Holokost’un şemsiyesi!
Holokost”u kim bilir? Holokost’u bilmek mecburidir, bilmeyene bildirilir!
Holokost, bütün dünyada anılır, andırılır.
27 Ocak “Holokost Kurbanlarını Anma Günü”dür.
Bu gün her yıl olduğu gibi bu sene Türkiye’de de anıldı. Tahmin edilebileceği gibi İsrail’de ve Holokost’un gerçekleştiği Almanya’da farklı anıldı. En farklı anma ise ABD’de yapıldı.
Zamanlama müthişti!
Acaba buna “Yüzyılın anması” mı desek?
Azil sürecini parlak görünümlü ahmakça çıkışlarla önleme gayretindeki Tramp, Benyamin Netanyahu’yu da yanına alarak “Yüzyılın Anlaşması”nı açıkladı. Anlaşma kiminle kimin arasında? ABD ile İsrail. Peki kimlerle ilgili? Filistin halkı ve işgalci Siyonist devletle ilgili. Bu iki taraftan biri neden sahnede görünmüyor? Anlaşma Filistin halkı ile ilgili, fakat onlar yok!
O kadar çok soru var ki, sonu gelmez.
Dönelim “holokost”a. Mesela, “holokost yoktur” diyemezsiniz. Yani, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’da Yahudilerin çeşitli usullerle katledildiği ile ilgili kurumlaştırılmış iddialara itiraz memnudur! Birçok dünya ülkesinde “Holokost yok” veya “öyle değil böyle” demek yasaktır, suçtur.
Naziler Yahudileri katletti mi? Nazilerin, Hitler’in Yahudi düşmanlığı bilinmez değildir. Bu sebeple Yahudiler üzerinde baskı kurulduğu, toplama kamplarına sevk edilikleri ve katledildiklerini inkâr etmek mümkün değil. Almanya’daki Yahudi kırımını, jenosid, soykırım, etnik temizlik vb. kelimelerle ifade yeterli bulunmamıştır. Bunun için sadece Yahudi katliamını ifade eden Holokost kelimesi devreye sokulmuştur.
Kaç Yahudi katledildi?
Holokost metinlerine bakılırsa 12 milyona kadar varan rakamlar sözkonusu! Avrupa tarihinde bu kadar Yahudi nüfusuna sahip oldu mu acaba? Şu anda bütün dünyadaki Yahudiler 13 milyon. O zaman her halde bundan daha az idiler. Eğer miktarda Yahudi katledildiyse, geriye kalan azıcık nüfus nasıl bu kadar nasıl çoğaldılar?
Yine kaynakların söylediği: 1933’te Almanya’da 500 bin kadar Yahudi yaşıyordu. Almanya nüfusunun yüzde biri bile değildir bu. Hadi bunlar on yılda müthiş şekilde çoğaldılar. Ne kadar olabilir ki? Yüzde yirmi artış ekleyelim, olsun 600 bin. Tabii bu mümkün değil, diyeceksiniz. Hadi mümkün sayalım.
Bütün civar ülkelerdeki Yahudileri Almanların işi gücü bırakıp Almanya’da toplayıp katlettiklerini varsayalım, yine değil 12 milyonu, 10 milyonu, bir milyon bile olamaz! Akıl var, mantık var, göz var izan var.
Gelelim sadede: Siyonistlerin İsrail Devleti’ni kurabilmeleri için Holokost’a ihtiyaçları vardı! Hitler olmasaydı, İsrail kurulamazdı! Nazilerin zulümlerini eşi benzeri görülmemiş şekilde köpürterek dünyanın gözünü boyadılar. Avrupa’daki Yahudilerin Filistin’e gitmeye ikna edilmesi başka türlü mümkün değildi.
Hitler buna bilerek bilmeyerek hizmet etti. Katliamın büyüğü küçüğü olmaz, insan öldürmenin mazereti yok. Fakat, onun yaptıklarından çıkarılan, rakamlarla oynanarak kat kat fazla oldu. Almanya’daki mağduriyet üzerinden öyle bir pasta oluşturuldu ki, bugün Tramp o pastadan kestiği büyük bir lokmayı Netanyahu’ya ikram ediyor.
Tramp aslında ne yaptı? Mevcut fiili durumu tanıdığını beyan etti. Esasen şimdi Siyonist devlet Filistin’in tamamını işgal altında tutuyor ve yerli halka hiçbir hak tanımıyor. Bir tek ölmek serbest! Ölme hürriyeti Filistin’de en yüksek seviyede sağlanmış durumda. Filistinliler ölümü yaşıyor âdeta.
Bir mağduriyet bu kadar kullanılabilir mi? Tepe tepe kullanmak deyiminin burada kifayetsiz kaldığından şüphe yok. (Başka bir ifade var, bize yakışmaz).
Batı emperyalizminin İslâm dünyasının merkez topraklarını kontrol için bir terminal devlete ihtiyacı vardı. İngiliz aklı Filistin’de bir devlet kurulmasını 19. Yüzyılın sonunda projelendirdi. Teoman Duralı hocanın İngiliz-Yahudi Medeniyeti kitabını burada analım. İngiliz-Yahudi aklı, Filistin’i seçti. 1. Dünya Savaşı onlara bu fırsatı verdi.
Hangi fırsatı?
Osmanlı Devleti’ni yıkma fırsatı! Osmanlı Devleti yıkılmadan İsrail Devleti kurulamazdı. Bu yıkım için Hüseyin başta olmak üzeri çeşitli derecede birçok işbirlikçi figüranlar kullanıldı. Görevi biten figüran sahneden çekildi. Hüseyin tacını tahtını kaybetti, ihanetinin bedelini zelilane ölerek ödedi. Şimdi ABD’nin kullandığı figüranlar var. Suudi hanedanı, bugün Hüseyin’in ihanetini geride bırakmış durumda! Onlar da Hüseyin’in lânetinden kurtulamayacaklar.
Tramp’ın rezilane gösterisi, vicdanı olan dünyada Yuhudi mağduriyeti, mazlumiyeti iddialarını tamamen boşa çıkardı. Vicdanı olan insan artık Yahudilerin bitmek tükenmek bilmeyen mağduriyet oyununun seyircisi olmak istemiyor. Bu oyunun sonuna gelindi. ABD’nin gelecek 10 yıldaki seyri, sonucu belirleyecek: ABD geriledikçe, Siyonist Devlet için tehlike çanları çalacak. Holokost şemsiyesi bir kere tersine döndü!
Tramp’tan yeni bir çılgınlık beklenebilir mi? 24 Nisan’ı bekleyelim, görelim!