Sarıkamış.
1
Çağrışımları beyaz, vakur, ağır ve ağır.
Doksan bin can deniyor. Kim sayabilir ki?
Oradaki binlerce vatandaşla Allahuekber dağında yürürken büyük bir konfor içindeydik biz.
Kalın çoraplarımız, berelerimiz, belki su geçirmez ayakkabılarımızla techizatsız, biraz önce de kahvaltımızı yapmış olarak…
Yine de yürüyüşe başladıktan yarım saat sonra ayak parmak uçlarının donmaya başladığını hissettim.
Sarıkamış.
Yazlık giysilerle dendi. O dağdan bu dağa dendi. Şehadet dendi.
Beyaz kelebekler, uçuşan kar taneleri. Kafkas cephesi. Ruslar.
Türkiye!
Not: Resimler öğrencilerin yaptığı Sarıkamış temalı resim sergisinden alınmıştır.
Doğanın şifası yanı başımızda: Karabaş otu
Gamze Demirel
Hangi burçlar duygusal olarak daha derindir?
Gülşen Yeşilyurt
13 yıl önce 13 yıl sonra
İbrahim Kiras
“Çabuk gidin, bir gün daha beklemeyin...”
Mustafa Karaalioğlu
Kaçan bir diktatörün efrad-ı metrukesi
Akif Beki
Suriye sonrası Rojava meselesi
Ali Bayramoğlu
Mete Atatüre’nin ödül konuşması benim beynimi nasıl açtı?
İsmet Berkan
Suriye’nin zor dönemeci
Osman Sert
Teknoloji, katil zanlısını yakalamakta sınıfta kaldı...
Gülay Erdemli
Yüzük kardeşliği
Salih Cenap Baydar
Suriye güvercin gözlü ülke ya da Şam’a dönüş...
Ömer Erdem
Tecrübe
Bülent Tuncay
Bu iktidar reform yapar mı?
Taha Akyol
Suriye’deki Kürt sorununu çözmek
Ahmet Taşgetiren
Gelişmeleri anlamaya yarayacak bazı temel ilkeler
Fehmi Koru