Cumhur İttifakı’nda rekabet?

Küresel sistemin çatırdadığı, bölgesel çatışmaların yayıldığı, belirsizliğin arttığı ve dolayısıyla risklerin yoğunlaştığı bu dönemde içeride de görüntünün pek iç açıcı olmadığı muhakkak.

İçeride özellikle ekonomimizin bu denli kırılgan halde olması, hesap verebilirlik ve şeffaflıktan gittikçe uzaklaşılması, kurumların yıpratılması ya da göç politikasının olmaması gibi birçok etkenden dolayı “milliyetçilik duygusunun” dikkat çekici şekilde yükseldiği düşüncesindeyim. Diğer bir deyişle vatanseverlik duygusunun gökyüzüne kadar ulaştığı belirtilebilir.

Bir anlamda seçmenin genel olarak savunma pozisyonuna geçtiği ve gelişmeleri yakından izlediği söylenebilir.

Öte yandan milliyetçilik duygusunun yükseldiği böylesi bir dönemde sahada MHP’ye gönül veren seçmenin partisiyle olan duygusal bağlantısında zayıflama olduğu belirtilebilir.

Bu noktada özellikle seçmen nezdinde Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili birçok soru işaretinin olduğu belirtilebilir.

Ve seçmenin İYİ Parti, