cami gibi harcamalar yaptırıyorsa...” vs.

Neredeyse devletin her biriminde var olan teftiş ve denetim kurullarına, şirketlerin muhasebe ve finans departmanlarında çalışan onlarca elemana ve her şeyi kayıt altında tutan bankacılara rağmen; rutin dışı, hatta yasadışı, hatta hatta ahlak dışı işler yapıldığına inanmak zor.

Buna rağmen yapılıyorsa, bilgi sahiplerine gebe kalınmış demektir. Bugün olmasa bile gelecekte, “suistimal bilgisine haiz” bu insanlar, bu tip işlerin belgelerini mahkemelere sunabilirler.

Fakat ben, bu tip suiistimal iddialarının, çoğunu, liyakatsiz kamu yöneticilerinin, toplumu doğru dürüst bilgilendirmemelerine yoruyor ve inanmıyorum.

Detaylarını bildiğim bazı projelere yönelik eleştirilerin isabetsiz, tutarsız hatta haksız olduğunu biliyorum.

Çanakkale 1915 köprüsünün bile bütün rakamlarının olduğu bir veri sayfası bulmak mümkün değil. Bölük pörçük bilgileri bir araya getirip bazı çıkarımlar yapıyoruz.

Hiç gereği olmamasına rağmen proje bilgilerinin gizlenmesi, şüphe uyandırıcı bir işarettir ve yanlıştır.

Suistimal ve rüşvet insanlık tarihi kadar eski olgular olduğu için dünyanın her yerinde hem yasalarla yasaklanmış hem de dinlerce lanetlenmiştir.

Konunun “ahlak felsefesi”ni ilgilendiren boyutları çok önemli olmakla birlikte yolsuzlukların iktisadi etkileri de irdelenmeyi hak ediyor. (Bakınız 21.06.2021 tarihli yazımız)

Türkiye’nin hala, başta büyükşehirlerde metro ve şehirlerarası yollarda elektrikli hızlı tren başta olmak üzere yapılması gereken on milyarlarca dolarlık, altyapı yatırım ihtiyacı var.

Benim görüşüme göre, “ithal malzemelerle yapılmayan alt yapı yatırımları” hem iktisadi verimliliği artırır hem de refahı.

ALTYAPI YATIRIMLARININ FİNANSMANI

Maastricht kriterlerine göre bir ülkenin bütçe açığı %3’ü geçmemelidir. Türkiye, birkaç istisna kriz yılı hariç bu oranları, yüksek ithalat vergileri sayesinde rahatlıkla tutturabilmektedir.

GSYH’mız, bütçelerimizin yaklaşık dört katı civarında olduğu için; bütçe, her yıl %10 civarında açık veriyor ve Hazine bu açığı, borç alarak kapatıyor.

Yani herhangi bir ülkenin “para biriktireyim de altyapı yatırımlarını öyle yapayım” deme şansı yok. Türkiye’nin de yok. Öyle bir dönem hiç yaşanmadı ve galiba yaşanmayacak.

Geriye iki yöntem kalıyor: Ya hükümet borçlanarak bu altyapı yatırımını yapacak ya da başkasına yaptırıp ondan kiralayacak.

Bir hükümet “altyapı yatırımlarını bütçeden finanse edeceğim” diyorsa, bu, yatırımları, borç alarak yapacağı anlamına gelir.

Fakat Hükümetler, borç istatistiklerinin bozulmasından hoşlanmazlar Bu yüzden alt yapı yatırımlarını başkalarına yaptırıp taksit taksit ödemeye bayılırlar.

Buna güzel isimler de bulmuşlar: Kamu Özel Sektör Ortaklığı, Yap İşlet Devret, Yap Kirala Devret, Yap ve Ebediyen işlet vs. vs.

Aslında finansal planlar yapılınca sorulan temel soru şu olabilir: Borçlanarak 100 TL’ye yapılacak bir yatırımı yap işlet devret benzeri projeyle kaça yaptırmaya razıyız: 105, 110 veya 120 TL?

Peki, ya birileri gelip 100 TL’nin altında fiyat öneriyorsa…

Rakamlar gelecek yazıda.

YORUMLAR (36)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
36 Yorum