Diyarbakır annelerine gölge edilmesin

Farklı illerden aileler, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde toplanıyor, oturma eylemi yapıyorlar. Dağa götürülen çocuklarla birlikte, kaçırılan asker ve polislerin anne- babaları da var.

Çocuklarını terör örgütünün elinden almak için seslerini duyurmaya, baskı oluşturmaya çalışıyorlar.

Bu çırpınışa ne kayıtsız ve tepkisiz kalınabilir, ne de destek vermemezlik yapılabilir.

'Neden başka yer değil de HDP ve neden kalkıp geldikleri Mersin veya Mardin değil de Diyarbakır' diyecek olursanız, bir cevabı var. Daha çok ses getireceğini düşündükleri içindir.

İsyanlarının HDP'ye yönelmesi de aynı nedenle açıklanabilir ve anlaşılabilir.

Bir anne, evlat acısıyla "Kandil HDP'dir" diyor. Bir baba, çocuğunun HDP tarafından kandırıldığını söylüyor.

Fakat HDP'yi sorumlu tutma nedenleri, HDP'den beklentilerini dışavuruyor aslında. Parti yöneticilerinin, alıkonan çocuklarını kurtarmalarına yardım edebileceklerini düşünüyorlar. HDP'nin, isterse yapabileceğine olan inancın yansıması.

Dağa çıkma, çıkarılma ya da kaçırılmalardaki aracılık rolünü yalanlıyor HDP adına konuşanlar. Zaten haksız olsalar, polis ve istihbarat takibine çoktan yakalanmış ve gereği yapılmış olmaz mıydı?

Ama bu, o çocukların dağdan kurtarılmaları için ellerinden bir şey gelmeyeceği anlamına gelir mi, hayır.

Zorla kaçırılanlara ya da kandırılanlara aracılık etmemiş olabilirler ama kurtarılmalarına neden aracılık edemesinler?

HDP'nin yapabilecekleri var, oynayabileceği bir rol var ve elini taşın altına sokmaktan kaçmaması gerekir, amenna!

HDP önündeki eylemin spontane gelişmediği, organize olduğu, partinin planlı karalama saldırılarıyla hedefe konduğu gibi savunmalarda doğruluk payı olduğunu varsayalım...

Yine de HDP'nin mağdur anne ve babalarla dayanışmasına engel mi?

Hiçbir gerekçe, ailelerin yanında yer almanın, HDP için hem vicdani ve ahlaki hem de siyasi bir sorumluluk olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Ailelerin HDP'den talep ve beklentilerine gölge düşürecek tek şey, siyaseten istismar edilmeleridir.

Bağrı yanık annelerin feryadından yararlanmak, oluşan duyarlılığı HDP'yle siyasi hesaplaşmaya alet etmek, sadece o annelere ihanet değil. Sivil siyasetin güçlenmesini varlığını anlamsızlaştıran bir tehdit gören, bunu oldu olası istemeyen Kandil'in de ekmeğine yağ sürmektir.

"HDP Kandil'dir" suçlaması, HDP'yi rahatsız eder ve yıpratır ama Kandil'in tam da aradığı şeydir, zilsiz oynatacak kadar sevindirir.

HDP'ye karşı siyaseten köpürtülüp kullanılması yani araçsallaştırılmasının sakıncaları, daha saymakla bitmez.

Kayyum operasyonuna tepki eylemlerini bastırmak için eşzamanlı başlatıldığı, tesadüf olmadığı, terörle değil muhalefetle mücadele edildiği propagandasına bahane vermesi de cabası...

Medyadaki destek kampanyasının, Diyarbakır annelerinin eylemine böyle gölge etmeye hakkı yok.

Sanki HDP'den, Öcalan'ın seçim talimatlarına uymamasının acısı çıkarılıyormuş havası estiren bu gayretkeşlik, terörle mücadelenin altını oyar, akla zarar.

Demokratik siyaseti teşvik ve özendirerek dağdakileri legal alana çekecek yerde, HDP'yi kriminalize ederek illegal göstermek o ailelerin amacına hizmet eder mi, herkes bir daha düşünsün.

Amaç HDP'yi mi dövmek, sivil siyaseti mi cezalandırmak; yoksa dağdakileri mi bitirmek, dağa çıkışların önünü mü kesmek?

YORUMLAR (56)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
56 Yorum