Davutoğlu'ndan 'gizli protokol' açıklaması: Önce yok sonra var dedi, bilgilendirilmeliydik

Davutoğlu'ndan 'gizli protokol' açıklaması: Önce yok sonra var dedi, bilgilendirilmeliydik

Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ile Özdağ arasındaki 'gizli protokol' söylemlerinin ilk ortaya çıkışında CHP liderini aradığını söyleyerek "Böyle bir protokol var mı, diye sordum 'Yok' dedi. 'Bir bakanlık konuşuldu, karara bağlanmadı. Bağlanmadığı için size getirmedim' dedi. O akşam Karar TV'de, 'Muhatabımız Kılıçdaroğlu'dur. O da 'Yok öyle bir protokol dedi' minvaline konuştum. Onun üzerine Kılıçdaroğlu aradı 'Ku­sura bakmayın. Tekrar baktım, protokol varmış' dedi. Üzüldüm ama bir şey söylemedim" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ikinci turda desteğini aldığı Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'la aralarında imzalanan 'gizli protokol' tartışmaları sürmeye devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde KARAR TV'ye katılarak Taha Akyol ve Elif Çakır'ın sorularını yanıtlayan Davutoğlu gizli protokole ilişkin "Kılıçdaroğlu ile sabah görüştüm. İddiaların doğru olmadığını söyledi" ifadelerini kullanmıştı.

Bu kez Sözcü'den İsmail Saymaz'a konuşan Davutoğlu konuya ilişkin açıklamaları okuduktan sonra Kılıçdaroğlu'nu aradığını dile getirerek şu bilgileri verdi:

Sordum. Böyle bir protokol var mı? İçişleri Bakalığı ve üç bakanlık verildi mi? 'Yok' dedi. 'Bir bakanlık konuşuldu ama karara bağlanmadı. Bağlanmadığı için size getirmedim. Olsa bile benim kontenjanımdandı' dedi. Ben de o akşam Karar TV'de, 'Muhatabımız Kılıçdaroğlu'dur. O da 'Yok öyle bir protokol dedi' minvaline konuştum. Onun üzerine (Kılıçdaroğlu) aradı. 'Ku­sura bakmayın. Tekrar baktım, protokol varmış. Bakanlık görüşülmüş' dedi. Üzüldüm ama bir şey söylemedim.

Sözcü yazarı İsmail Saymaz'ın soruları ve Davutoğlu'nun bunlara verdiği yanıtların bir kısmı şöyle:

Kılıçdaroğlu, Özdağ'la protokol imzaladığında bakanlık paylaşı­mından haberiniz yok muydu?

Bize İçişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere herhangi bir bakanlık konusu iletilmedi.

Cumhurbaşkanı adayının destek istemesi normaldir.

Ancak ülkeyi birlikte yönetmek konusunda varılacak mutabakat Altılı Masa'yı yedili haline getireceği için açık olarak konuşulması lazım. Hepimizin onayı lazım.

Böyle bir konu görüşülmediği gibi bakanlıklar da konuşulmadı. Bizim, İyi Parti'nin, diğerlerinin hangi bakanlığı alacağı belli değil. Bunlar ilkesel olarak konuşulmadan pazarlığa girildiğine ihtimal vermemiştim, açık söyleyeyim.

Yedi maddelik mutabakatı yanlış görmedim. Orada bakanlık konusu yok. "Siyasi ve ahlaki değeri yoktur" dediğim şey, bilgisi dışında yapılan protokol.

'BAKANLIKLARIN BELİRLENMESİNİ İSTEDİM, KABUL GÖRMEDİ'

Bakanlıkları konuşmadınız mı?

Paylaşım konuşulmadı. Aslında ben 14 Mayıs öncesi ve iki seçim arası "Ba­kanlarımızı ve yüksek bürokratlarımızı ilan edelim. Hem kamuoyunda güven oluşur hem de terör ithamlarına karşı 'Bu isimler arasında PKK ya da FETÖ ile iltisaklı kim var?' diye meydan oku­ruz" dedim.

