Pembe gözlüğün faydaları

Bir kaynakta şöyle yazıyor:

“Pembe ve kırmızı güneş gözlüğü mercekleri, ortamın daha parlak görünmesini sağlar. Düşük ışık görünürlüğü ve kontrastı artırma anlamında iyi bir performans ortaya koyar. Bu renkler, bulutlu hava koşullarında, kayak ve snowboard gibi kış sporları için tercih edilebilir.”

Sadece o mu, öteki faydaları anlatılmazsa pembe gözlüğe haksızlık olmaz mı!

Dünyayı toz pembe görmemizi sağlayan bir nimete nankörlüğün alemi yok.

Cumhurbaşkanlığı sisteminden iyi olmasın, bu gözlüklerin de faydaları saymakla bitmez.

İktidar, ‘takın’ diye boşuna ısrar etmiyor, var bir hikmeti.

Her şeyden evvel, Cumhurbaşkanlığı sisteminin başarılarını görmeyen göze de gösterir.

Mesela, gelişmiş ülkelerin ekonomileri salgın sancılarıyla kıvranırken Türkiye’ye iktidarın gözleriyle bakmayan, gerçeğimizi farklı zannedebilir.

Dünyadan pozitif ayrışmışız, çok şükür geçim sıkıntımızla hayat pahalılığımız filan yokmuş, keyifler yerinde hamdolsun çaylar müessesedenmiş, bu ikramları da ne mutlu Cumhurbaşkanlığı sistemine borçluymuşuz gibi halimize şükrettirmeyi başka ne becerebilirdi?

Millet ne yetki istendiyse verdiği için artık iktidarın mazeret sunmaya hakkı, başarmaktan gayri seçeneği kalmamıştı ya...

İşte Cumhurbaşkanlığı sistemi ne vaat etmişse fazlasıyla yerine getirmiş mi diye merak ediyorsanız, takın pembe gözlükleri görün enflasyon, faiz ve kurla mücadeledeki üstün başarıları.

Kerametleri bununla da bitmiyor.

Halkın gerçek gündeminin, ülkedeki değil CHP ve İYİ Parti’deki kötü yönetim sorunları olduğunu da kabak gibi çıkarıyor meydana.

Hatta İmralı’dan mektup alıp Kandil’e götüren ve Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda okutan HDP’nin, bu eylemlerle terör örgütüne hizmet ettiğini ve kendilerini oralara yollayan CHP ile İYİ Parti’yi de kuklası gibi oynattığını ancak böyle fark edebilirsiniz.

Renkli cam deyip geçmeyin; türlü huyu, boyundan büyük marifetleri var.

Milli iradenin parçası olarak seçilip gelmiş Meclis’teki üç muhalefet partisinin üçünün de maskesini düşüren, foyalarını çıkaran yine pembe merceklerdir.

Arkalarındaki dış güçleri, nereden hangi talimatları aldıklarını, neden yerli ve milli olamadıklarını iktidar neye dayanarak muhalefete söylüyor, pembe gözlüksüz anlayamazsınız.

Hakeza, yurt beğenmeyip rektör protesto eden öğrencileri iktidarın gözüne adeta terörist kılığında yansıtan da bu gözlük.

Ömründe bir kere bile pembe gözlükleri takmayan, sırrını nereden bilecek!

Nurullah Ataç, sinemaya Türkçe bir isim ararken “Cin Aynası” demeyi önermiş, Ercan Kesal da tutmayan bu ismi “güzel olur” diye düşünüp kitabına koymuştu.

Allah var, iyi de gitmiş. Fakat “pembe gözlük” de cuk oturmaz mıydı kapağa?

“Bir sihirli kutu dünyayı yuttu, evlere girdi baş köşeyi tuttu” bilmecesine de itirazım var, televizyonu biraz abartıyor.

Çerçevesi sihirli “pembe gözlük”lerin yanında “sihirli kutu”nun lafı olmaz, esamisi dahi okunmaz yahu!

Bırakın inadı, çerçevenizi değiştirin, dünyaya bir de iktidarın gözlükleriyle bakın.

Rehberiniz, Said Nursi’nin şu tavsiyesi olsun:

“Güzel bakan güzel görür, güzel gören hayatından lezzet alır”.

Ne hayrını gördünüz, atın üstünüzden karamsarlığı, takın şu gözlükleri, dünya toz pembe, Anayasa’nın değişmez maddelerinden laikliği çıkarmak isteyen AK Partili İsmail Kahraman da teröre göz kırpan CHP’li Bay Kemal gibi görünsün, sürün gitsin sefasını.

YORUMLAR (69)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
69 Yorum