Sayın Elvan ve Sayın Ağbal yemin eder misiniz?
Tekrar alıntılayalım, “Ben yüzde 5’e inanıyorum. Başka ülkeler enflasyonu yüzde 1-2’de tutuyor da Türkiye Cumhuriyeti neden tutamasın? Bizim ne eksiğimiz var? Yapabiliriz.” demiştiniz, Sayın Ağbal.
Biz de diyoruz ki, olabilir; eğer kendinize inanıyorsanız ve samimiyseniz niçin olmasın?
Geçmişte bu işe kalkışıp yüzüne gözüne bulaştıranlardan olmamanız için biz de soruyoruz; kendinizi geri dönüşsüz bir şekilde taahhüt altına sokabilir misiniz?
Yanınıza Sayın Cumhurbaşkanımızı ve diğer ilgilileri de alarak “ Enflasyonla mücadele ne kadar uzun sürerse sürsün, ne kadar zahmetli olursa olsun ve partimize etkisi ne olursa olsun; elimizden geleni yapacağımıza…” dair ellerinizi Kuranı Kerim’e basıp yemin eder misiniz?
Bu işe dini karıştırma diyebilirsiniz, bu durumda elinizi anayasanın üstüne koyarak yemin edebilir misiniz?
Ya da enflasyonu indiremezseniz istifa edip ülkeyi seçime götüreceğinize dair imzalı bir söz verme bildirimi imzalar mısınız?
Sıra dışı, şok edici bir başlangıç, kaybolmuş güveni tekrar kazandırabilir; inanıyorum ki, yemin, söz veya noterden verilecek bildirimler etkili olabilir. Yoksa Türk Halkı size, daha öncekilere inandığı ve güvendiği kadar inanır ve güvenir, yani inanmaz.
Bu ülke, enflasyonu düşürmek konusunda, geçmişte, pek çok etkisiz kahraman gördü, siz de onların durumuna düşebilirsiniz.
Enflasyonla mücadele her şeyden önce bir güven işidir, biliyorsunuz.
DESTEĞE HAZIRIM
Türk Halkının bir ferdi olarak edeceğiniz yemine veya vereceğiniz söze inansam; kesinlikle, bakın kesinlikle diyorum, size, enflasyonu düşürebileceğiniz bir yol haritası çizebilirim.
Üç yıllık, yapılması gereken işler listesi hazırlayabilir, performans ölçümleme teknikleri geliştirebilirim.
Eğer, sizler de, enflasyonun % 5’lere inmesini, ne pahasına olursa olsun başarmak isteyen bir yürek ve mücadele azmi varsa ben de reçetemi hazırlayabilirim.
Yok, eğer, bugünkü gibi “vur patlasın, çal oynasın, ithalat devam etsin” hayat tarzının devamına itirazınız ve bu hayat tarzını değiştirecek iradeniz yoksa toplumu umutlandırmaktan vazgeçin, yazıktır, çok aldatıldı.
Şimdiye kadar yaptıklarınızın aynısını yaparsanız enflasyon bırakın % 5’e inmeyi, tek haneye bile inmez.
Ben yemin edebileceğinizi veya kamuya açık bir ortamda söz vereceğinizi düşünerek analizime başlıyorum.
ANALİZ VE ÖNERİ
Sayın Elvan, Sayın Ağbal, biliyorsunuz Türkiye akranları arasında dünyanın en borçlu ülkesi.
Berat Bey yabancılara yaklaşık olarak kırk milyar dolar satarak borçları azaltmıştı fakat neredeyse aynı miktarda ekonomiye cari açık verdirerek borçları tekrar aynı seviyeye getirdi.
30 Eylül itibarıyla dış borçlar tekrar 435 milyar dolara çıktı.
Son çeyrekte ilave on milyar dolar daha cari açık kesin gibi.
Siz göreve geldikten sonra, Türkiye’ye, yaklaşık olarak on beş milyar dolarlık yeni bir sıcak para girişi oldu. Mart sonuna kadar ilave, yirmi milyar dolar daha geleceğini tahmin ediyorum.
Böylece Mart 2021 itibarıyla, dış borcumuz, 470 milyar dolar civarına çıkarak GSYH’nın % 65’ine ulaşacak. (On milyar doların tahvil ve hisse alımına yöneleceğini varsayıyorum.)
Türkiye’ye borç vermiş kişiler, şimdiye kadar, Türkiye’nin borç oranlarını görünce, alacakları konusunda hep tedirgin oldular, % 65’i görünce yine olacaklardır.
Çünkü bu kadar yüksek oranda borçlu bir ekonominin uzun süre yaşaması mümkün değil, gerçekten değil; er ya da geç, bir gün dış ödemeler alanında bir tıkanma kaçınılmaz görünüyor.
Alacaklılar bu ihtimali asla göz ardı etmiyor.
Yani yemin etmeniz, söz vermeniz veya bildirim imzalamanız bile yetmez, bu beyanlarınızın sahaya doğru ve makul eylemler olarak yansıması gerekiyor.
GELECEK YAZIYA İLK SÖZ
Yüksek reel faiz oranları, kurları düşürdü ve düşürmeye devam edecek. Gelmiş ve gelecek olan sıcak paraların dolar cinsinden %15 ve üzeri bir getiri umduğunu hepimiz biliyoruz.
Kalsalar ütüleceğiz, gitseler tıkanacağız.
Bu bedellere, zaman kazanmak için katlandığınızı biliyoruz, bilmediğimiz, kazanacağınız bu zamanla ne yapacağınızdır. Öneriler gelecek yazıda.