Arkeolojinin altın çağı sergisi…

Son dönemde dillerden düşmeyen kavramların başında ne geliyor diye sorsam ne dersiniz?

Eminim hemen ‘tutuklamalar, gözaltılar, hayat pahalılığı, faiz, altın, dolar’ gibi kavramları sıralarsınız.

Bir anlamda bu dönemde özellikle adalet ve ekonomiden kaynaklı sorunlar başı çekiyor. Zira kiminle konuşsam neredeyse başka konu yok.

Anlayacağınız yorgun omuzlar, asık suratlar her yerde.

Gelecek kaygısı dillerde.

Haliyle böylesi karışık bir dönemde sanat konuşmak, tarih konuşmak zor doğrusu…

Yine de deneyelim…

Geçenlerde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi’ndeki Geleceğe Miras Projesi - Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi’ni gezdim.

Sergi kapsamında 90 kazı alanında gün yüzüne çıkarılan eserlerle birlikte yurt dışından iadesi sağlanan eserlerden seçkin örnekler yer alıyor.

Sergide gezerken birden kendinizi M.Ö. 12 bin yıl öncesine uzanan bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsunuz.

Bu öyle bir yolculuk ki…

Mutfaklardaki yangınlar hissedilmiyor.

Hücrelerinde bir yudum adalet bekleyenler duyulmuyor.
Bir başına yanan garipler görülmüyor.

Sanki tüm dertler sıfırlanmış gibi. Öyle ya... Tarihin sıfır noktasında ne dert kalır ne gözyaşı.

Sergide en çok dikkatimi çeken Karahantepe’de gün ışığına kavuşan, Neolitik Çağ’a ait “Taş Tepeler” bölümüydü.

Ayrıca Amerika’dan iadesi sağlanan Marcus Aurelius heykeli de çok görkemliydi. Bu noktada 65 yıl sonra iade edilen heykel ilk kez sergileniyor.

Serginin hemen girişinde yer alan Frig Dönemi çömleği de dikkat çekiciydi.
Mutlaka görülmesi gereken bir sergi…

Anadolu’nun hafızasıyla bu şekilde yüzleşmek, geçmişin izlerini adım adım takip etmek heyecan vericiydi doğrusu.

Yalnız sergi salonu pek kalabalık değildi. Açıkçası böylesi bir sergiye daha fazla ilginin olması beklenir.

Belki de gelecek kaygısı bu denli tavan yapmışken geçmişin izlerinde kaybolma korkusu kaplamış olabilir gönülleri…

YORUMLAR (5)
5 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.