‘Türkiye’nin hazineleri’ global erişime açıldı

‘Türkiye’nin hazineleri’ global erişime açıldı

Google Arts & Culture, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde hazırlanan ‘Türkiye’nin Hazineleri’ dijital koleksiyonunu erişime açtı. Türkiye’nin kültür varlıklarının dünya çapında tanıtımı niteliğindeki koleksiyonda 70’den fazla hikaye, 10 videodan oluşan bir belgesel dizisi ve 17 adet ‘Street View’ çekimi yer alıyor.

SALİHA SULTAN

Dünyanın farklı köşelerinde kültür çalışmaları yürüten pek çok kurumla iş birliği yaparak içerikleri dijital ortamla buluşturan Google Arts & Culture, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, Türkiye’nin kültürel mirasından ve yemek kültüründen seçkileri dijitale taşıdı. ‘Türkiye’nin Hazineleri’ başlığı ile erişime açılan ve bütün dünyanın bir tık uzağında olan dijital koleksiyon, Türkiye’nin kültür mirası ve zengin mutfağının tanınmasının yanı sıra turizmi teşvik edecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü iş birliğinde hayata geçirilen projenin lansmanı dün Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Sunuculuğunu Google Türkiye Kamu İşleri Müdürü Zeynep Güven’in gerçekleştirdiği lansmanda Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Google Türkiye Ülke Direktörü Mehmet Keteloğlu, Google Arts & Culture Proje Müdürü Rami Jawhar ve dünyaca meşhur tarihçi ve belgesel yapımcısı Bettany Hughes konuşmacı oldu.

‘ULUSLARARASI MARKA HALİNE GELMENİN YOLU MUTFAKTAN GEÇİYOR’

Bakan Ersoy, burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin turizm ürünlerini ve hedef pazarları çeşitlendirmek, turizm sezonunu 12 aya ve 81 ilimize yaymak amacıyla TGA aracılığıyla yurt dışında yoğun bir şekilde reklam ve PR çalışmaları yürüttüklerini vurgulayarak, “Bu hedeflerimiz doğrultusunda Google ile yaptığımız işbirliğinin ürünü olan Google Arts and Culture Türkiye Platformunu da, ülkemizin dünyaya tanıtılması konusunda önemli bir küresel araç olarak görüyoruz. Türkiye gibi kültürü ve mutfağı son derece zengin bir ülkenin, bu son derece önemli global platformda yer almaması tabii ki düşünülemezdi” dedi. Platformdaki seçkide Türk mutfağının da yer aldığının altını çizen Ersoy, şunları kaydetti:

“Bu platformu müze ve ören yerlerimiz dışında Türk mutfağının öne çıkan unsurlarının yurt dışında tanıtılması ve markalaşması için de bir fırsat olarak görüyoruz. Hepimizin bildiği gibi ulusal mutfak kavramı, günümüzde ‘toplumların yumuşak gücü’ olarak konumlanmış durumda. Bunun yanında ulusal mutfak, turizmin lokomotif bir kuvveti haline de geldi. Uluslararası alanda, hem imaj oluşturma hem de marka haline gelmenin yolu yine mutfaktan geçiyor. Bu kapsamda Türk mutfağına baktığımızda, elimizde ne kadar zengin bir potansiyelin olduğunu görebiliriz. Anadolu’da binlerce yıla yayılan ve birçok katmana sahip kadim bir tarihimiz var. Türk mutfağı, günümüzde global yeme içme trendlerinin tümüne cevap verir durumda. Özellikle, hızla yükselen vejetaryen beslenme tercihleri için, mutfağımız sınırsız seçenekler sunuyor. Bunun yanında, kalan her parça yiyeceğin, bambaşka bir ürüne dönüşebildiği bir mucizeye de sahibiz. Ülkemizdeki iklim çeşitliliğinin ve verimli toprakların sunduğu yüksek bir ürün çeşitliliği de var. İnanıyorum ki, Türk Mutfağı, sağlıklı, geleneksel ve atıksız yönleriyle dünya mutfaklarında öncü bir yer edinecek.”

21kr02-son.jpg

‘KÜLTÜR VARLIKLARIMIZIN EN BÜYÜK LANSMANI’

Google Türkiye Ülke Direktörü Mehmet Keteloğlu da, dijital koleksiyonu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılını karşılarken paylaşmaktan mutluluk duyduklarını, belirterek, projenin Türkiye’nin kültür varlıklarının en büyük lansmanı olma özelliği taşıdığını kaydetti. Keteloğlu, “Google Arts Culture: Türkiye’nin Hazineleri Dijital Koleksiyonumuzun, kültürümüzün zenginliği ve derinliği de göz önünde bulundurulduğunda daha nice hikayenin yer alacağı dinamik bir koleksiyon haline geleceğine yürekten inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Dijital koleksiyonun detaylarını ise Google Arts & Culture Proje Müdürü Rami Jawhar aktardı. Jawhar, müze müdürleri, sanat tarihçileri ve uzmanlarla birlikte oluşturulan seçkide yer alan hikayelerde, Binlerce yıllık Anadolu medeniyetlerinden Türk mutfağına uzanan ve Türkiye’nin zenginliğini ortaya koyanlara öncelik verdiklerini vurguladı.

Google Arts & Culture’da yer alan bölümler hakkında mini bir serginin de basın mensuplarına sunulduğu lansmanda ‘Türkiye’nin Hazineleri’ tanıtım filmi ve Bettany Hughs’un platformda yayınlanacak belgeselinin tanıtım filmleri de izlendi.

21kr02-alt1.jpg

Mehmet Nuri Ersoy

‘ARKELOJİ DÜNYASI GÖBEKLİTEPE VE KARAHANTEPE’Yİ TAKİP EDİYOR’

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy lansmanda Türkiye’nin arkeolojik çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Google Arts & Culture’da yer alan müze ve ören yerlerinin Türkiye’yi gururlandıran kültür mirasının sadece bir kısmını kapsadığını vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:

Dünyanın ‘en yoğun’ ve ‘nitelikli’ arkeolojik çalışmalarına imza atan ülkesi olan Türkiye, 2022 yılında 713 noktada arkeolojik çalışma gerçekleştirerek dünyada birinci oldu.

2023 yılında ise bugün itibarıyla 650 noktada arkeolojik çalışmalara devam ediliyor. Tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe ve Karahantepe, dünya arkeoloji çevrelerinin yakından takip ettiği bir çalışma haline geldi. Tarih öncesine ışık tutan, dünya ölçeğinde çok önemli keşiflerin yapıldığı Taş Tepeler projesi kapsamında 2023 yılında 9 arkeolojik alanda sürdürülen çalışmalarda son olarak geçtiğimiz günlerde insan ve hayvan heykellerine de ulaşıldı.”

21kr02-alt.jpg

Bettany Hughs

‘KÜRESEL MEDENİYETİN HİKAYESİ BURADA BAŞLADI’

Dünyaca meşhur Belgesel yapımcısı ve sanat tarihçisi Bettany Hughs ise konuşmasında Türkiye’ye ilk kez 1986 yılında, sırt çantasıyla geldiğini ve kültürel zenginliğine hayran kaldığını belirterek, “Ne zaman Türkiye’ye gelsem eve dönmüş gibi hissediyorum. İstanbul’un tarihine yönelik bir kitap yazdım, birçok program çektim. İlk geldiğimde sıcak bir yaz günü dolmuşla seyahat ediyordum. Bir şeftali korusunda yürürken şafak vakti Efes’e gidiyordum. Binlerce yıllık arkeolojik kalıntıya rastladım. Yıllar sonra aydınlandım, ‘dünyanın, küresel medeniyetin hikayesi burada başladı, burada olmalıyım’ dedim Geri dönmek ve bu harika hikayeyi küresel bir toplulukla paylaşmak benim için aşırı güzel” diye konuştu.

Dijital koleksiyonda 10 adet belgesel ile yer aldığını aktaran Hughs, “Türkiye’nin zengin tarihi o kadar zengin ki seçemiyorsunuz. 10 tane kısa film yayınlıyoruz. Bir dizi kültürel miras konularını seçtik. Destansı anıtlardan mozaiklere mücevherlerden gizli hazinelere geniş bir yelpazede seçmeye çalıştık” diye konuştu. Hughs, bu çekimler sırasında Türk halkının kendisini inanılmaz bir konukseverlikle karşıladığını vurgulayarak, “Fiziksel ve psikolojik olarak beslendim burada. Burada seyahat ettiğinizde sanatın ve kültürün konforunu gücünü hatırlıyorsunuz. Kültür bize zor zamanlarda bir sığınma noktası sunuyor” ifadelerini kullandı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN