İsrail ordusunun ‘Hamas’ı cezalandırma’ adı altında başlattığı operasyon Gazze’de yaşayan iki milyon Filistinliye yönelik bir ‘etnik temizlik’ girişimine dönüştü. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un ‘Oradaki siviller de Hamas’ın yaptıklarından sorumlu’ şeklindeki sözleri herkesin aklına aynı soruyu getirdi: Bu kafanın İkinci Dünya Savaşı’nda milyonlarca masum insanı ‘yalnızca Yahudi oldukları için’ katleden zihniyetten farkı ne?
Hamas’ın sivillere saldırısı tepkiyle karşılanırken İsrail’in ‘teröre yanıt’ diyerek Gazze’yi ölüm ablukasına alması da öfkeye yol açıyor. Altı gün içinde Gazze’ye atılan 6 bin bombanın, ABD’nin Afganistan’a bir yılda attığına eşdeğer olduğu belirtildi. Kara harekatı için hazırlıklar son aşamaya gelirken ABD’den sonra İngiltere de iki gemi göndereceğini duyurdu. ‘Sivillere vahşet dursun’ çağrıları yapıldı ancak Tel Aviv’den iki akıl almaz açıklama geldi.
İKİ MİLYON KİŞİNİN BULUNDUĞU GAZZE’DE SOYKIRIM HAZIRLIĞI
Cumhurbaşkanı Herzog ‘Çoğu Hamas’la ilgisiz 2 milyon sivilin neden bombalandığına’ dönük soru karşısında “Gazze’deki siviller saldırılardan habersiz değil” iddiasına bulundu. Enerji Bakanı Israel Katz da elektrik ve suyun kesilmesine ilişkin tepkilere “Kimse bize ahlak dersi vermesin” sözleriyle çıkıştı. Bu sözler karşısında ‘Bir grubun insanlık dışı saldırısı karşısında 2 milyon insanın hedef alınmasının kabul edilemeyeceği’ belirtildi.
ÇOCUKLAR KURBAN EDİLİYOR
İsrail’in Gazze’ye dönük ablukasında bir hafta geride kalırken vahşetin insani boyutu günden güne büyüyor. Sağlık sistemi çökerken can kaybı 2 bini aştı. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu ise bölgedeki sivillerin gidecek güvenli yeri olmadığını duyurdu. Açıklamada ‘Gazze’den gelen görüntüler korkunç. Kurbanlar arasında çok sayıda çocuk var. Bu kabul edilemez, şiddet derhal son bulmalı’ denildi.
MESCİD-İ AKSA’DA GAZLI MERMİLİ ZULÜM
Gazze’de topyekün imha operasyonu yürüten Tel Aviv, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da da tansiyonu yükseltiyor. İsrail polisi cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılmak için işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir Bölgesi’ne gelen Filistinlilere engel oldu. Güvenlik birimleri yalnızca 70 yaş üstü kişilerin girişine izin verirken caddede namaz kılmak isteyen Filistinlilere gaz bombası ve plastik mermi ile müdahale edildi.
Hamas’ın askeri kanadı olan “İzzeddin Kassam Tugayları”nın İsrail’e düzenlediği ‘Aksa Tufanı’ baskınına İsrail’in cevabı tüm dünyanın izlediği bir toplu katliama dönüşüyor. Altı gündür tonlarca bombanın atıldığı 45 kilometrekarelik bir alanda yüzlercesi çocuk 1500’den fazla sivilin katledilmesine yönelik sorular karşısında öfkelenen İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog adeta soykırımı haklı çıkaracak açıklamada bulundu.
Herzog, önceki gün İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin Gazze’deki sivil ölümlerini önlemek konusunda İsrail’in ne yapmayı planladığına ilişkin sorularına öfkelendi. Toplantıda, gazetecilerin, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarında “uluslararası hukuka” uymayan eylemlerini anımsatarak kendisini sıkıştırması üzerine Herzog, zaman zaman sesini yükseltti ve öfkelendi.
Konuşmasında İsrail’in Gazze’yi hedef alan saldırılarında “uluslararası hukuku” gözettiğini savunması üzerine bir gazeteci Herzog’a, “Gazze’deki operasyonlarınıza ilişkin, bunun bir misilleme olmadığını ve hedefleri vurduğunuzu söylediniz ancak ABD Başkanı Joe Biden bile Gazze’de savaş kanunlarına uyulmasının ve insani durumun öneminden bahsetti yani İsrail, çoğu Hamas’la ilgisi olmayan 2 milyon sivil üzerinde bu çatışmanın etkisini azaltmak için ne yapıyor?” sorusunu yöneltti.
Herzog ise Gazze’deki sivillerin Hamas’ın saldırılarından haberinin bulunmadığı ya da buna dahil olmadıkları söyleminin doğru olmadığını savunarak, sivillerin yaşamını yitirmesini “Bir darbe girişiminde Gazze’yi ele geçiren kötü niyetli rejime karşı ayaklanabilirlerdi, buna karşı savaşabilirlerdi.” sözleriyle savundu. Bunun üzerine CNN muhabiri, sivil bir toplumu topluca hedef almanın uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.
Herzog, bu yorum karşısında sesini yükselterek, “Olanları görmüyor musunuz? Şu anda ciddi anlamda savaş suçlarından bahsediyoruz.” dedi. Herzog’un kimsenin kendilerini anlamadığını savunması üzerine ise İngiliz muhabir, “Şu anda İsrail’de olanlar için samimi bir şekilde üzgünüm ancak son birkaç dakikadır verdiğiniz yanıtları dinliyorum ve kafam biraz karıştı. Bir taraftan İsrail’in Gazze Şeridi’nde uluslararası kanunlara uyduğunu ve sivil kayıpların önlenmesi konusunda çok dikkatli olduğunu söylüyorsunuz ancak aynı zamanda Gazze halkını Hamas’a karşı koymadığı için sorumlu tutuyorsunuz.” yorumunu yaptı. Herzog, bunun üzerine bir kez daha sesini yükselterek, “Gazze’de evlerin mutfaklarından İsrail’e roketlerin atıldığını” ileri sürdü.
Gazeteci ise “Sorum şu: Gazze’deki siviller, Hamas’ı yok etmemekten sorumlu tutuluyor ve bu nedenle meşru hedef haline mi geliyor?” sorusunu yöneltti. İsrail Cumhurbaşkanı, bu kez “Ben böyle bir şey söylemedim. Hamas ile sivillerin ayrılmasına yönelik bir soru soruldu. Eğer mutfağınızda bir füze varsa ve o füzeyi bize fırlatmak istiyorsanız kendimi savunma hakkım yok mu?” dedi. Diğer yandan İsrail Enerji Bakanı Israel Katz’ın “Rehineler bırakılmadığı sürece Gazze’ye elektrik ve su vermeyeceğiz. Kimse bize ahlak dersi vermesin”’ ifadelerine tepki gösteren BM Filistin Özel Raportörü bunun “İnsanlık suçu” olduğunu ifade etti.
AB’DEN TWİTTER’A ‘DEZENFORMASYON’ SORUŞTURMASI
AB son günlerde Twitter’da şiddet bulunduran yasa dışı içerik ve dezenformasyon yayıldığını, bu tür içeriklerin uyarılara rağmen kaldırılmadığını bildirirken çarşamba günü bunların kaldırılması için şirketin sahibi Elon Musk’a 24 saat süre vermişti. Twitter CEO’su Linda Yaccarino ise şiddet içerikli paylaşımlar ve dezenformasyonla mücadele ettiklerini, ayrıca Hamas bağlantılı yüzlerce hesabı kapattıklarını açıklamıştı. Ancak bu açıklama AB için yeterli olmadı. BBC’nin aktardığına göre AB Twitter hakkında soruşturma başlattı. Habere göre Avrupa Komisyonu, Twitter’a ‘resmi bilgi talebi’ gönderdi. Bu sayede AB, platformun, yeni kabul edilen Dijital Hizmetler Yasası’na uyup uyulmadığını ve ihlal edilen noktaları tespit edebilecek.
İNGİLTERE’DEN DE İSRAİL’E DONANMA DESTEĞİ: AFGANİSTAN’A BİR YILDA ATILAN BOMBAYI ALTI GÜNDE ATMIŞLAR
Libya’daki eski bir Birleşmiş Milletler (BM) savaş suçları soruşturmacısı olan askeri danışman ve uluslararası alanda uzman Marc Garlasco, Washington Post’a verdiği röportajda, ABD’nin Afganistan’a bir yılda attığı bombayı İsrail’in, çok daha küçük ve yoğun nüfuslu bir bölge olan Gazze’ye bir haftada attığını belirtti. Aynı zamanda Uluslararası Ceza Soruşturmaları Enstitüsü’nde eğitmen olarak görev yapan ve şu anda Ukrayna’daki savaş suçlarıyla ilgili oluşturulan ekiplere eğitim veren Garlasco, İsrail-Filistin çatışmasında hataların büyüyeceğini söyledi.
Öte yandan gazete, İsrail’in Gazze Limanı’na düzenlediği bir saldırıda beyaz fosfor kullandığını gösteren görüntüler üzerine bazı soru işaretlerinin oluştuğunu yazdı. İsrail vahşetine Batı desteği artarak sürüyor. İngiltere, İsrail’e destek için Doğu Akdeniz’e gemi ve gözetleme uçağı konuşlandıracak. İngiltere’de Başbakanlık ofisi, “İsrail’i desteklemek” amacıyla Doğu Akdeniz’e gözetleme uçağı ve iki Kraliyet Donanması gemisi gönderileceğini açıkladı. ABD’nin en yeni ve en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford da, İsrail’i desteklemek üzere Doğu Akdeniz’e gönderilmişti.
Putin Kırgızistan’da konuştu: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) savaş sırasında Ukrayna’dan kaçırıldığı iddia edilen çocuklarla bağlantılı olarak hakkında verdiği yakalama kararının ardından ilk yurtdışı ziyaretini dün Kırgızistan’a yaptı. Başkent Bişkek’teki Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) zirvesine katılan Putin, buradaki konuşmasında devam eden İsrail-Hamas çatışmalarına da değindi.
İsrail’in Gazze’de yaşayan yaklaşık 1,1 milyon insana ‘güneye gitme’ çağrısı yapmasını değerlendiren Putin, İsrail’in Gazze’deki olası bir kara harekatından doğacak sivil can kayıplarının ‘kesinlikle kabul edilemez’ olacağını söyledi. ‘Yerleşim bölgelerinde ağır silahlar kullanmanın tüm taraflar için ciddi sonuçları olacağını’ söyleyen Rusya Devlet Başkanı, “Ve en önemlisi; sivil can kayıpları kesinlikle kabul edilemez olacaktır. Şimdi asıl konu akan kanı durdurmak” diye konuştu.
