Paran kadar konuş

"Ayağını yorganına göre uzat” atasözünden sonra gündelik ve ticari hayatta“ Paran kadar konuş” deyimi kadar yerinde bir öğüt hatırlamıyorum. Hatta bu öğüt, devlet yönetimi ve uluslararası ilişkilerde bile önemli bir yer tutar. Konuş kelimesinin yerine “yatırım yap” ya da “risk al” kelimelerini koyarak da okuyabiliriz. Ya da kendi parana güven, başkasınınkine değil. Her ne kadar “Paran kadar konuş” deyimindeki “kadar” kavramı bir miktarı belirtiyorsa da; çağrıştırdıkları daha fazla.

Bizim “Dört başı mamur” bir para birimimiz var mı?

BDDK’nın yayınladığı, bankaların toplulaştırılmış bilançosuna baktığımızda, bu soruya evet cevabı vermek zor.

Doğrusu şaşırtıcı olan bankalardaki döviz cinsi mevduat oranının %50 olması değil; niçin %70-80 olmadığıdır. On trilyon TL civarında ciro yapan Türkiye ekonomisinin, ödemeleri ve tahsilatları için yani nakit yönetimi için %10 civarında TL likidite sahibi olması eşyanın tabiatı gereğidir. Bankalardaki kısa vadeli mevduatların çoğu, bu kısa vadeli taahhütler ve borç ödemeleri için hazır tutulan varlıklardır. Bu TL varlıklarının çoğu yatırım saikiyle değil, enflasyona karşı savunma saikiyle kısa vadeli hesaplarda tutulmaktadır.

Her şeye rağmen Türk Lirasına yatırım yapmak isteyen bir T. C. vatandaşı, son altı ayda, bir Türk bankasına gidip “ben uzun vadeli Türk Lirası mevduat yatırmak istiyorum” demedi. Neredeyse TL para sahiplerinin %90’ı paralarını kısa vadeli hesaplara yatırdılar. Kısa vade dediysem, inanılmaz gelebilir ama gerçek,ortalama vadesi bir ay kadar kısa” demek istiyorum. (Toplam 1.225 Milyar TL mevduatın 262 Milyarı vadesiz, 856 milyarın ortalama vadesi bir ay ve bakiye %4’ün vadesi 6 aydan uzundur. Kaynak BDDK)

Bu paraya güçlü bir para ve bu parayla dönen ekonomiye kim güçlü bir ekonomi demeye devam etmek istiyorsa, etsin.

Soruları artıralım: Eğer Türkiye’de, para olarak, sadece TL kullanılsaydı; yani ikinci bir para birimi olarak Dolar, üçüncü bir para birimi olarak da Euro olmasaydı, acaba Türkiye ekonomisinin durumu ne olurdu?

Kimler Dolar ve Euro’yu, ikinci ve üçüncü “yarı milli” para birimlerine dönüştürdü. Dünyada pek çok ülkede, kişi ve kurumlar hiçbir şekilde döviz talep etmez ve biriktirmezken Türkiye’de oluşan bu talebin sebebi nedir?

TL de diğer paraların yaptığı her şeyi “iyi kötü” “aşağı yukarı” “neredeyse aynı ölçüde” yapmaya çalışmasına rağmen, niçin “tam hakkıyla” yapamıyor? Dolar ve Euro kenarda dursun; Kore, Malezya, Tayland, Rusya ve benzeri ülke paraları kadar bile, niçin olamıyor?

Türk Lirası, bir paranın sahip olması gereken değer ölçüsü birimi, mübadele aracı, tasarruf/yatırım aracı ve TCMB için bir para politikası aracı değil midir?

Osmanlı’dan günümüze kadar niçin TL’nin değeri milyon kat düşürülerek yerli ve milli paralar pul olmuştur?

Niçin parası güçlü ülkelerin bankaları uzun vadeli mevduat ve fon toplayabiliyorlar da; Türk bankaları toplayamıyor? Ya da parası güçlü ülkelerin firmaları kredi alırken projenin gerektirdiği ödemesiz dönemleri, uzun vadeyi ve düşük maliyeti temin edebiliyor da, Türkiye’deki firmalar temin edemiyor?

PARANIN NİTELİĞİ ZİHİNSEL YAPIYI DA BELİRLER

Paranın niteliği, işlevi ve değerindeki süreklilik, ekonomideki karar alıcılarının da bakış açısının şekillenmesinde rol oynar, bu biliniyor.

Ben bir para biriminin niteliği, işlevleri ve serüveninin, o ülke karar vericilerinin zihinsel yapısı üzerinde de olumlu ya da olumsuz etkiler oluşturduğuna inanırım.

Kısa vadeli parasal işlemlere mahkûm edilmiş bir ekonominin, yönetici ve seçkinlerinin, uzun vadeli bir vizyon gerektiren eğitim, kültür, güvenlik, siyaset ve refah konusunda yüksek oranda başarılı olma ihtimalleri olabilir mi?

Zayıf para zayıf yönetimlerin eseridir; zayıf yönetimler, zayıfı daha çok zayıflatır.

Enflasyonu düşüremeyen yönetimlerin işlerine devam etmesinin yasal dayanağı olabilir ancak meşruiyetleri tartışmalıdır.

YORUMLAR (14)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
14 Yorum