Türkiye'nin bir kısmı sıcaklarla boğuşurken bir kısmı da aşırı yağışların etkisi altında. Orta ve Batı Karadeniz'de meydana gelen sel felaketi ile ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası, iktidarın uyguladığı yapılaşma politikalarıyla Karadeniz'i afet alanına dönüştürdüğünü söyledi.
Türkiye genelinde başlayan sağanak yağışlar sebebiyle özellikle Karadeniz'de hayatı olumsuz etkiledi. Sakarya, Zonguldak, Bartın, Bolu, Düzce, Erzurum, Karabük, Ordu ve Samsun'da meydana gelen sel felaketlerine karşı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Merkezi Yönetim Kurulu, yaptığı açıklamada iktidarın Karadeniz'i afet alanına dönüştüren politikalarına son vermesi gerektiğini belirterek uyarıda bulundu.
Yaşananlar nedeniyle birçok noktada ulaşımın kısıtlandığı ve mahsur kalan vatandaşlar için arama çalışmalarının sürdüğü belirtilen açıklamada kuvvetli yağışlar sebebiyle su baskını, heyelan ve sel riskinin bölgede kaygı verici şekilde devam ettiği aktarıldı.
'AFET RİSKLERİNİ AZALTACAK ÖNLEMLER ALINMADI'
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Karadeniz Bölgesi’nde son on yıldır giderek artan felaketlere karşın, yerleşim yerlerinde yıkımlara sebep olan ve yıllardır uygulanan altyapı, kentleşme ve yapılaşma politikaları yaşanan acılara ve kayıplara rağmen sürdürülmektedir. 2012 yılından bu yana Artvin, Bartın, Düzce, Giresun, Karabük, Kastamonu, Samsun, Sinop, Trabzon ve Zonguldak illerinde onlarca yurttaşımızın hayatını kaybettiği afetlerin ardından bölgede afet risklerini azaltacak önlemler alınmamıştır.
Ordu başta olmak üzere, dere ıslah ve sokak sağlıklaştırma adı altında teknik ilkelere aykırı biçimde derelerin akış rejimi bozulmuş, hiçbir bilimsel araştırmaya dayanmadan akarsu yatakları kanallar içine alınıp düzleştirilerek akış hızı artırılmıştır. Sel-taşkın alanlarında inşaat faaliyetleri kısıtlanmadığı gibi yeterli altyapı oluşturulmadan yeni uygulamalara izin verilmiştir.
'TAHRİBAT BÜYÜYOR'
Bölgede Sahil Yolu Projesi ile başlayan tahribat; HES ve termik santral inşaatları, dere yataklarının ıslahı, kaçak yapılaşma, deniz dolgu alanları oluşturulması, madencilik ve taş ocağı faaliyetleri ile büyümektedir. 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş depremlerinin beşinci ayında, 1999 Marmara depremlerinin 24. yıl dönümü yaklaşırken bilimsel şehircilik ve bütüncül planlama ilkelerini reddeden anlayış nedeniyle deprem ve kuvvetli yağış gibi doğa olayları afetlere dönüşmekte, yaşam alanlarımız güvencesiz hale gelmektedir.
Afetlere karşı güvenli yapı ve yaşam çevreleri oluşturulması için deprem, sel gibi tüm afet risklerinin azaltılmasına yönelik bilimsel planlamaya dayalı bütüncül çalışmalar yürütülmesi afet ve acil durum yönetimi hazırlıklarının yapılması gerekmektedir."
