Z kuşağı, siyaset sahnesine bomba gibi düştü: Hükümetler panikte!

Z kuşağı, siyaset sahnesine bomba gibi düştü: Hükümetler panikte!

Dünya genelinde yaygınlaşan Z kuşağı protestoları, sosyal medya aracılığıyla organize olarak hükümetleri hedef alıyor. 13 ile 28 yaş arasındaki gençlerin başını çektiği küresel hareketler, dijital iletişim sayesinde inanılmaz bir hızla büyüyor ve siyasi haritaları yeniden çiziyor. İşte detaylar...

Fas, Madagaskar, Peru, Nepal ve Kenya gibi ülkelerde görülen hükümet karşıtı protestoların ortak noktası, 13 ila 28 yaş arasındaki Z kuşağı gençlerinin öncülüğünde gerçekleşmeleri ve sosyal medyadan tetiklenmeleri oldu.

Bu küresel Z kuşağı protestolar sosyal medya hareketleri, dijital platformları söylem oluşturma, dayanışma kurma ve eylem taktiklerini koordine etme merkezi olarak kullanıyor.

Özellikle Nepal'de hükümetin Facebook, Instagram ve Youtube dahil 26 platformu kapatma kararı, 8 Eylül 2025 tarihinde binlerce genci sokağa döktü ve başbakanın istifasına yol açtı.

DİJİTAL İLETİŞİM, SİYASİ YOLSUZLUĞU SOMUTLAŞTIRIYOR

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, ABD merkezli Carnegie Endowment for International Peace düşünce kuruluşundan kıdemli araştırmacı Steven Feldstein, gençlerin teknolojiyi kitlesel hareketler için kullanmasının yeni olmadığını, ancak akıllı telefonların, sosyal medyanın ve mesajlaşma uygulamalarının günümüzde ulaştığı inanılmaz seviyelerin harekete geçmeyi çok daha kolay hale getirdiğini belirtiyor.

Australian National University'den sosyolog Athena Charanne Presto ise sosyal medyanın rolünü daha çarpıcı bir şekilde açıklıyor:

"Yolsuzluk, raporlarda soyut görünebilir, ancak insanlar malikaneler, lüks spor arabalar ve alışveriş torbaları biçiminde gördüklerinde yolsuzluk somutlaşıyor."

Eylül 2025'te Nepal'de bir siyasetçinin oğlunun lüks marka kutularından yapılmış Noel ağacıyla verdiği poz, ülkedeki protestoların kıvılcımını yakan olay oldu.

DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAKİ AYAKLANMALARIN ORTAK SESİ

Bu yeni nesil protesto dalgası, 2010-2011 Arap Baharı ve 2011'deki Wall Street'i İşgal Et gibi önceki hareketlerin devamı niteliğinde kabul ediliyor.

Alman Küresel ve Saha Çalışmaları Enstitüsü'nden Janjira Sombatpoonsiri, bu hareketlerin dijital iletişimin şekillendirdiği son 15 yıllık gençlik hareketlerinin halkası olduğunu belirtiyor.

Fas'taki gösterilerde daha iyi sağlık ve eğitim hizmetleri talep edilirken, Madagaskar'da elektrik ve su kesintilerine tepkiler hükümeti devirdi.

Peru'da gençler, kongredeki yolsuzluk skandallarına karşı otobüs ve taksi şoförleriyle birlikte yürüyüş yaptı.

Bu hareketler aynı zamanda protesto taktiklerinin uluslararası paylaşımına da olanak sağladı; örneğin Taylandlı protestocular, Hong Kong'un, "Su gibi olun" taktiğini benimseyerek polis barikatlarını aşmayı başardı.

YENİ NESİL LİDERSİZ ÖRGÜTLENME

Çevrimiçi muhalefetin yayılmasına karşın, otoriter yönetimler sansür ve şiddetle yanıt veriyor.

Ancak uzmanlar, devlet şiddetinin canlı yayınlanan görüntülerinin çoğunlukla ters teptiğini ve halk öfkesini daha da büyüttüğünü vurguluyor.

2024'te Bangladeş'te polis kurşunuyla öldürülen öğrenci Abu Sayed'in sosyal medyada yayılan fotoğrafı, onu bir kahramana dönüştürerek daha büyük kalabalıkları sokağa çekti.

Öte yandan sosyal medya, hareketleri bölünmeye ve baskıya da açık hale getiriyor.

Janjira Sombatpoonsiri, lidersiz örgütlenmenin getirdiği 'esneklik ve eşitliğin' aynı zamanda grupları sızmalara ve gündem değişimine açık hale getirdiğini ifade ediyor.

Yönetimler, yapay zeka destekli izlemeler ve sıkı sansür yasalarıyla eylemcilerin aleyhine çalışıyor.

UZUN VADELİ DEĞİŞİM İÇİN STRATEJİK İTTİFAKLAR ŞART

Uzmanlar, sosyal medya öncülüğündeki eylemlerin uzun vadeli etkileri konusunda tartışmaların sürdüğünü belirtiyor.

Harvard Üniversitesi'nde 2020'de yapılan bir araştırmaya göre, silahsız eylemlerin başarı oranı 1980'ler ve 90'larda yüzde 65 iken, 2010-2019 arasında bu oran yüzde 34'e geriledi.

Steven Feldstein, sosyal medyanın yapısı itibarıyla uzun vadeli değişim için tasarlanmadığını, sürdürülebilirliğin ise algoritmalar ve etiketlere bağımlı olduğunu söylüyor.

Kalıcı bir dönüşüm için, parçalı çevrimiçi hareketlerin fiziksel bağlar kurarak daha uzun vadeli bir vizyona geçmesi gerekiyor.

Janjira Sombatpoonsiri, ikili stratejilerin önemini vurguluyor.

Çevrimiçi aktivizm ile grevler ve gösteriler gibi geleneksel protesto formlarını birleştiren, sivil toplum ve siyasi partilerle işbirliğini güçlendiren geniş tabanlı ittifaklar kurulması gerektiğini dile getiriyor.

YORUMLAR (1)
1 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN