Vukuu şuyuundan beter!

Bile bile ters yazdım. Çünkü vuku buldu.

Kötü bir hadise. Bir sapık, erkek çocuklarına, adli tabirle ‘nitelikli taciz’de bulundu.

Kaç çocuğa? Nasıl? Ne surette?

Herkes bir şey söylüyor. Bilmiyorum.

Böyle menfur, necis şeyleri mümkün olduğu kadar az bilmeyi tercih ederim.

Adice bir fiil. Lanetlenmeye, nefrete müstahak bir fiil.

Tek bir çocuğa yapılması bile yeterince pis.

İnternette dolaşıyor ve çok isabetli. ‘Söz konusu çocuk istismarı ise ‘1’ en büyük rakamdır.’

İnsanlığımızdan ne kadar utansak, rezilliğimize ne kadar üzülsek azdır.

Bizim toplumumuzda bu kadar aşağılık bir hadise olması, aramızda bu kadar aşağılık, sefil birinin mevcudiyeti yeteri kadar büyük bir talihsizliktir.

Bu ahlak faciasını, ‘aman üzerinde durmayalım, mümkünse unutalım, kafamızı nereye gömebiliyorsak gömelim’ gibi bir tavırla geçiştirmek doğru bir tutum değil.

Ne yapmak lazım?

Bütün iyi insanların yapması gereken şeyi yapmak lazım.

Ders almak lazım.

Ders almak ve durumun vahametini görmek, sorumluluğu kabul etmek ‘müdafaa’dan evvel gelir.

Sonra, sağcı, solcu, ilerici gerici ne kadar kurum, dernek, vakıf, okul, kurs varsa... Hepsinin, tacize uğrayan çocukları kendi çocukları gibi görüp, bir daha olmaması için kendi bünyelerinde tedbir alması gerekiyor.

Kimse, ‘Bir okul açtık, bir kurs açtık, yurt açtık, insanlara hizmet ediyoruz’ deyip geçemez.

Evet, insanlar iyidir. Çok iyi insanlar var.

Ama maalesef, yapabileceği kötülüğün sınırı olmayan insanlar da var.

Kuzu postuna bürünmüş katiller, tecavüzcüler...

Öyleyse, iyiler daha dikkatli, daha hassas, daha sorumlu davranacak.

Sadece bu kurum ve kuruluşların değil, ebeveynlerin de çocuğunu gönderdiği mektepte, kursta ne oluyor, ne bitiyor takip etmesi gerekiyor.

Çok itimat ettiğiniz bir yerde bile, demek ki, tıyneti bozuk insan kılıklı tipler bulunabiliyor.

Eksiğimiz nerede görmek için, tedbir alınmasını sağlamak için, durumu Meclis de araştırsın, başka sivil veya resmi kurumlar da.

Tabii ki araştırırken, bir takım manyakların pornografi merakına hitap edecek bir hoyratlığa tevessül etmesin.

***

Görüyor musunuz, bir hadise, nasıl yaralar açıyor.

Bir kurumun, bir vakfın itibarı nasıl hedef haline getirilebiliyor.

Şimdi, istediğin kadar anlat, ‘Ensar Vakfı, nezih bir kurumdur. Evet, fiil menfur bir fiil, ama bundan dolayı vakfı linç etmek haksızlık olur’ de istediğin kadar.

Tamir edilebilir mi?

Her şey, şu aşağılık cürümün işlenmesinden önceki haline döndürülebilir mi?

Bunun imkanı yok.

Nasıl üşüşüyorlar, fırsat bu fırsat, saldır, karala, karalayabildiğin kadar.

Bu saldırılardan bir siyasi lezzet alıyorlar. Alabilirler. ‘Karşı taraf’ı açık yakalayan saldırıyor. Bu maalesef her mahallede yaygın.

Mazur görmüyorum, fakat şu seviye fukaralığında çok da görmüyorum!

Daha kötüsü var. Sizin de dikkatinizi çekti mi?

Saldırıların bazısında, namuskarlığın içinde saklı bir pornografi mi var? Bana mı öyle geliyor?

***

Ensar Vakfı’nı kurulduğu zamanlardan beri bilirim.

İyi insanların, güzel hizmetler yapmak için kurduğu ve gerçekten bir çok iyi işe öncülük etmiş bir kurumdur.

Eminim, Ensar camiası da bu menfur hadiseden dolayı rencide olmuştur.

Ümid ederim, ibret alanların, tedbir alanların başında onlar gelir.

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum