Çetelerle kim yürüyor?
AK Parti Sözcüsü Çelik’ten de Soylu’ya ‘yanındayız’ desteği geldi.
Gerçi Bahçeli, Perinçek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra geldi. Ama ne derler bilirsiniz, geç olsun da güç olmasın.
Çelik’in demesiyle AK Parti MYK’sı, hem de çok güçlü biçimde İçişleri Bakanı’nın yanında.
Bu güçlü dayanışma mesajı için niye 24 gün bekledikleri, sadece kendilerini ilgilendirdiğinden girmiyor oraya. Millete ne!
Fakat doğru zannedilen yaygın bir yanlışı (!) düzeltmeden edemiyor:
Şöyle:
“Gündemde konuşulan suç örgütü lideri mitingler yaptı, AK Parti tarafından niye ses çıkarılmadı diye ifadeler ediliyor. Sanki AK Parti korumuş kollamış gibi...”
Haşa, nasıl laf o öyle!
Zaten Sedat Peker’e polis koruması vermek suretiyle kimin koruyup kolladığını cümle alem biliyor. Tabii ki Bay Kemal!
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Soylu’ya sahip çıkarken bu hakikati veciz birkaç maddeyle açıklamadı mı?
“Kifayetsiz muhterislerin tek yaptıkları kendi içlerindeki taciz, tecavüz, arsızlık hadiselerini örtmek için yalanları, iftiraları tekrar etmektir”, bu bir!
“Açık konuşmak gerekirse Bay Kemal’in iyi dinlemesi lazım. CHP Genel Merkezi tacizcilerin ve onları koruyanların işgali altındadır. Şu an da CHP Genel Merkezi hırsızların, onları koruyanların işgali altındadır. CHP Genel Merkezi terör örgütleri ve uzantılarını koruyanların işgali altındadır”, etti mi iki!
“Millet İttifakı adı altında CHP yönetimiyle yol yürüyen herkes de bu utanç tablosunun ortağıdır. Milletimiz yularlarını terör örgütlerine teslim edenlere hak ettikleri cevabı vermektedir, vermeyi sürdürecektir”, alın size bu da üç!
Cumhurbaşkanı, milleti de şahit tutuyordu:
“Kimin terör örgütleriyle, çetelerle yürüdüğünü millet görüyor...”
Yalnız küçük bir sorun var, sesle görüntü tutmuyor.
Millet duyduğuna mı inanacak, gördüğüne mi?
Çünkü gördüğü şu...
Cumhurbaşkanı, dehşet bir suç teşkilatının bilgisine sahip.
Bay Kemal, CHP’yi suç merkezi haline getirmiş. Teröristler, mafya, tecavüzcüler, çeteler ve uzantılarıyla onları koruyanlar; hangisini ararsan CHP Genel Merkezinde.
Hatta puda şekerci genel merkez büro elemanını bile aralarına sızmış, orada saklanıyor bulabilirsin.
Fakat polis, tüm azılı suçluların toplandığı bu korkunç suç merkezini bir türlü basmıyor. Bir savcı da soruşturma açmıyor.
Hadi Cumhurbaşkanı, bilgisini talimata çevirmedi diyelim, polise iletmedi, savcıya bildirmedi...
Savcı, polis kamuoyuna açık bu beyanları suç ihbarı olarak da mı kabul etmiyor?
Soylu, bir siyasetçinin ‘illegal mafyatik’ dedikleri Peker’den 10 bin dolar maaş aldığını duyurmuştu.
Alllah bilir ya, o da CHP adresinden çıkacaktır...
Fakat İçişleri Bakanı, istediği suçluyu yakalayıp istemediğini yakalamayabiliyor ki düğmeye basmıyor. İstediği soruya cevap verip istemediğine vermemek gibi mi!
Savcı, polis itibar etmezken millet, çetelerle yürüyenin muhalefet partileri olduğuna nasıl tanıklık edecek?
Bu işi ancak gizli tanık paklar, demedi demeyin. Çetelerle kimin yürüdüğünü aziz millete sormanın sonu, sandıkta pek hayırlı olmayabilir.
İktidar suç alemini keşfederken
İçişleri Bakanı Soylu, ByLock yazışmalarıyla Bataklık Operasyonu’ndaki uyuşturucu mafyasından Sedat Peker’e FETÖ bağlantısı çıkarmıştı.
Anadolu Ajansı, kamuoyunu aydınlatmak maksadıyla dün polisiye bir haber geçti.
Sedat Peker’e polis koruması verilmesinde de FETÖ izine rastlanmış.
İktidarı haksız zan altında bırakan bir algı daha böylece çürütüldü.
Bir de iktidardan biliniyordu, bakın siz şu algı operasyonuna!
Sanki Peker’e 5 yıl boyunca koruma tahsisinde, siyasi iradenin bilgisi ve onayı var gibi göstermişler. Öyle görünecek şekilde kurgulanmış.
FETÖ’nün, HDP’nin aslında ne olduğunu zamanla öğrenmişti. İktidar şimdi de Sedat Peker’in meğer organize suç örgütü yöneticisi olduğunu fark ediyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dün yakalama kararı verdi. Ajans, Emniyet kaynaklarına dayanarak FETÖ izinden bahsetti.
Ülkeyi yönetenler kimin kim olduğunu keşfetmeye bu hızla devam eder, muhalefet de her deneme yanılmada üstüne yıkılan sorumluluğa o güne dek dayanırsa...2071’de eğitim süreci tamamlanacak inşallah. Ha gayret, sıkın dişinizi.