Anormali normalleştirmek!
Beyrut patlaması ne kadar normalse, BAE’nin İsrail’le 'normalleşme' anlaşması imzalaması o kadar normal! Anlaşmanın havuç maddesi ile servis edilmesi de bu anormalliği katmerlendiriyor: Güya İsrail, işgali genişletmekten vaz geçecek!
Birleşik Arap Emirlikleri, neyin birleşiği?
İsrail’den 23 yıl sonra ortaya çıkan güya “bağımsız” devlet! Esasında Basra körfezinin güney kıyısında bir İngiliz sömürgesi. Belki de 1971’de bağımsızlığından sonra ipler Londra’dan Vaşington’a geçmiştir. Malum, ABD bağımsızlıkçıdır!
Petrol şımarığı bir ülke! Küçük emirlikleri hangi irade birleştirdi, uyduruktan “devlet” yaptı, bayrak çizdi? Hatta marş besteletti? (Bu devletin marşının sözleri yirmi yıl sonra yazılmıştır!)
Arap iradesi bu işin neresinde? Hiçbir yerinde!
İşbirlikçi Arap idarecileri, her yerinde!
Bu anlaşma, ABD buyruğu ile yapılan büyük satışın sonsözünden birkaç cümle.
Asıl Suudî Arabistan İsrail’i, yani coğrafyamızdaki “anormal”i normalleştirecek. Bir nehirden geçiş tehlikeliyse, uyuz eşek öne sürülür. O geçerse kervan geçer! En büyük (ekber) hainler, küçük (sagir) hainleri öne sürdü.
Arabistan coğrafyası 1917’den beri hain türetmeye devam ediyor. Hüseyin’in ihanet çığırı hiç boş kalmıyor. 1917’de İngilizler nâ-şerif Hüseyin’in desteği ile Kudüs’ü işgal ettiler... Hüseyin bu satışla büyük Arap kralı, hatta halife olacağını sanıyordu. Ver Kudüs’ü, al krallığı!
Dokuz asır öncesinde, haçlı seferleri sırasında Kudüs ele geçirilmişti ve bölgeye yabancı bir unsur Filistin’de kalıcı hale getirilmişti. “Kudüs Krallığı”nı bu topraklarda iki asır ayakta tuttular. Daha kalıcı bir işgal için 20. yüzyılda Siyonizm devleti devreye sokuldu. Nil’den Fırat’a “vaad edilmiş topraklar” uğruna her şeyi göze alacak, emperyalizmin ileri karakolu olacak bir unsur ancak Filistin’de kalıcı olabilirdi.
İngilizler bir asır önce stratejik bir hamle olarak bunu hayata geçirdiler. “Balfur deklarasyonu” ile hedeflenen buydu. Bu topraklarda Siyonizm devletleşecek ve batı sömürgeciliğinin terminal ülkesi olacak!
Kudüs’te Yahudi yerleşimi Osmanlıya isyan eden Hüseyin’in tasvibi ile oldu. Yahudi devletinin oluşumunda oğlu Abdullah’ın (Ürdün emiri) tasvibi dikkatten uzak tutulmamalı. Elli yıl içinde ikinci satış!
Kudüs ve Filistin 20. Yüzyılda Arap zimamdarlarının rant kapısı olmuştur. Her pazarlıkta bir parça vere vere bugüne gelindi. Günümüzde Filistin’de emperyalist emellere hizmet hususunda hain Hüseyin’in pabucunu dama atacak bir hainler güruhu türedi. Hüseyin emperyalist emellere uşaklığı benimserken büyük Arap krallığı hulyası içinde idi. İngilizler onun bu hulyasını, yüz elli yıldır kullandıkları vahhabi Suudlarla yok ettiler. “Mekke Şerif”i İngiliz destekli Suudlar tarafından Hicaz’dan kovuldu. Suudlar da mukaddes topraklardaki İslâm’ın varlık delilerini yok ettiler, tarihî izlerini sildiler. İhanet yarışını o zaman Suudlar kazanması uygun bulunmuştu. Hâlâ en elverişli onlar görülüyor! Tarihsiz Müslümanlık, bugün Mekke ve Medine’de vahşi batının sembollerinin putlaştırılması şeklinde tezahür ediyor. Siyonizmle mücadele, müslüman görünümlü hainlerle mücadele başarılamazsa mümkün değildir.
Siyonist devletin Filistin’deki varlığı hainlerin, işbirlikçilerin desteği olmaksızın süreklileştirilemez.
Normalleşme dedikleri, anormallikleri süreklileştiriyor: Irak’ın demokrasi adına işgali, Suriye’de iç savaşın her şeye rağmen sürdürülmesi, Lübnan’ın kan ve ateş içinde bırakılması. Kuzey Suriye’de Kürd-israil projesinin petrolle beslenmesi…
Bütün bunlar Türkiye normalini kuşatma projesidir.
Daha önce yazmıştık: ABD Suudî Arabistan ve Mısır ile Kudüs’ün satışı üzerinde mutabık kalmıştır. Kudüs İsrail’e bırakılmakla kalmayacak, mazlum Filistin halkı yardımlar kesilerek, sınırlar kapatılarak, aç bırakılarak, silah kullanılarak göçe zorlanacak ve Siyonizm Filistin’de kökleştirilecektir.
Oyunun son perdesi oynanıyor.
Bu yüzden tepkilerimizi doğru yönlendirmeliyiz. İlk ve sonuç alıcı tepki işbirlikçi hainlere gösterilmelidir. İslâm dünyası sonuçsuz İsrail protestoları ile oyalanmak yerine doğrudan Kudüs’ü, Filistin’i hasis emelleri için satan Suudlara ve şürekasına, Mısır diktatörüne, BAE emirine yönelik tavır geliştirmelidir