Eğitimin kalitesi
Mevcut iktidar sağlık politikası deyince hastane inşaatını, adalet hizmeti deyince adliye saraylarını ve hapishaneleri gösteriyor.
Benim öğrenciliğimde 21 olan üniversite sayısını 208’e çıkardılar.
Dershane görmeden üniversite sınavında % 2’ye girdim ve Mülkiye’yi kazandım. Devlet yurdunda kaldım.
Dershane görmeden demememin sebebi ortaokul ve lisede aldığım eğitimin kalitesini göstermektir.
Matematik, fizik, kimya ve edebiyat gibi temel derslerin öğretmenlerinin katkısını ifade etmektir.
Şimdilerde öyle mi?
Yeni nesil okuduğunu anlamıyor ve matematikte dört işlemi yapamıyor. Bu ikisini yapamayan bir ülke bilimde nasıl başarılı olur?
Olmuyor tabii ki?
Nasıl mı?
Belin bir bakalım.
PISA
Açılımı “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” olan PISA, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırmadır.
PISA düşük ve orta gelirli ülkelerin araştırmaya katılmalarını desteklemektedir. Araştırma Çocuklar, gençler ve yetişkinler için eğitim çıktılarının kalitesi ve eşitliği açısından Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (2030) arasında yer alan Eğitimin Sürdürülebilir Gelişimi Hedefine de katkı sağlamaktadır.
PISA testi öğrenme ortamı ve öğrenci davranışları konusunda okul seviyesi hakkında bilgi sağlamaktadır.
Gelin en son PISA notlarına biraz daha yakından bakalım.
Ama önce 12. Kalkınma Planındaki eğitim yapımıza bir göz atalım.
NİTELİK Mİ NİCELİK Mİ?
Girişte de belirttiğim gibi yetkililer eğitimde nitelikten çok niceliğe önem vermektedir. Bunu mu bir tek ben mi söylüyorum?
Tabii ki hayır.
Daha yenilerde Ekim-2023’te yürürlüğe giren 12.Kalkınma Planı söylüyor ve diyor ki “Plan dönemi boyunca eğitimde erişim ve kalitenin artırılması kapsamında fiziki altyapı güçlendirilmiştir.”
Değerli okur fiziki altyapı güçlendirilmiş derken siz “bolca okul inşaatı yapılmış” anlayın.
“Peki, eğitimin kalitesi artırılmış mı öğrenciler ve bölgeler arasında fırsat eşitliği sağlanmış mı?”
Sana bana ne oluyor TBMM tarafından onaylanmış Plan metni var elimizde, o söylesin.
“Öğrenme ortamlarının niteliğinin eşitlik ve hakkaniyet çerçevesinde iyileştirilmesi, öğretmen yetiştirme ve geliştirme sisteminin yeterlilikler esas alınarak geliştirilmesi, eğitim faaliyetlerinin izleme ve değerlendirmesinde etkinliğin artırılması, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kaliteyi artıracak şekilde eğitime entegrasyonunun geliştirilmesi, öğrencilerin ve eğiticilerin dijital yeterliliklerinin yükseltilmesi, eğitim sisteminin olası krizlere karşı cevap verebilirliğinin artırılması ve ölçme ve değerlendirme sisteminin esnek şekilde tasarlanması ihtiyacı devam etmektedir.” (Paragraf 226 ve 227)
Aslında bu paragrafı okuduktan sonra Türkiye’de eğitimin kalitesi yerlerde sürünüyor diyerek yazıyı bitirmek mümkün.
Ama ben yine de plancı meslektaşlarımın bu tespitini PISA notlarıyla destekleyeyim.
Nasıl mı?
Devam edelim.
TÜRKİYE’NİN PISA NOTU
2003 yılından beri yapılan araştırmalarda matematik, okuduğunu anlama ve bilim konularında Türkiye hep OECD ortalamasının altında kalmaktadır.
Ortalama dereceler OECD ortalamasının altında olabilir. Ancak bu alanların alt bölümleri bulunmaktadır.
