Büyüyoruz ama krediyle büyüyoruz

2019 yılının son çeyreğinde ekonomimiz yaklaşık olarak %6 büyüdü. Bazıları hemen burun kıvırıyor ‘büyüdük ama krediyle büyüdük’ diyorlar.

Büyüme iktisadi faaliyetlerin artması demektir. Konuyu ‘harcama’ kavramıyla ifade edersek: Yatırım ve tüketim harcamalarının artması, iktisadi faaliyetin artması demektir.

Keşke bu harcamalar kredi alınarak yapılmasaydı’ diyenleri duyar gibi oluyorum. Tasarruf fazlası olanlar zaten diledikleri zaman harcama yapabilecek kesimlerdir. Tasarruf açığı olanlar veya tasarrufu yeterli olmayanlar, harcama yapmak istedikleri zaman krediye başvururlar. Kredilerle finanse edilen iktisadi faaliyetler ve yan etkileri, kısa vadede olumlu ancak uzun vadede sterilize edilmezse olumsuz olabilir.

Kamu dâhil pek çok kesim kullandırılan krediler içinde tüketici kredilerinin artış hızının yüksek oluşundan rahatsız:Banka krediler tüketime değil de yatırım faaliyetleri için kullanılsa daha iyi olur” deniliyor.

Sanayide atıl kapasiteler varken ve tüccarın depoları mal doluyken, fabrikalara yeni sipariş verilmesini beklemek gerçekçi değil. Önce stoklar tüketilecek sonra atıl kapasiteler doldurulacak. Talep artışının sürdürülebilir olduğu görülürse; siyasi, jeo-stratejik ve ekonomik şartlar da uygunsa belki yeni yatırımlar yapılabilir.

TCMB Zorunlu Karşılıkları Değiştirdi

Son iki ayda tüketici kredileri çok hızlı oranda artınca TCMB rahatsız olmuş. Bankalara sunduğu daha az zorunlu karşılık imkânlarını, tüketici kredileri için değil, diğer kredilerin artma şartına bağlama kararı aldı.

TCMB tüketici kredilerindeki aşırı artışın

a) Tüketime dayalı istenmeyen bir büyümeye yol açacağını,

b) Enflasyon artışına bile sebep olabileceğini,

c) Cari açığı büyütebileceğini ve

d) Alınan TL kredilerle döviz kredilerinin kapatılabileceğini düşünüyor ve bunu değiştirmek istiyor.

Önce büyük ve temel bir hata yapılıyor sonra da küçük küçük önlemlerle olumsuzluklar giderilmeye çalışılıyor. Yukarıda sayılan ve ima edilen yanlışların tamamı faizlerin aşırı düşük olmasından kaynaklanıyor.

Hem faizi zorla düşürmek, hem döviz kuruna döviz satarak fren koymak hem de yüksek yatırım beklemek tutarlı değil.

Türk Lirası Nispi Olarak Güçlü Görünüyor

Yılbaşından bu yana, TL dolara karşı sadece yüzde 2,6 değer kaybetmesiyle, akranlarımıza göre daha iyi performans göstermişiz.

Mesela Brezilya Real’i yüzde 12,8; Güney Afrika Rand’ı yüzde 10,6; Rusya Ruble’si yüzde 8,3; Meksika Peso’su yüzde 4,6 değer kaybetmiş.

Bu nasıl olmuş? A) Türk Lirası 2018 ve2019’da kaybedeceği kadar değer kaybetti, daha fazla düşecek yeri yok. Zaten Reel efektif kuru da 75’e gelmiş. B) Ekonomi yönetimi, kurların kontrol dışı artmaması için TCMB’ye kamu bankaları eliyle döviz sattırıyor. Bu şekilde satılan dövizlerin miktarı da her geçen gün artıyor.

Maalesef A şıkkının bu gelişmede payı varsa da; doğru cevap B şıkkıdır. Kamu döviz satarak kuru baskılıyor.

Otomobil Uçar Gider

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2020 yılı Şubat sonunda bir önceki yılın aynı dönemine göre, on yıllık ortalamaları da aşarak ve yüzde 90 artarak, 74 bin 395 adet olarak gerçekleşti. Geçen yıl ilk iki ayda 39 bin 248 adet satılmıştı.

Büyüme bu oranda devam ederse, yılsonu Pazar rakamı 920 bin adede ulaşacaktır. Bu durumda ithalata ilave on milyar dolar daha fazla harcanacaktır. Yani cari açığımız, yani dış borcumuz bu tutarda artacaktır.

Bütçe Gelirleri Artmış

Henüz ayrıntıları bilmiyoruz fakat bütçe gelirleri yüksek oranda artmış. Otomotiv ve yakıt gibi yüksek ÖTV ve KDV geliri sağlayan ürünlerin satışının artması bütçe gelirlerini de artırır.

Virüsten Kork Fakat Panik Yapma

Amerika’daki felaket senaryosuna göre 96 milyon kişi koronavirüse yakalanabilir. Bu virüsten de 480 bin kişi ölebilir. Yani hastalığa yakalanacak her iki yüz kişiden 199’u iyileşecek ve sadece bir kişi ölecek.

Dünya geneline baktığımız zaman en kötü senaryoda bile yüzde 3 oranında ölüm bekleniyor. Yani iyileşme oranı en az yüzde 97. Oran, kötü bir oran değil.

Her türlü tedbiri alalım fakat panik yapmayalım

YORUMLAR (10)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
10 Yorum