MEB, yaz tatilinde eğitimin devam edeceği kararını aldı. Bu konuda Mahmut Özer'den bir açıklama geldi. İşte detaylar...
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in açıklamalarına göre, 2022-2023 eğitim öğretim yılı 16 Haziran Cuma günü sona erecek ve yaz tatili başlayacak. Bakan Özer, herhangi bir uzatma yapmayacaklarını belirtti. Ancak on ildeki öğrencilerin öğrenme kayıplarını telafi etmek için 1 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında bir telafi programı yapılacağını söyledi. Bu program isteğe bağlı olacak ve hazırlıkları tamamlandı. Ayrıca 2023-2024 eğitim öğretim yılı başladığında da bir aylık sürede telafi programına devam edileceği belirtildi.
Özer, depremzede öğrenciler için devam mecburiyetinin kaldırıldığını hatırlattı ve bakanlık olarak öğrencilere psikososyal sağlamlıklarını güçlendirmek için her türlü desteği verdiklerini söyledi. Eğitim öğretimi normalleştirmenin yanı sıra psikoeğitim vermeyi de amaçladıklarını belirten Özer, çocukların travmadan hızlı bir şekilde kurtulmalarını en önemli öncelikleri olarak gördüklerini ifade etti. Bu nedenle sınıf geçme sistemiyle ilgili bir çalışma yaptıklarını da ekledi.
Sonuç olarak, öğrenciler 16 Haziran Cuma gününe kadar eğitimlerine devam edecek ve ardından yaz tatiline girecekler. Ancak on ildeki öğrenciler için isteğe bağlı bir telafi programı yapılacak ve bu programın hazırlıkları tamamlanmış durumda. Bakanlık olarak öğrencilerin psikososyal sağlamlıklarını güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapıldığı da belirtiliyor.
BİRİNCİ DÖNEM NOTU GEÇERLİ OLACAK
Milli Eğitim Bakanı Özer, son dönemde yaşanan deprem felaketinden etkilenen öğrencilerin eğitim durumu hakkında açıklamalarda bulundu. İkinci dönemdeki gecikmeleri de dikkate alarak on ilimizdeki öğrencilerin mağdur olmaması için birinci dönem notlarının ikinci dönem notlarından düşük olması durumunda birinci dönem notunun geçerli olacağını belirtti. Ancak ikinci dönem notu birinci dönem notundan daha yüksek olması durumunda ortalamanın söz konusu olacağını da ekledi. Bakan Özer, yakında bu konuda daha fazla bilgi vereceklerini belirtti.
Deprem bölgesinde sınava girecek öğrencilere yönelik olarak da açıklamalar yapan Özer, on ilde sekizinci sınıfta öğrenim gören yaklaşık 256 bin öğrencinin bulunduğunu ve bu öğrencilerin istedikleri ilde sınava girebileceklerini söyledi. Bu kapsamda, deprem bölgesindeki 67 bin 25 öğrencinin farklı illerde sınava girmeyi tercih ettiğini açıkladı.
Özer, LGS ve YKS'de ikinci dönem müfredatının kapsam dışı bırakıldığını hatırlattı. Öğrencilere yönelik tavsiyeleri hakkında da konuşan Bakan, on ilde 3 bin 405 noktada destekleme ve yetiştirme kursu açtıklarını belirterek, sadece LGS için değil, YKS için de kurslar düzenlediklerini söyledi. Ayrıca, mezun olup tekrar YKS sınavına girecek öğrencilerin de bu kurslardan yararlanabileceklerini ifade etti.
Afet bölgesinde yaklaşık 150 bin on ikinci sınıf öğrencisi bulunduğunu belirten Bakan Özer, ÖSYM'nin aldığı kararla bu öğrencilerin de istedikleri yerde sınava girebileceklerini hatırlattı. LGS ve YKS destek noktaları hakkında da bilgi veren Bakan, yaklaşık 150 bin öğrencinin kurslara katıldığını ve önümüzdeki günlerde daha da artacağını belirtti. Öğrencilere ders materyalleri ve diğer yardımcı kaynakların da gönderildiğini ifade eden Özer, afet bölgesindeki öğrencilerin herhangi bir dezavantaj yaşamamaları için ellerinden geleni yaptıklarını vurguladı.
EĞİTİM DEVAM EDİYOR
Son dönemlerde Türkiye'nin birçok ilinde meydana gelen depremler, insanların hayatını etkileyen büyük afetlerden biri olarak kaydedildi. Ancak, böylesine zorlu bir durumda bile eğitim öğretimin normalleştirilmesi gerektiğine inanan Türkiye'nin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, deprem bölgesindeki öğrencilerin eğitimlerinin devam etmesi için elinden gelen her şeyi yaptıklarını belirtti.
Özer, deprem bölgesindeki öğrencilerin öğretmenleriyle buluşmalarını sağlamak için çadırlar, konteynerler ve diğer imkanları kullanarak ücretsiz taşıma, yemek ve konaklama hizmeti verdiklerini açıkladı. Bakan ayrıca, deprem sonrası eğitim öğretimi normalleştirdiklerinde öğrencilerin doğal olarak kendi illerine geri döneceklerine de inandığını belirtti.
Bakan Özer'in bu açıklamaları, Türkiye'deki eğitim sisteminin ne kadar güçlü olduğunu ve ne kadar önem verildiğini göstermektedir. Özellikle, böylesine zorlu bir durumda bile eğitime önem verilmesi ve normalleştirilmesi, toplumun geleceği için çok önemlidir.
Türkiye, deprem sonrası bölgedeki öğrencilerin eğitimine büyük önem vererek, onların güvenli bir ortamda eğitimlerine devam etmelerini sağladı. Bu sayede, öğrencilerin hayatlarındaki olumsuz etkiler azaltılmış ve normalleşmeleri hızlandırılmış oldu.
Bakan Özer'in açıklamaları, Türkiye'nin eğitim sistemindeki başarısını ve öğrencilerin güvende olduğunu hissetmeleri için yapılan çalışmaları gözler önüne sermektedir. Bu tür zorlu koşullar altında bile eğitime verilen önem, ülkelerin kalkınması için hayati bir faktördür ve Türkiye'nin geleceği için umut vericidir.
