Seda isminin anlamı nedir? Türkiye'de kaç kişinin adı Seda?

Seda isminin anlamı nedir? Türkiye'de kaç kişinin adı Seda?

TDK'ya göre 'seda'nın anlamı, 'ses' ve 'yankı' olarak belirtiliyor. Hem anlamı, hem de telaffuzunun kolay olmasından dolayı ebeveynlerin kız çocukları için sıkça tercih ettiği isimlerden biri olan Seda, Arapça dilinden Türkçeye geçmiştir. İşte, sedanın anlamı ve kökeni...

Telaffuzunun ve yazılışının kolaylığı dolayısıyla en çok tercih edilen kız isimleri arasında yer alan 'Seda'ya, anlamı bakımından gazetelerin bulmaca sayfalarında çok sık rastlanır. Seda sözcüğünü, eski Türkçe ile yazılan edebi eserlerde de sıkça görmek mümkün.

SEDA NE DEMEK?

En güzel kız isimleri arasında yer alan sedanın Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre anlamı, ses ve yankıdır.

Seda kelimesinin kökeni Arapçadır ve bu dilden Türkçemize geçmiştir.

İnsanların karakterlerinin oluşturan en önemli unsurlardan biri de, isminin anlamıdır. Seda ismine sahip olan kız çocukları genel olarak başarılı, güçlü, sesi çıkan, girişken, aktif, hakkını arayan insanlar olarak bilinmektedir.

TÜRKİYE'DE KAÇ KİŞİNİN ADI SEDA?

Aralık 2018 itibarıyla Türkiye'de 87 bin 264 kişi Seda ismini kullanıyor. Tüm isimler içinde 66. sırada yer alıyor. Türkiye'de her 387 kişiden birinin adı Seda'dır.

2018 verilerine göre, İstanbul'da toplam 20 bin 275 Seda adında vatandaş bulunuyor. Ankara'da 6 bin 903, İzmir'de 4 bin 657, Bursa'da 3 bin 920, Gaziantep'te 2 bin 883 kişinin adı Seda olduğu kayıtlarda yer alıyor.

SEDA İSMİ KUR'AN-I KERİM'DE GEÇİYOR MU?

Yapılan araştırmalara göre, seda kelimesi Kur'an-ı Kerim'de geçmiyor.

Bu ismi kullanma konusunda dini ya da kültürel açıdan da hiçbir problem bulunmuyor. Kız çocuklarına 'Seda' ismini koymak İslam dinine göre caizdir. Anlamının güzel olması nedeniyle tavsiye edilen isimler içinde yer alıyor.

BAKİ KALAN KUBBEDE HOŞ BİR SEDA İMİŞ

Divan edebiyatı şairi Baki'nin yazdığı 'Gazel' adlı şiirinde, "Bu gök kubbede baki kalan ancak hoş bir seda imiş" sözleri 'seda' kelimesinin cümle için kullanımına örnek gösterilebilir.

GAZEL

Zülf-i siyâhı sâye-i perr-i hümâ imiş
İklîm-i hüsne anun içün pâdişâ imiş

Bir secde ile kıldı ruh-ı âfıtâbı zer
Hâk-i cenâb-ı dûst ‘aceb kîmyâ imiş

Âvâzeyi bu ‘âleme Dâvûd gibi sal
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş

Görmez cihânı gözlerümüz yâri görmese
Mir’ât-ı hüsni var ise ‘âlem-nümâ imiş

Zülfün esîri Bâkî-i bî-çâre dûstum
Bir mübtelâ-yı bend-i kemend-i belâ imiş

Günümüz Türkçesi ile:

Sevgilinin siyah saçları,hüma kuşunun kanadının talih bağışlayan gölgesi imiş.
Onun için o güzellik ülkesinin sultanı imiş.

Bir secde etmekle güneş gibi güzel yüzü altına dönüştü
Sevgilinin çevresinin toprağı nasıl bir kimya imiş

Yüksek sesini bu aleme Davut gibi sal
Çünkü bu gök kubbede baki kalan ancak hoş bir seda imiş.

Gözlerimiz sevgiliyi görmezse dünyayı görmez olur.
Onun güzelliğinin aynası varsa dünya görünür olur.

Bu biçare Baki zülfünün esiridir sevdiğim,
Bela kemendinin esaretinin bir tiryakisi imiş.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN