Prostat kanserinde 'D vitamini' tedavisi

Prostat kanserinde 'D vitamini' tedavisi

Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Özkan Onuk, erkeklerin karşı karşıya kaldığı önemli sağlık sorunlarından biri olan prostat kanserinin hayvansal gıdalarla beslenmenin artmasıyla riskinin de arttığını belirtti. Lifli gıdaların tüketilmesinin ve güneş ışığına maruz kalınarak D vitamini seviyesinin artırılmasının ise prostat kanserine karşı koruma sağlayabileceğini söyledi.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nden Üroloji Uzmanı Dr. Özkan Onuk, 15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Onuk, prostat kanserinin tanımını yaparak, "Prostat, sadece erkeklerde olan bir salgı bezidir. İdrar torbasının hemen altında yer alır, içerisinden idrar kanalı geçer ve ayrıca spermleri testislerden getiren tüplerin açıldığı bir organdır. Prostat kanseri, bu organda meydana gelen kanserdir ve günümüzde erkekleri ilgilendiren başlıca sağlık problemlerinden biridir. En sık görülen kanser türüdür" şeklinde konuştu.

"BOL LİFLİ BESİNLER TERCİH EDİN"

Prostat kanserinin gelişiminde riski artıran faktörlerin kesin olarak bilinmediğini dile getiren Uzm. Dr. Onuk, “Birinci derece akrabalarda kanser öyküsü varsa risk 2 kat artar. Coğrafi bölgelerde prostat kanseri oranı farklılık göstermektedir. Yüksek oranda hayvansal gıda ile beslenmek, düşük E vitamini, selenyum, lignanlar, izoflavenoidler oranı artırmaktadır. Güneş ışınına maruz kalmak, vücuttaki D vitaminini artırarak prostat kanserine yakalanma oranını azaltır. Özetle, hayvansal gıdalardan kaçınmak bol lifli gıda ile beslenmek prostat kanserinden korunmak için gereklidir” şeklinde konuştu.

"SIRTINIZ AĞRIYORSA DİKKAT"

Uzm. Dr. Onuk, prostat kanserinin erken belirti vermediğini belirterek, "Prostat kanseri geç dönemde belirti vermektedir. Bu belirtiler kanser yayılmasına bağlı olarak görülmektedir. En çok gördüğümüz belirti omurilikteki prostat kanserinin metastazına bağlı sırt ağrılarıdır. Bu nedenle, ailede prostat kanseri varsa 40 yaşından sonra, ailede prostat kanseri yoksa 50 yaşından sonra prostat kanseri ile ilgili taramalar yaptırılmasını öneriyoruz" şeklinde uyarılarda bulundu.

1-010.jpg

"BAZI COĞRAFİ BÖLGELERDE DAHA YAYGIN GÖRÜLÜYOR"

Prostat kanserinde hangi bireylerin risk altında olduğunu anlatan Uzm. Dr. Onuk, “Birinci derece akrabalarda prostat kanseri varsa risk 2 kat artmaktadır. 2 veya daha fazla akrabada prostat kanseri görüldüğü zaman risk 5 ile 11 kat artmaktadır. Hayvansal gıdalardan yüksek oranda beslenen Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgemizde risk yüksektir. Özellikle D vitamini ve E vitamini bizleri kanserden koruyan vitaminlerdir, bunların düşük olması kanser gelişim riskini arttırır. Sigara içmek ve stresli bir yaşam sürmek de kanser riskini artırmaktadır" şeklinde açıkladı.

"HAYVANSAL GIDA TÜKETİMİ AZALTILMALI"

Uzm. Dr. Onuk, prostat kanserinden korunmak için neler yapılması gerektiğine dikkat çekerek, "Genetik faktörler maalesef en önemli ve değiştirilemeyen nedendir. Bazı coğrafik bölgelerde beslenme alışkanlığı ve mevsimsel durumdan dolayı risk oranı değişmektedir. Beslenme alışkanlığının değiştirilmesi ve güneş ışığından faydalanmak prostat kanseri riskini azaltmaktadır. Hastalar hayvansal gıdaları azaltmalı, meyve, tahıl ve sebze alımlarını artırmalıdır. Ayrıca hastalar kanser için en önemli faktörler olan stres ve sigaradan uzak durmalıdır" açıklamasında bulundu.

TANI KOYMA SÜRECİ

Tanı koyma sürecinden de bahseden Uzm. Dr. Onuk, "İdrar yollarındaki semptomlar nedeniyle ya da kontrol için gelen hastalara yapılan rektal (makat) muayene ve kanda bakılan PSA testindeki anormal durumlarda hastaya prostat biyopsisi önerilir. Biyopsi günümüzde iki şekilde yapılmaktadır. Bunlar, biyopsi öncesi çekilen prostat MR’ı sonrasında görülen şüpheli lezyonları ultrason ile birleştirerek (füzyon) prostattan alınan biyopsi ve prostattan rastgele alınan standart biyopsidir" diye ifade etti.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Prostat kanserinin günümüzde çok sayıda tedavisinin bulunduğunu kaydeden Uzm. Dr. Onuk, açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı:

“Tedavi seçenekleri kanserin prostata lokalize olması ya da vücuda yayılmasına göre değişmektedir. Eğer kanser prostata lokalize ise yani vücuda yayılmadıysa, cerrahi olarak prostatın çıkarılması veya uygun olan prostatlara radyoterapi dediğimiz ışın tedavileri uygulanmaktadır. Son zamanlarda deneysel olan prostatta sadece kanser bölgesinin yakıldığı HİFU gibi tedaviler de uygulanmaktadır. Prostat kanseri vücuda yayıldıysa, belli başlı 4 tedavi yapılmaktadır. Bunlar hormon tedavisi, kemoterapi, akıllı ilaçlar ve LUT-177 dediğimiz nükleer tedavilerdir. Hastaların tarama testlerini zamanında yaptırmaları, bu ölümcül kanseri erken teşhis etmemizi ve başarılı bir cerrahi ile tamamen kurtulmalarını sağlamaktadır.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN