Ben CHP’li değilim fakat Kemal Kılıçdaroğlu seçilmeli

Son iki yazıdan sonra bana, “CHP’nin yanlış bir parti” olduğuna dair bilgi ve belge gönderip nasihat eden dostlarım ve “CHP’ye hoş geldin” diyen arkadaşlarım yanılıyor.

Ben CHP’li değilim tam tersine CHP’nin ebedi muhaliflerindenim ve muhalif olarak kalmaya da devam edeceğim.

TBMM’de mutlak çoğunluğu yakalamış Cumhur İttifakının, ilaveten, Cumhurbaşkanlığını kazanması durumunda, “layüsel” yani sorgulanamaz bir güce ulaşacağı ve büsbütün otoriterliğe kayacağı için kaygılıyım.

Otoriter bir yönetimin Ak Parti dâhil, herkese zarar vereceği de kesindir.

Yazdıklarım, “mümkün bir son çare” olarak anlaşılması doğru olur.

Cumhur İttifakının mutlak çoğunlukta olduğu bir meclis döneminde, Cumhurbaşkanlığının Millet İttifakına geçmesi, otoriterliğe bir set çekecektir. Ülke, her kanunun büyük bir ittifakla yapıldığı ve her işin pazarlık edildiği “bir müzakere toplumu” olmaya evrilecektir.

Kabaca, Cumhur İttifakı kanun çıkaracak ve Millet İttifakı bu kanunları uygulayacak.

İstisnai şartlar oluştu ve “dönemsellik gereği” Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi, ülkedeki her kesim için bir normalleşme fırsatı sunuyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi CHP’deki ulusalcı-sosyalist dünya görüşünü tasfiye edip “özgürlükçü sol” düşünceyi ön plana çekebilir.

Mesela mülteci ve sığınmacıya düşman bir parti olmaktan çıkıp, onların haklarını savunan bir partiye dönüşebilir, vs.

Bu yazı bir bakıma, Cumhur İttifakına oy vermiş stratejik düşünebilen, akılcı, dost ve arkadaşlarıma, bu defa, Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verilmesi için bir çağrıdan ibarettir.

Lütfen tıklayın.

YORUMLAR (61)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
61 Yorum