Bir küfür…

Merhamet saklandı da dağların, bulutların ardına

Kaldık mı çöl gibi gökyüzüne?

Nice sultanlar da duymadı gariplerin yokluğunu

Nice ahlar da bilinmedi, anca yaktı ya canları

Sardı mı her yanı yanık bozlaklar?

*

Dağların ötesine saklandı da türkülerle halaylar

Garip mi kaldı Erzincan İliç’le Fırat?

Boynunu büktü sümbüller, yanar dönerler

Gece gitmedi mi? Şafak sökmedi mi?

Sıra gelmedi mi mavilere, allara?

*

Ayrı mı kaldı kimsesizler neşeden, şekerden?

Koptu mu topraktan, sudan, havadan?

Bir “küfür” mıh gibi saplandı da milyonların gözyaşına

Varla yok da şaştı kaldı da kahretti mi bir başına?

Güneşin doğuşu da batışı da güzelim Nemrut’tan izlenmez oldu ya

*

Kelimelerin canı yok nicedir

Canımızı çekiştirip durma der gibi

Dokunma, yazma, söyleme, söyletme, bırak git der gibi

Dokunma yürekleri viran olanların teline, geri de dönme der gibi

Ve Âşık Mahzuni Şerif’in ‘dokunma keyfine yalan dünyanın’ sözünü der gibi!

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum