Karamollaoğlu'ndan Soylu'ya 14 Mayıs cevabı: Seçime 'darbe' diyenler 15 Mayıs’ta...

Karamollaoğlu'ndan Soylu'ya 14 Mayıs cevabı: Seçime 'darbe' diyenler 15 Mayıs’ta...

14 Mayıs sürecini değerlendiren Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu Bakan Soylu’nun '14 Mayıs siyasi darbe’ sözlerine “Ben bu konuda fazla laf edenlerin 15 Mayıs’ın ardından Türkiye’yi terk etme ihtimallerinin büyük olduğunu düşünüyorum. Darbe silahlı kuvvetler tarafından yapılır, Halk tarafından değil” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, TV5 ekranlarında yayınlanan Gündem Türkiye programında gazeteci Mustafa Yılmaz’ın sorularını cevaplandırdı. İktidar kanadının seçim meydanlarında muhalefete ilişkin ithamlarına cevao veren Karamollaoğlu “Yalan söylüyorlar” dedi.

Karamollaoğlu, seçimlerin birinci turda biteceğine işaret ederek, “Bir defa insanlar anketlere bile cevap verirken endişe içinde cevap veriyorlar. Ben iktidar aleyhine bir tavır sergilersem ve bu duyulursa bana bir zararı olur mu? Seçmenin yüzde 10-15’i değil ama yüzde 1,5-2’si bile bu kanaatte olursa seçime gittiği zaman sandıkta kullanacağı oy aradaki farkı tahmin edilenden bir iki puan yükseltir. Tahminler 51-52 gibi iken bu 52-54 gibi olur. Bu sefer aradaki fark kapatılmayacak kadar büyümüş olur” dedi.

'VALİLER İKTİDARIN ELEMANI GİBİ OLDU'

Türkiye’nin seçim atmosferine ilişkin konuşan Saadet lideri Temel Karamollaoğlu, Erzurum’da yapılan miting sırasında gerçekleşen taşlı saldırı ile ilgili, “Bu gelişmeler karşısında üzüntülüyüz tabii ama diğer taraftan bu gelişmeler aslında toplumun ciddi manada bir değişim istediğinin ve iktidarda bulunanların da bu değişimden korktuklarının işaretidir" diyerek sözlerine şöyle devam etti:

"Maalesef kolluk kuvvetleri özellikle İçişleri Bakanlığı, valiler ve kaymakamlar gerekli tedbiri almakla mükellef. Sıkıntımız şu; valiler adeta iktidardaki partinin elemanları gibi görülmeye başlandı. Eğer bu gerçekleşiyorsa Türkiye o zaman bir felaketle karşı karşıyadır demek. Bunun mutlaka değişmesi icap eder. Zaten benim gördüğüm milletin genelinde bu sistemin değişmesine yönelik arzu, istek buradan kaynaklanıyor. Devletle siz partileri özdeşleştiremezsiniz. Ben şuna şaşırıyorum; koskoca belediye başkanları ve valiler pozisyonlarını nasıl böyle bir konuma indirgerler."

Karamollaoğlu, Millet İttifakı’nın iktidara gelmesi durumunda İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanlarının seçimlerden kısa bir süre önce değiştirileceğini ve bağımsız isimlere devredilmesinin gerekliliğini vurgulayarak anayasal bir şart hale gelmesi gerektiğini kaydetti.

'SEÇİMLERİ İLK TURDA KAZANIRIZ'

İktidarın seçimleri kaybedeceğini gördüğünü ifade eden Karamollaoğlu, oluşturulmaya çalışılan korku ortamıyla iktidarın seçimleri etkileyebileceğini düşündüklerini kaydetti. Karamollaoğlu, seçimlerin birinci turda biteceğine işaret ederek, “Bir defa insanlar anketlere bile cevap verirken endişe içinde cevap veriyorlar. Ben iktidar aleyhine bir tavır sergilersem ve bu duyulursa bana bir zararı olur mu? Seçmenin yüzde 10-15’i değil ama yüzde 1,5-2’si bile bu kanaatte olursa seçime gittiği zaman sandıkta kullanacağı oy aradaki farkı tahmin edilenden bir iki puan yükseltir. Tahminler 51-52 gibi iken bu 52-54 gibi olur. Bu sefer aradaki fark kapatılmayacak kadar büyümüş olur” dedi.

'SANDIĞA ‘DARBE’ DİYENLER ÜLKEYİ TERK EDEBİLİR'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 14 Mayıs seçimleri için ‘darbe’ şeklindeki söylemine ilişkin konuşan Karamollaoğlu, şunları kaydetti:

“Ben bu konuda fazla laf edenlerin 15 Mayıs’ın ardından Türkiye’yi terk etme ihtimallerinin büyük olduğunu düşünüyorum. Bu kadar ağır ifade kullanılır mı? Seçime gidiyoruz ne demek darbe. Darbe silahlı kuvvetler tarafından yapılır, Halk tarafından değil. Halk seçimlerde kendi kararını sandıkta verir. Verilen bu oyları darbe sebebi görmek bugünkü İçişleri Bakanı’nın mantığına yaklaşabilir. İçişleri Bakanı’nın böyle bir ifade kullanma hakkı yok. Hakikaten mahkeme de yargılanması icap eder. Cumhurbaşkanı’nın böyle bir ifade kullanan İçişleri Bakanı’nı görevden alması icap eder."

'İLGİLİ KANUNLAR YÜRÜRLÜKTE, BU NE BİÇİM MANTIK!'

İktidarın, Millet İttifakı’nın seçimleri kazanması durumunda eşcinselliğin önünün açılacağı söylemini değerlendiren Karamollaoğlu, “Zinayı suç olmaktan çıkaran kanunları bu arkadaşlar çıkardı. İstanbul Sözleşmesi’ni güya kaldırdılar. Eşcinselliğe imkân veren kanunlar ise halen yürürlükte. Bu ne biçim bir mantık. Bu iktidar Avrupalılardan korktuğu kadar Cenab-ı Hak’tan korksa bu kanunları değiştirirdi. Biz bu konuda çok açığız. Bizim için iki temel mesele var. İlki bizim sınırlarımızın korunmasıdır. BOP ülkelerin sınırlarını değiştirecek bir proje. Sınırlarımızın değişmesine kesinlikle rıza göstermeyiz. İkincisi eşcinsel evlilikler. Aile toplumun çekirdeğidir. Aileyi koruyamazsak toplum dejenere olur. Aile, bir erkek ve kadından meydana gelir” dedi.

'YOLSUZLUKLAR TEK TEK ELE ALINACAK'

Son dönemde ortaya atılan yolsuzluk iddialarının araştırılması gerektiğini kaydeden Karamollaoğlu, “Savcılar yolsuzluk iddialarını soruşturmakla mükelleftir. Ama maalesef adalet mekanizmasını felç ettiler. Oralarda bir partizanlaşma meydana geldi. Partizanlaşma olunca hükümetin aleyhine olan bir konuyu hangi savcı gündeme getirecek. Böyle bir teşebbüste bulunduğu zaman ikinci gün görevden alınıyor. Bu halde iktidar değişecek ki bu yolsuzluklar tek tek ele alınabilsin. Her yatırım konusunu ele almak, değerlendirmek gerekir. Bütün büyük ihalelerin gözden geçirilmesi ve nasıl yapıldığı ortaya konulması icap eder. Mahkemeler de nasıl karar verdiler elbette onlara da bakılacaktır” cümlelerini kullandı.

'İHA-SİHA’LARLA ÖZELLİKLE BEN İLGİLENECEĞİM'

“Yalan söylüyor. Seçimlerde Allah nasip ederse biz kazanacağız. Bu söylediklerinin gerçek olmadığını yaşayarak görecekler” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Muhalefetin İHA-SİHA’ları gömeceğini” söylemine cevap veren Karamollaoğlu, “İnsansız hava araçlarına vereceğimiz destekle biz bunu zirveye çıkaracağız. Kendi motorlarını, dışarıdan aldıkları başka parçalar varsa tamamını biz yurt içinde imal edecek noktaya geleceğiz. İnsansız hava araçlarımız yüzde yüz yerli olacak. Bu konularla ben özellikle ilgileneceğimi, ben bunların takipçisi olacağımı şimdiden vaat ediyorum. Bunları 1-1,5 sene içerisinde tamamını yerli yapacak noktaya geleceğiz” ifadelerini kullandı.

'ALLAH’TAN TALİMAT ALANLAR İSRAİL’E DESTEK VERMEZ!'

İktidarın seçim dilini değerlendiren Karamollaoğlu, bu kapsamda Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın, “Onlar talimatı Kandil’den alıyor. Biz Allah’tan alıyoruz” sözleri için şunları kaydetti:

“Allah’tan alan İsrail’e destek veriyor. Allah’tan alan Amerika’ya dua ediyor. Allah’tan alan askerinin başına çuval geçirildiği zaman hesap soramıyor. Tayyip Bey Allah’tan talimat alıyor da Irak’ta 1.5-2 milyon insanının canına kıydılar. Kıbrıs’ı vermeye razı oldular. Nereden aldıkları talimatla? Annan Planı geçmiş olsaydı şimdi Kıbrıs elimizden gitmiş olacaktı. Niye Suriye’ye girdik? Suriye kan gölüne döndü. Onun için bu tip ifadeler acziyetin, tükenmişliğin, çaresizliğin bir ifadesidir.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN