Vergiden kaçınamayanların ülkesi

Duymayan kalmadığından isimleri lazım değil. Ama haklarındaki şu bilgi, vergisi peşin kesilerek maaşı eline öyle verilen her asgari ücretliye lazım:

10, 20, 30 ve hatta 40 kez vergi affı, muafiyeti, avantajı sağlanmış kamu müteahhitleri, Pandora Belgeleri ifşaatından çıkıyor.

Yetmemiş ki servetlerini vergi cennetlerine kaydırarak vergiden ekstra kaçınma yollarına başvurmuşlar.

Vergi kaçırmıyorlar, paralarını yasal yollardan çıkardıkları sürece suç değil.

Fakat vergiden kaçınanların başarı hikayeleri, ister istemez aklıma bir Gülay Göktürk yazısını getirdi.

“Gidemeyenlerin ülkesi” başlıklı o yazı, eğitim hakkı engellenen başörtüsü yasağı mağdurlarına yakılmış bir ağıttı.

Göktürk, arkadaşları yurt dışında üniversiteye giderken imkansızlıktan gidemeyenlerin trajedisini kaleme almıştı.

Benzer sıkışmışlıklar hatırlattıkça, Göktürk’ü ve yazısını anıyorum burada, fark ediyorsunuzdur.

Tekrarda yarar var:

Üniformalı, üniformasız 28 Şubatçıların, hep bir ağızdan “Onlar gerici, hain, dış düşmandan daha tehlikeli, onları terör örgütü PKK destekliyor” diye nefret saçtığı bir başka karanlık süreçti.

Göktürk, bu ayrımcılığa hedef gösterilen genç kızları savunuyordu.

Gerçi AK Parti’nin muktedir olduğu dönemde, kendisini özgürce ifade imkanı bulamayınca yazı hayatına son verdi. Ama tek başına bu yazısıyla bile Göktürk, antidemokratik vesayet düzeni ve yasaklarıyla mücadelenin sembol isimlerinden biri oldu.

90’lı yıllarda, kendisini yurt dışına atamayanlar da bunalmıştı, nefes alamıyorlardı. Ne ki gidecek başka yerleri, sığınacak başka ülkeleri yoktu.

Yurt dışına kaçamayanların çoğu, kaçanların ardından gıpta ve yaşlı gözlerle bakmıştı.

Bugün de vergiden kaçınma şansı olmayanlar, kaçınanların ardından gıpta ve yaşlı gözlerle bakmıyor mu!

Kamu ihaleleriyle semirip paraya para demeyen müteahhitlerin, çat kapı gideceği vergi cennetleri var.

Oysa ekmeğini çöpten çıkaranların, asgari ücrete talim ettikleri halde vergiden kaçınamayanların bu ülkeden başka sığınağı yok.

Yine de İstanbul Valiliği, ‘çevre ve halk sağlığını tehdit ettikleri, haksız kazanca ve kamu zararına yol açtıkları’ gerekçesiyle kağıt toplayıcılarına operasyon başlattı.

Eş zamanlı gece baskınlarıyla çekçek arabalarına el konuluyor, barındıkları yerler yıkılıyor, depoları yakılıyor, bazıları gözaltına alınıyor.

Sokak Atıkları Toplayıcılar Derneğinin sitesine baktım, ne oluyor diye.

Geri dönüştürülen atıkların yüzde 80’ini onlar topluyor ve ekonomiye kazandırıyorlar.

Sayıları 500 bin civarında, çoğu kağıt toplayıcısı, aralarında kaçak göçmenler de bulunuyor ve ayda 2 bin küsur lira geçiyor ellerine.

Dernekleri SATDER, bir yandan belediyelerle, bakanlıklarla, TOBB ve TÜRK-İŞ’le çalışmalara katılıyor. Statüleri tanımlansın, şartları iyileştirilsin istiyorlar.

Bir yandan da ‘haksız kazanç’la suçlanıp baskınlara uğruyorlar.

Elitlere karşı başlatılan düşmanlaştırma kampanyası en alt tabakaya kadar indi, sıra çöp toplayıcılarına mı geldi?

İktidarın, seçkincilikle mücadeleyi yanlış anlamasının sonuçlarını yaşıyoruz. Bedeli, bütün toplum katmanlarına yayılıyor.

TÜİK’in 2020 Hayat Memnuniyeti Araştırması da göstermişti.

Halkı mutlu etmek için elitleri, aydınları, yetişmiş üst tabakayı mutsuz etme gayreti, halkı mutlu etmeye yetmediği gibi ikisini de mutsuzlukta eşitledi.

Sonra da beyin ve sermaye göçünü nasıl önler, nasıl tersine çeviririz denmez mi!

Ötekileştirilen beyin takımı, beyaz yakalılar küsüp göçebiliyor, sermaye kaçabiliyor, kamu müteahhidi bile vergiden kaçınabiliyor.

Halbuki vergiden kaçınamayanların tek cenneti burası.

Dünya üstünde başka cenneti olanların çekip gitmesi ise göçemeyenleri, kaçamayanları bir kez daha vuruyor.

Velhasıl, siyasi nefret ve düşmanlaştırma kampanyalarına katılanlar, iki kez düşünsün. O hiddet, o celal bir bumerang gibi kendilerine dönüyor günün sonunda.

Ölü gözünden nasıl yaş umulmazsa vergi cennetlerinden de halka tek kuruş hayır beklenmez.

Retro takılalım bu cumartesi, Rüçhan Çamay’dan gelsin: “Para parra parrra”.

YORUMLAR (104)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
104 Yorum