IMF’den Allah korumuş

Düşünsenize; bol keseden seçim rüşveti dağıtacaksınız, halk düşmanı IMF bırakmayacak. Mali disiplini şart koşacak.

Yasasını değiştirip istediğiniz gibi ihale dağıtacaksınız, IMF yine bırakmayacak. Yolsuzlukla mücadeleyi dayatacak.

Olmayan parayla saadet yaşatmayacak. Ayağımızı, yorganımıza göre uzattıracak. Türkiye Yüzyılı’na taş koyacak yani, başlatmayacak.

Evet, tefecilere yüzde 10 dolar faizi ödemekten kurtaracak sizi; ucuza borç verecek ama nereye, nasıl harcadığınıza da karışacak. Saçıp savuramayacaksınız.

Borç harca batmış ekonomi. Fakat siz, ha babam ağrı kesici verip, halka kendini iyi hissettiremeyeceksiniz. İlla neşter vurduracak.

Kurallı, güvenilir, öngörülebilir ve rasyonel yönetim diye tutturacak, seçim ekonomisine taviz verdirmeyecek.

Üste acı reçete içirtecek, kemer sıktıracak, halkı kızdırmanıza sebep olacak.

Sonunda ekonomi düzelebilir, halkın durumu iyileşebilir ama o arada size seçim kaybettirmiş, umursamayacak.

Uygun faizle borçlanmak için IMF’nin kapısına gitmemekle çok iyi etmiş iktidar. Gitseydi şimdi bu maaş zamlarını zor görürdü memurlar.

Maaş zamlarının peşinden salma salar gibi MTV’den ÖTV’ye, iğneden ipliğe her şeye zam yağdırabiliyor, verdiğinizi geri alabiliyorsunuz. KKM borcunu, dilerseniz Merkez Bankasına para bastırarak ödeyebiliyorsunuz.

Siz, teslimatı geciken TOGG’a yolda zam yapıp MTV’yi iki katına çıkarırken ev sahibine yüzde 25 kira sınırı, ikinci el araç satışına fiyat sınırı koyabiliyorsunuz. Gerekirse vatandaşın günde kaç öğün, bir kerede kaç lahmacun veya kaç gram döner yiyeceğini de sınırlayabilirsiniz. Hatta ikisini aynı gün yemeyi yasaklayıp bir gün patates, bir gün soğanla tasarruf da ettirebilirsiniz. Elinizi kim tutacak!

IMF olsa bunların hepsi enflasyon olarak geri döner, durumu daha da kötüleştirir diye halkı geçici iyi hissettirmenize zorluk çıkaracak, baş ağrıtacaktı.

Neyse ki ağrı kesici basarak acıyı hafifletmenizi durduramayacaklar, başaramayacaklar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, IMF’yle kavgasını seçim meydanlarında hatırlatmıştı.

“Gelmiş bize akıl veriyor. Dedim ki IMF’nin başındaki zâta, bak dedim; ikide bir Türkiye’ye adamlar gönderiyorsunuz. Yav sen paranı alıyor musun, alıyorsun. Türkiye’yi ben yönetiyorum, siz değil. 2013’te de gönderdik, bizim IMF ile ilişkimiz bitti...”

Türkiye’yi mi yönetmek istiyordu IMF? Zoru neydi? Verdiği krediyi nasıl kullanacağımızdan başka neyimize karışıyordu?

IMF’nin şartları, aslında Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan’la halka kazandırma konusunda örtüşüyor:

“Halk, ekonomik krizden kurtarılmayı bekliyor. Devletin görevi de halka sadaka, yardım dağıtmak değil yoksulluktan kurtarmak, fakirliği ortadan kaldırmaktır.”

2013’te iktidar, son borç taksidini ödeyip IMF’den kurtulduğunda kişi başına gelirimiz, 12 bin 500 dolara ulaşmıştı. IMF’den sonra hep geri gitti, bugün 2013’ün 2 bin dolar altındayız.

IMF’yi öcü yapan da işte bu. O yüzden kötü yönetimlerin değişmez günah keçisidir.

Tefeci faiziyle borçlanırsınız da IMF’den kredi kullanmazsınız, gölge etmesin başka ihsan istemez.

Bağış yüzsüzleri ne oldu?

Fatih Altaylı, kişisel sitesinde soruyordu: “Depremzedelere söz verdiği yardımı yapmayan yalancılar ve haysiyetsizler kim?”

Soruyor, çünkü hâlâ bilmiyoruz.

“Türkiye Tek Yürek” kampanyasında bütün TV’lerin ortak yayınına bağlanarak esip savuran ama söz verdiği parayı yatırmayan bağış şovmeni çoktu.

Para dökerek yapamayacakları reklamı, bedavaya getirmişlerdi. Fire büyüktü.

Depremzedeler üstünden bağış gösterisi yapan yüzsüzlere o şov fırsatını sunanlar da kayıptı.

Kamu bağışlarıyla yani milletin parasının, millete bağışmış gibi gösterildiğiyle kalacağa benziyordu.

AFAD’ın, biraz daha bekleyip yatırmayanları ifşa edeceği duyurulmuştu.

5 ay geçti, bağış yüzsüzleri hâlâ açıklanmadı.

Hepsi yatırsa herhalde haber olurdu. İsimleri neden saklanıyor?

YORUMLAR (83)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
83 Yorum