Ekonomi muhalefetten daha cevval

Eskiden daha mı çok yapılıyordu siyasi mizah?

Bana öyle geliyor.

Ecevit’in, Demirel’in, Özal’ın hatta bazen siyasi liderlerin hepsinin birden mizah dergilerinde tatlı tatlı eleştirildiklerini iyi hatırlıyorum.

Onlar da gülüp geçerlerdi kendilerinin konu olduğu nüktelere.

Şimdi zor. Siyasi mizahın kökü kurudu kuruyacak.

Muhalefetteki siyasetçilerle ilgili komik espriler yapabilirsiniz. Fazla sorun olmaz.

Elbette bu da bir şeydir, hiç yoktan iyidir. Fakat muhalefet üzerinden mizah işin kenarından dolaşmak sayılır.

Tatlısu mizahı.

İktidarı hicvetseniz ne olur? İktidardaki çok ciddi duruşlu, gergin, muktedir siyasetçileri, parti liderlerini, bakanları?

Ya başınıza iş alırsınız ya da hiç iş alamazsınız, geçim sıkıntısı çekersiniz.

Geçenlerde Show TV Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’yi hicvetti.

Hatta ilan edildiği hafta yayımlanmayınca sansür dedikoduları çıktı.

Neyse ki geçen hafta yayımlandı.

Seyrettim.

Mizah biraz da mübalağadır.

Var mıydı Güldür Güldür’ün skecinde mübalağa?

Vardı ama fazla değil.

Gerçeği mübalağalı olan bir olguyu mizahlaştırmak için fazla mübalağa gerekmiyordur belki de…

Yine de Nebati’nin kendisi hakkında yapılan mizahi eleştirileri müsamahayla karşılaması güzel.

Güldür Güldür’ün mizaha konu yapmak için Bakan Nebati’yi tercih etmesi bir açıdan isabetli.

Nurettin Nebati, skeçte de vurgulandığı gibi pozitif bir siyasetçi.

Bedbin değil. İyimser.

Gergin değil, oldukça rahat.

Fakat ekonomi gibi karmaşık, girdisi çıktısı çok, karışanı çok, üstelik oldukça da azgın bir meseleyle baş etmek için pozitif olmak yetmez.

İyi bir insan olmak sorunları çözmek için gereklidir mutlaka. Ama yeterli değildir.

Fazlası lazım.

Başka unsurlar tamam olsa. Mesela arka planda işleri ehline tevdi eden ve sorunu ekonominin gerçeklerine uygun olarak çözmeye niyetli bir siyasi irade…

Ehil bir uzman ekip…

Ama gerçekten uzman. Rüzgâra göre yön değiştiren, uzmanlık kapasitesini yanlışları tasdik ve izaha tahsis eden bir ekip değil.

Kaldı ki bu konudaki kabiliyetleri de şüpheli. Henüz hiçbiri ‘faiz sebep enflasyon sonuçtur’ teorisini izah edemedi.

Arka planda bu irade, bu uzmanlık mevcut değilse tek başına bakan ne yapsın?

Yani, ekonomideki sorunumuz bir bakan sorunu değil. Bir bilgi ve bir irade sorunu.

Bizim siyasetçilerimiz anlasalar bile anlamamazlıktan geliyorlar ama bir hukuk sorunu.

Bunlar yerli yerinde olmayınca sorunun kaynağına yönelmek yerine sağa sola saparsın.

Enflasyon yüzde 70’i aştığında ne yapmamız gerekir?

Suçu mağazalarda etiketleri değiştiren çocuklara mı yükleriz?

Ya da pazardaki tezgahtara? Haldeki kabzımala?

İnsanlar sorunu benden bilmesinler, gösterdiğim yere baksınlar.

Kamyoncuya, kabzımala…

Olur, bir müddet bakarlar. Sonra?

“Yanlış yapanın yakasına yapışırız.”

Gerçekten de yanlış yapanın yakasına yapışalım.

Peki yanlışı sen yaparsan ne olacak?

Kim kimin yakasına yapışacak?

Hiç kimse hiç kimsenin.

Atların acemi biniciyi anlaması gibi… Ekonomi, bizim acemiliğimizi anlıyor sanki.

Sen bir tarafını kapatıyorsun, öbür tarafı açılıyor.

Faizi tutuyorsun döviz zıplıyor. Sonra bakıyorsun aslında faizi de tutamamışsın.

Kur garantili mevduat diyorsun, kur garantili mevduat arkadan dolanıyor, yeni bir sorun olarak zuhur ediyor.

Enflasyon hele, bizimkiler için tam bir muamma. Büyü gibi bir şey.

Bana mı öyle geliyor? Sanki muhalefetin toplamından daha cevval, daha baş edilmez.

YORUMLAR (79)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
79 Yorum