Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde neler oluyor?

Birkaç gün önce “Kıymetli Dekanlarımız” hitabıyla başlayan bir metin mesajı aldım.

Mesajın sahibi, kendisinin de dâhil olduğu bir grup genç akademisyen adına Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde yaşanan birtakım garip olaylar ve sıkıntıların kamuoyuna duyurulması ve aşağıdaki metinde anlatılan sorunlar ve sıkıntıların bertaraf olunması yönünde yardım istiyordu. Söz konusu fakültede yaşanan olaylar aşağıda anlatılanlarla aynı minvaldeyse, çok vahim bir manzarayla karşı karşıya olduğumuzda hiç şüphe yoktur. Fakat şu an için anılan fakültede gerçekten neler olup bittiği hakkında kesin yargıda bulunma imkânımız da yoktur. Bu yüzden, şahsıma gönderilen ve kamuoyuyla paylaşmam istenen metnin ilgili ve yetkili merciiler tarafından dikkate alınacağı ve işin aslının en kısa zamanda ortaya çıkıp gereğinin yapılacağı ümidiyle söz konusu duyuru metnini bana gönderildiği şekliyle burada paylaşıyorum.

Kıymetli Dekanlarımız…

Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde bir fakülteden beklenen özgür ilmî çalışmaların geleceğini ve çalışma ortamını olumsuz etkileyen ve etkileyebilecek olan bazı durumlar konusunda SİZ DEĞERLİ DEKANLARIMIZDAN yardım istiyoruz.

Bilindiği gibi Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2012 yılında açılmış ve 2013 yılında ilk öğrencilerini alarak eğitim-öğretim hizmeti vermeye başlamıştır. Fakültemiz, açılışından beri sürekli biçimde, emekli bir profesör olan ve dinî/tasavvufî bir gurubun liderliğini yapan Cevat Akşit’in doğrudan ya da dolaylı olarak müdahalesine maruz kalmış, mevcut fakülte dekanı aracılığı ile de fiilen müdahale edilir hale gelmiştir. Akşit’in, fakülteyi kendi tarikat görüşleri doğrultusunda dizayn etme amaçları, fakültede akademik kadrolaşma ve kendi köyünde kurdurmuş olduğu İslami İlimler Enstitüsü yoluyla hayata geçirilmektedir.

Öncelikle fakültemize yaklaşık 50 km uzaklıkta olan Yatağan Köyünde Lisansüstü eğitim-öğretim faaliyetleri başlatılmış, akabinde Cevat Akşit’in köyünde bir tarikatın gölgesinde ders vermek istemeyen akademisyenlerin lisansüstü ders verme hak ve yükümlülükleri ellerinden alınmıştır. Ayrıca bu köye gitmek istemeyen Lisansüstü öğrencileri de ya alan değiştirmeye ya da lisansüstü eğitimi bırakmaya zorlanmıştır. Bunu yaparken gayri ahlaki bir şekilde oradaki eğitimi sağlamak amacıyla başta dekan olmak üzere grubun niyetleri doğrultusunda çalışanlara yüklü miktarda paralar ödenmektedir. Ayrıca dekana dayalı/döşeli lüks bir daire de tahsis edilmiştir. Hocaların şehir merkezindeki ana kampüs içerisinde bulunan fakülte binasında ders vermelerine, Türkiye genelindeki uygulamaya aykırı bir şekilde asla izin verilmemektedir.

Akşit’in köyünde sürdürülen eğitim öğretim faaliyetlerinde öğrenciler, önce taşımalı eğitimle hocalarıyla birlikte köye götürülmekte, orada ders yapıldıktan sonra tekrar fakültemize taşımalı servislerle getirilmektedir. Bu taşımalı sisteme katılmayan öğrenciler ve hocalara baskı uygulanmakta, kadroları/özlükleri üzerinden tehdit edilmektedir. Fakültemize cemaat aracılığıyla doldurulmak istenen kadrolara onay vermeyen ana bilim dalı başkanları istifaya zorlanmakta, diğer taraftan cemaat amaçlarına uygun bulunmayan yönetim kurulu kararları yok sayılmaktadır. Tüm lisans ders programları Yatağan Köyündeki enstitü programına göre şekillendirilmekte ve Lisans eğitimi hiçe sayılmaktadır.

Biz bu yazıyı yazarken söz konusu yapının nüfuzunu da kullanarak hakkımızda bazı usulsüzlüklere başvuracağına dair ciddi kaygılar da taşımaktayız. Sizlerden, bir grup genç akademisyenler olarak hem sosyal medyada hem toplantılarınızda konuyu gündeme getirmenizi rica ediyoruz. Ne olur, duyarlı olunuz.

Bir kurumun heba edilmesine seyirci kalmamanızı rica ediyoruz.

YORUMLAR (129)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
129 Yorum