Hedef Putinsiz Rusya’ysa!
Ki ABD Dışişleri Bakanı Blinken, baklayı ağzından çıkardı. “Bir noktada Putin olmayacak ama bağımsız bir Ukrayna çok daha uzun süre olacak” dedi.
Blinken’in CNN röportajında söyledikleri, Kremlin’de bir itiraf gibi karşılanmıştır.
Bunun için, Putin ve taraftarlarını paranoyayla suçlayabilir misiniz?
“Demek ki hedef Putin, Batı Putinsiz Rusya projesi kovalıyor” sonucu, pekala çıkarılabilir.
Bir sonuç daha çıkarılabilir:
Dünya devi Rusya’ya bu yapılabiliyorsa, başkasına neler yapılmaz!
Hem de açıktan, saklama gereği duymadan...
En çok doğal gazı, askeri süper gücü, 640 milyar dolar MB rezerviyle ağzına kadar dolu kasası, BM Güvenlik Konseyi’nde Daimi Üyeliği var...
Ama dış güçler ekonomisine saldırdığında, hiçbiri korumaya yetmiyor.
Üstelik ellerini kollarını yüzyıldır bağlayan Lozan gibi bir prangaları, madenlerini çıkarıp kullanmalarını yasaklayan gizli antlaşmaları da yok (!).
2023 gibi bir milada henüz ermediği için, Rusya zengin kaynaklarına kavuşamıyor da değil (!)
Putin’in, “diz çöktüremeyecekler, teslim alamayacaklar” diye gürlemediğine bakmayın.
Ayakta kalma mücadelesi verdiği muhakkak.
Rusya, Ukrayna’nın bağımsızlığına kastederken kendi bağımsızlığının derdine düştü. Kim derdi!
Şimdi artık can havliyle ekonomik istiklali ve istikbali için savaşıyor.
Çarlık Rusya’sını diriltme, şanlı imparatorluk geçmişine geri dönme hayalleri kurarken bakın, ne oldu.
Putin, siyaseten bir varlık-yokluk tehlikesiyle karşı karşıya buldu kendini. Şimdi koltuğunu kurtarmak için çırpınıyor.
Üç hafta önce söyleseler, kim inanırdı!
Kremlin’in ihtişam ve görkem arayışı, yerini onurlu çıkış arayışına bıraktı.
Rusya’nın, baştaki uzlaşmaz tavrının yerinde yeller esiyor.
Savaş uzadıkça da Putin’in beka sorunu büyüyor.
Ukrayna’nın altından girip üstünden çıkmaya, askeri güçleri yeterdi. Fakat ekonomilerinin nefesi yetmiyor.
Zaman uzadıkça oksijenleri tükenmiyor olsa taleplerini küçültmez, beklentilerini değiştirmez, ara çözümlere kapı açmazlardı.
Uzlaşmaya yanaşıyor, diplomasiye şans tanıyorlarsa kapana kısıldıklarındandır.
Bu çapta bir tepki, bir dış güç kuşatması beklemiyorlardı.
Ve çember, her geçen gün daralıyor.
Boğazını sıkan küresel eller, Rusya’nın bile nefesini bu kadar hızlı kesebiliyorlarsa...Daha mütevazı ekonomiler, böyle bir operasyona kaç gün dayanabilir!
TÜRKİYE'YE SALDIRANLAR BAŞKA MIYDI?
Rahat olun, itimat edin; Berat Albayrak, Türkiye için tehlikenin geçtiğini zaten kitabında yazıyor.
Artık dış kaynaklı spekülatif saldırılara karşı ekonomimiz, çok daha dayanıklı ve korunaklı. Dış güçlerin elinden, saldırı araçları hamdolsun alınmış.
Fakat Berat Bey’in geçmişte kaldığını söylediği tehdit, acaba gerçek miydi?
Rusya’nın başına gelenler, Türkiye’nin başına çok şükür hiç gelmedi, getirilmedi.
Putinsiz Rusya istediklerinde, neler yapabildikleri görülüyor. Putin’le ilişkili oligarklara, dünyayı nasıl dar ettikleri ortada.
Erdoğansız Türkiye istedilerse bile bunu yapmadılar. ABD’si Avrupa’sıyla Batı, topyekün bir operasyon çekmedi.
Yedi düvele karşı hayat-memat kavgası verdiğimiz iddia edilirken dahi iktidara yakın müteahhit beşlisi, Avrupa’yı mesken tutmaya devam etti. Kaçak gibi kovalanmadılar, yaptırıma uğramadılar.
İki ihtimal var...
Ya iktidar medyasının dediği gibi. Rusya’nın başaramadığını başardık. Baş edemedikleri yedi düvelle baş ettik. Saldırdıklarına saldıracaklarına pişman oldular.
Nihayet, bükemedikleri eli öpmek için kapımızda sıraya girdi dış düşman. Batı’sı, İsrail’i, Suud’u, Emirlikler’iyle. Peş peşe ayağımıza geliyor, yenildiklerini kabul ediyorlar.
Yani Rusya’yı ıhtırmaya gücü yetenlerin hepsinden fazlası bir oldu, biz tek.
Ama güçleri yetmedi, biz galip geldik. Zaferimizin tadını çıkarmaya da az kaldı, 2023’ten sonra inşallah.
Yahut da anlatıldığı gibi değil, bu hikayede bir yanlışlık var.
Yani bize saldıran, gerekirse kuru ekmeğe talim ettiren, türlü sıkıntılara katlanmak zorunda bırakan güçler ve istekleri başkaydı.