Çin, Rusya ve Anglosakson dünya düzeni

Son 50 yıldır müttefik olan iki süper güçten Rusya’nın güneşi gün be gün solarken, Çin’in güneşi parlamaya devam ediyor.

Acaba Çin, Rusya’yı zayıflatma çabalarının kendisine karşı yürütülen bir harekâtın hazırlık aşamalarından biri olduğunun farkında değil mi?

Farkındaysa niçin Rusya’ya tam anlamıyla sahip çıkmıyor?

Cevap: Çünkü Rusya’nın başpehlivanlıktan ‘başaltı’ hatta ‘büyük orta boy’ kalibresine düşürülmesini Çin de çok istiyor.

Rusya ekonomisi zayıflarsa, Çin, bazı stratejik Rus şirketlerini know-how’larıyla birlikte satın alacak; Rusya’yı, kabul edilmesi mümkün gibi gözükmeyen bazı ekonomik anlaşmalara razı etmeye çalışacaktır.

İran ve Venezüella’ya yaptığının bir benzerini, belki de daha ağırını Rusya’nın gözyaşlarına aldırmadan uygulayacaktır.

Çin, bugüne kadar, Rusya ve Sovyetler Birliği’yle yaptığı bütün askeri anlaşmalarda “muhtaç ülke” pozisyonundaydı fakat devir değişti.

Rusya, hala, ikili ilişkilerde aynı üstün pozisyona sahip olduğunu varsayıyor fakat yanıldığını çok acı bir şekilde anlayacak.

ROLLER DEĞİŞECEK

Çin’in sadece ekonomik alanda değil siyasi ve askeri alanda da Rusya’yla görülecek hesapları var.

Bugün Çin’in, Japon Denizine bakan kıyısı yoktur. Dikkat etmeyenler lütfen haritaya baksın. Çünkü Kuzey Kore’ye kadar uzanan bütün kıyılar Rusya toprağıdır.

Rusya, 1860 yılında İngiliz Fransız ortak ordusunun Çin İmparatorluk Sarayını işgal edip yaktıkları dönemde, Çin’e destek sözü vermiş ve bu toprakları, Aygun ve Tiyanşin anlaşmalarıyla ilhak etmiştir.

Aygun ve Tiyanşin anlaşmalarıyla Çin, daha önceki yüzyıllarda Türk ve Moğollardan gasp ettiği ‘Amur Havzası’nın tamamını ve Ussuri nehri ile deniz arasında, Türkiye büyüklüğünde veya bugünkü Japonya’nın üç katı, toprağı Rusya’ya vermiştir.

İşgalci İngiliz, Fransız, Alman ve Amerikalıların tümü, işgal ettikleri yerleri Çin’e iade ettikleri halde Ruslar, işgal ettikleri toprakları hala ellerinde tutuyorlar.

Çinlilerin, günü geldiğinde, yani Rusya zayıflatıldığında, bu toprakları geri isteyeceğine şüphe yoktur.

ÇİN ANGLOSAKSONLARI YENEBİLİR Mİ?

Fakat konumuza yani Anglosakson dünya düzeninin korunması savaşına dönelim ve soralım: Çin, gerçekten mevcut dünya düzene karşı mıdır ve kendisine ait, alternatif bir dünya düzeni istiyor mu?

İstiyorsa, böyle bir düzen kurabilir mi ve kurarsa, bu düzenin nitelikleri ne olacaktır?

Çin son kırk yılda yazılım ve donanım teknolojilerinde, üretimde, diğer inovatif alanlarda, nüfus kalitesinin artışında, bilimde, sağlıkta, küresel ekonomik etkide ve bu etkiyi siyasi nüfuza dönüştürmede eşi benzeri olmayan başarılar elde etti.

Çin’in en zayıf tarafı yönetim şeklidir, Uygurlara tahammül edemeyen bir ülke, makul bir dünya düzeni kurabilir mi?

Tarihsel olarak Çin kendini, diğer ülkelerin saygı gösterdiği ve itaat ettiği merkezi bir dünya devleti olarak görmüştür.

Bu görüş sosyalizm ile mayalanınca, iddialı bir anlam dünyası oluşmuş olabilir.

Çin öyle bir yükseliş ivmesi ortaya koydu ki, bu başarı hem Anglosakson Dünya Düzeninin bir bileşimi oldu; hem de Anglosakson düzeninin geleceğine ve niteliğine karşı bir tehdide dönüştü.

Anglosaksonlar, Rusya’dan silahlarını azaltmasını, namlularını Çin’e doğrultmasını ve ‘Çin’in ehlileştirilme projesi’nde kendi saflarında yer almasını istiyor.

Sonuçta olacak olan da budur, kanaatimce.

Çin de, henüz Anglosaksonlar ve müttefikleriyle mücadeleye tutuşacak kadar kendini güçlü hissetmiyor olabilir; zamana ihtiyacı var.

Çin, bir taraftan teknolojik işbirliği yaptığı Ukrayna’ya saldırdığı için Rusya’ya kızıyor; öte yandan da Rusya’nın en az on yıl Anglosaksonlarla Ukrayna’da savaşarak, onları oyalamasını umuyor. Ukrayna’daki savaşa ilişkin Çin’in nihai politikasını bu iki boyutlu ve birbirine zıt bakış açıları belirleyecektir.

Mağdur Ukrayna halkının yakın bir zamanda, barış ve selamet içinde yaşama umudu, bu küresel savaştan dolayı her geçen gün azalıyor.

Komşularına karşı, zorbalığını defalarca göstermiş Rusya’nın, tavırlarını değiştirerek ‘komşuluk hukuku’na riayet edecek kadar zayıflatılmasını dilemek hatta gereğini yapmak komşularının hakkıdır.

YORUMLAR (19)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
19 Yorum