Ergun Göknel yiyip de bitirmişti hani

Z kuşağı bilmez; kamuda bir milyon dolarlık şaibe, eskiden sorumlusunun hayatını karartırdı.

Örnek, önceki gün İstanbul'da toprağa verilen Ergun Göknel.

SHP'li Nurettin Sözen, İBB Başkanı'ydı. 1993'te İSKİ Skandalı patlamıştı.

Genel Müdür Göknel, paravan şirketlerle ihale kızıştırıp fahiş fiyata klor satın almakla suçlanıyordu.

Dönemin SHP yöneticilerini ve yardımcı 29 gazeteciyi, İSKİ'den sus payı olarak maaşa bağladığı da suçlamalar arasındaydı.

Görevi kötüye kullanıp kamuyu zarara uğratmaktan yargılandı ve 5 yıl hapis yattı.

Sözen'le skandala adı karışan SHP yöneticileri, suçsuz bulundu.

Yine de SHP, ilk seçimde İstanbul'u kaybetti. 25 yıl boyunca da bir daha geri kazanamadı.

Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve vurgun tarihinin en büyüğü, görülmemiş skandal olarak hafızamıza kazındı.

Göknel'in el konan hesaplarında bir milyon dolar parası yoktu.

İSKİ'nin, Göknel dönemindeki toplam yatırım tutarı ise 6 buçuk trilyon liraydı. Bugünkü parayla 6 buçuk milyon TL. Demek ki çalınan her neydiyse bunun içinden çalınabilecek kadardı.

Z kuşağı, bugünkü duyarsızlaşmaya bakıp 'onca tantananız bunun için miydi' diye şaşırabilir. Haksız değiller.

Fakat zamanında bu rakamlar, bizim dudağımızı uçuklatmaya yetiyordu.

"İstanbul'u yiyip bitirmişler" diye Türkiye'de yer, yerinden oynamıştı.

İkinci örnek mi?

1997'de Başbakan Yardımcısı Çiller, bir teşvik soygunundan söz etmişti. 573 trilyonluktu.

Suçlamaya göre Doğan Grubu, haksız olarak teşvikten yararlanmıştı. Kartel medyası, devleti soyup trilyonları cebe indirmişti.

Doğan Grubu, Çilleri mahkemeye verdi, tazminata mahkum etti.

Çünkü rakamın aslı, toplam 133 milyon milyon dolardı. Ve bu da kanuni teşvik uygulamalarına tabi yatırımın tamamıydı.

Yani devletin cebinden çıkan para değildi. Doğan Grubu'ndan çeşitli yatırımlar için çıkan, teşvik kapsamındaki miktardı.

Z kuşağı küçük görmesin, bizim zamanımızda büyük rezaletti bu da.

Yasal teşvikten yararlanmak bile medya gücünü kullanarak haksız çıkar sağlamak ve soygun gibi görülüyordu. Bulaşan yanar, kendini hesap verirken bulurdu.

Bugün havada uçuşan rakamlara bakın bir de...

İmamoğlu, 13 milyar liralık kamu zararı iddiasıyla 50 kadar dosyada inceleme başlatmıştı.

İBB'nin üstüne gittiği bu dosyalara, İçişleri el koydu. İmamoğlu'na, karşı soruşturmalar açıldı. Kimse tınlamadı.

Örnekleri çoğaltabilirsiniz...

Bazı şirketlere vergi muafiyetleri, kamu bankasından alınan ama geri ödenip ödenmediği bilinmeyen kredi rakamları şahlanmadı mı? Öyle bir şahlanış ki o krediyle, eskinin medya karteli komple el değiştirdi.

Oralı olan yok.

Kara paradan aranan Sezgin Baran Korkmaz, ayrı bir örnek. İçişleri'ne çağrılıp uyarılması, 45 milyon dolara kalem çektirilmesi ve ertesi gün yurt dışına kaçmasından oteline çöküldüğü, şuna buna neler yedirdiği iddialarına kadar...

Sorulabildi mi, sorulabiliyor mu hesabı?

Her neyse, zamanında çok fena yiyip bitirmişler yahu!

Ergun Göknel'in vefat haberini okurken eskiye gittim işte, rahatını bozduklarım bakmasın kusura. Nereden nereye!

YORUMLAR (117)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
117 Yorum