Aldırma gönül aldırma!

Kaçtık uçsuz bucaksız ovalara

Süzüldük masmavi gökyüzüne

Kaşıkçı kuşlarının yanında

İkrar verdik ayın şavkında

*

Ayağımızı sürüdük susuz köylerde

Pare pare olduk sözsüz türkülerde

Dolu gibi döktük sönmüş ocaklarda

Dokunamadık Fırat’ın buz gibi suyuna

*

Sevgisiz yürekler sardı her yeri

Varla yok arasında bir gidip bin geldik

Gönüllerdeki pası silemedik

Kandık ya şu fani feleğe

*

Gökteki bulutlar karardıkça kararır

Eller de açık yaraları kanırtır

Dolaştık, dert yandık gelen geçene

Bunca olana, tenhada yananlara

‘Aldırma gönül aldırma’ diyesim var

*

Yok mu bu derdin çaresi?

Arifler de şu dağların ardında kaldı

Gelin Deresi’de sezmez oldu

Kaçkar Dağları’nın için için yandığını

*

Söğütlerin göçtüğünü

Ne bilsin dumanlı dağlar

Omuzdaki yükleri

Görmez oldu zalimler

*

Boynu bükük canlar

Dalsız kalsın kötüler

Dinleyen, soran kalmadı

Garipler de hep bir başına

*

Geldik bir sevinçle

Gideriz bir ağıtla

Bir tatlı, bir acı

Arada oyalama

*

Kimi yalanla dolanla

Kimi hakkın yanında

Kimi hırsın peşinde

Doldurur zamanını

YORUMLAR (7)
7 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.