Gözümüzün önünden geçip giden utanç tabloları

“Avrupa Birliği’nin gıda güvenliği sistemi RASFF’a göre Türkiye, 2024–2025 döneminde ihraç ettiği gıda ürünlerinde en fazla risk tespit edilen ülke oldu. Avrupa’ya gönderilen Türk menşeli ürünler için yapılan bildirimlerin yaklaşık yüzde 73’ü ‘ciddi risk’ kategorisine girerken, özellikle meyve-sebze, kuru incir, fıstık ve baharat ürünlerinde alarm veren seviyelerde pestisit ve toksin bulundu…. Türkiye’nin kanatlı ürün ihracatında ise mikrobiyolojik riskler öne çıktı. Özellikle 2025 sonbaharında İtalya’nın, Türkiye’den gelen dondurulmuş tavuk dönerde Salmonella Infantis tespit ederek ürünleri geri çevirmesi, bu alandaki denetim gerekliliğini yeniden gündeme getirdi.”

“Seyahat sigortası şirketi AllClear’ın Reddit’teki 450 gönderi ve 30 binden fazla yorumu analiz ettiği çalışma, turistlerin en fazla taksi dolandırıcılığı şikayetinin Türkiye’de yaşandığını ortaya koydu. Araştırmaya göre Türkiye hakkında yapılan 4 bini aşkın yorum, ikinci sıradaki Hindistan’ın neredeyse iki katına ulaşıyor.”

Böyle can sıkıcı, utandırıcı bilgiler, raporlar, istatistikler önümüzden gelip geçiyor da dönüp bakan yok. “Bir işimizi de doğru düzgün yapalım” diye hayıflanacak mecal bile yok. Ne bir bakanlık ne bir müdürlük; ne de herşeyin sorumlusu olan iktidarın sözcüleri bu inanılmaz ithamlara cevap vermiyor, veremiyor. Bizim gibi onların da gözünün önünden akıp geçiyor herşey… Ne ala.

Memleketin üreticisi, tüccarı, esnafından haberler bunlar. Asıl haber ise, onları denetlemesi gereken, standartları yazıp uygulaması gereken ve böyle istatistikler çıktığında utanması gereken kamu otoritesinin yokluğudur.

Hepsi bu kadar mı? Her hafta, tükettiğimiz gıdaya karıştırılan at etinin, eşek etinin listesi yayınlanan, bakkala markete her gün fahiş fiyat cezaları kesilen bir ülkeden bahsediyoruz.

Saymakla bitmez kötü istatistiklerin ülkesinden…

Eğitimi ölçen uluslararası PISA Testi’nde en sonlarda olmak gibi…

İş kazalarında en başlarda olmak gibi…

Çocuk işçi çalıştırmada Avrupa lideri olmak gibi…

En yüksek enflasyon, en değersiz para, en aşırı faiz listelerindeki sabit yerimiz gibi…

Kimsenin sahiplenmediği, kimsenin başını çevirip merak etmediği, kimsenin de dert etmediği tablolar…

İhracat gibi en önemli faaliyette bile devletin asli vazifeleri bu kadar aksayamaz. Yahut turizmle övünürken taksi şoförleri böyle bir araştırmanın konusu olamaz. Anadolu irfanı diye birbirimize hava atarken esnaf tüccar bu halde olamaz.

Değerlerin erimesinden daha önemli bir problemden söz ediyoruz. Standartları kaybolmuş, kanuna riayetten uzaklaşmış, yaptığının yanına kar kalacağından emin bir anlayış hayatın her tarafını işgal etmiş. Tepeden aşağıya kadar her türlü yolsuzluk, liyakatsizlik ve ehliyetsizliğin ürettiği yozlaşmadan bütün sektörler payını alıyor. Fırsatını bulan herkes bir üsttekinin yaptıklarına bakıp kendisine bir usulsüzlük kuralsızlık ve yolsuzluk referansı buluyor. Yozlaşma hayatın her alanına yayılıyor. Artık bir daha yaşamayacağımız zannettiğimiz ne varsa geri geliyor. Kalite düşüyor ve bir toplum geriledikçe geriliyor.

Çürüme, çözülme ve yozlaşma böyle bir şeydir. Hamasetle kurtaramazsınız.

“Büyük devlet, büyük millet” olmak demek ürettiğine güvenilir, sözüne itimat edilir, birbirini kazıklamayan, birbirinin hakkına girmeyen millet demektir.

Sessizce akıp giden utandırıcı istatistiklerle yüzleşmek yerine bol hamaset, bol slogan ve bol şişinmenin de sonu daha kötü istatistikler ve daha berbat raporlar; daha fazla kalite kaybıdır.

YORUMLAR (47)
47 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.