Türkiye formüle etme, yorumlama ve akıl yürütme alt bölümlerin hepsinde OECD ortalamasının altındadır.
Üstelik matematik ve okuduğunu anlama alt bölümlerinde 2018 yılından beri daha da geriye gidilmiştir.
Matematik alanında Türkiye’nin notu 2018 yılında 454 iken 2023 araştırmasında 453’e düşmüştür. Aynı dönemde okuduğunu anlama notu 466’dan 456’ya gerilemiştir.
Bu eğitim sisteminden iyi eğitimli gençler yetiştirilemiyor tabii ki. Daha çok fen lisesi, daha yaratıcı ve sorgulayıcı eğitim sistemi derken buralardan hareket ediyoruz.
Türkiye’de eğitim sadece kalitesiz değil aynı zamanda eşitsiz.
Devam edelim.
EĞİTİMDE EŞİTLİK
Eğitim politikası konusunda eşitlik temel bir değer ve hedeftir.
Eğitimde eşitlik adalet kavramıyla ilişkili bir etik ilkedir. Arka planlarına bakılmaksızın bütün bireyler potansiyellerin geliştirmek için eğitim fırsatına sahip olmalıdır.
Eşitlik bütün öğrencilerin aynı sonuca sahip olacağı anlamına gelmemektedir. Öğrencilere eğitimde fırsat eşitliği sağlamak devletin, başarılı sonuçlar almak ise öğrencilerin sorumluluğundadır.
Öğrenci başarısında sosyo-ekonomik statünün etkileri bilinen bir gerçektir. Literatürde öğrencilerin sosyo-ekonomik statülerine ve başarılarına ilişkin özellikli ekonomik ve kültürel mekanizmalar üzerinde yoğun biçimde çalışılmıştır.
Bu endeks üç alt bileşenden oluşmaktadır. Bunlar ailenin eğitim seviyesi, ailenin mesleki statüsü ve ev sahipliğidir. Bu alanlardaki daha yüksek seviye daha yüksek sosyo-ekonomik statüyü göstermektedir. Endeks bilgileri öğrencilerle yapılan anketlerde derlenmiş.
Bu endeks açısından Türkiye 70 ülke arasında 61’inci sıradadır. Aileler eğitimsiz ve yoksul olunca eğitimde başarı olmuyor maalesef.
GIDA GÜVENLİĞİ
2023 PISA araştırmasına gıda güvenliğine ilişkin bir anket yapılmış. Ankette gıda alacak parası olmadığından geçmiş 30 günde haftada en azından bir gün yemek yemeyenlerin yüzdesi çıkartılmış.
Türkiye bu konuda başarılı. 70 ülke arasında 16’ncı sırada. Çocuklarımız “açız diyorlar aç.”
PISA bulgularına göre okullarda sağlanan ücretsiz öğle yemeği öğrencilerin okula devamını artırıyor.
Bu nedenle diyoruz ki çocuklarımızı ücretsiz tarikat yurtlarına bağımlı hale getirmeyelim.
GELİR VE HARCAMA
PISA araştırmasına göre kişi başına milli gelir ve öğrenci başına harcama ile matematik notunun ilişkisine bakılıyor.
Gelir ve harcama ne kadar yüksekse öğrenciler matematik alanında o kadar başarılı oluyorlar.
Türkiye her iki grupta OECD ülkeleri arasında gerilerde olduğundan öğrenciler matematikte da başarısız oluyorlar.
Türkiye’nin 2020 yılında üniversite eğitiminde öğrenci başına harcadığı para satın alma gücü paritesine göre 9 bin 24 dolardır.
Düşünün OECD ortalaması 18 bin 105 dolardır. Yani Türkiye’nin iki katından fazla.
Eğitim harcaması konusunda Türkiye’den daha geride sadece dört ülke bulunmaktadır. Bunlar Yunanistan, Kolombiya, Meksika ve Rusya’dır.
Bu yapıdan eğitim de bilim de zor çıkar.
İyi pazarlar