Kabul görmedi ama.

Kabul görmedi. Bunu yapabilseydik seçimi iki kişi arasında değil iki farklı anlayış ve kadro arasında olduğunu gösterirdik.

Gizli protokolden haberiniz yoktu.

Yok tabi. Olsa zaten masada pozisyon belirlerdik. Yeni bir katılım teklifi olsaydı bunu önceki usullerle karara bağlardık. Birisi gelmek istiyorsa ve Altılı Masa uy­gun görürse gelir. Ama kimlerle beraber olacağımıza biz karar veririz.

'ÖZDAĞ İLE OTURUP KONUŞMADIK, UYGULAMADA NASIL BERABER OLACAĞIZ'

Elbette Altılı Masa'daki partilerden birinin olması doğaldır. Çünkü nihai referans, liderlerin imzaladığı ortak politikalar metnidir. Bu metne imza atmamış bir partiyle mutabakatımız yokki. Mesele, hangi kontenjandan verildiği değil, kimlerle ülkeyi yöne­teceğiniz. Herkesin ittifakta kimlerin olduğunu bilme hakkı var.

"İçişleri Bakanlığı ve MİT gibi üst dü­zey bürokratların tayinini istişareyle ya­palım" dedik. Bizim için demokratik ve özgürlükçü ortamın sağlanması önemli. İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere bu niteliklere sahip kişilerin gelmesi…

Birlikte oturmadığınız bir parti­den kim olursa olsun, Altılı Masa'da "İçişleri Bakanlığı olacak, şu olacak" demek doğru gelmedi bana.

Kılıçdaroğlu'nun PM'de "Ba­kanlığı CHP'nin kendi hakkından verdim" dediği iddia ediliyor.

Fakat o masayı kuran altı liderle bunu konuşmamışız. Kimlerle bakanlar kuru­lunda olacağımız, bizim kendi olmamız kadar önemli.

Özdağ'la beş dakika bile oturup ko­nuşmamışız. Uygulamada nasıl beraber olacağız? Birçok tartışmalı konu günde­me gelecek. Hele İçişleri Bakanlığı gibi bir konuysa…

İlkeler önem taşır bizim için. Biz makamlara önem vermekten ilkeleri gözardı ediyoruz. Mesele makama gelmek değil, o makamda neyi uygula­yacağınız ve kimlerle uygulayacağınız.

O halde Altılı Masa gizli proto­kolle fiilen yediye çıktı.

Evet, öyle bir durum ortaya çıkıyor.

'ÜZÜLDÜM, BİR ŞEY DEMEDİM'

Altılı Masa sizce bilgilendirilmeli miydi?

Bilgilendirilmeliydi. Yedi maddelik kamuoyuna açıklanan protokol bize iletildi. Baktık, tamam. Problem yok. (Ama) gizli protokolde bilgilendirilme­dik, haberimiz yok. Onun için Cansu Çamlıbel'in röportajı çıkınca (Kılıçda­roğlu'nu) aradım. Sordum.

Ne sordunuz?

Böyle bir protokol var mı? İçişleri Bakanlığı ve üç bakanlık verildi mi?

Ne dedi?

"Yok" dedi. "Bir bakanlık konuşuldu ama karara bağlanmadı. Bağlanmadığı için size getirmedim. Olsa bile benim kontenjanımdandı" dedi.

Ben de o akşam KARAR TV'de, "Muhatabımız Kılıçdaroğlu'dur. O da 'Yok öyle bir protokol dedi" minvaline konuştum.

Onun üzerine (Kılıçdaroğlu) aradı. "Ku­sura bakmayın. Tekrar baktım, protokol varmış. Bakanlık görüşülmüş" dedi.

Üzüldüm ama bir şey söylemedim.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN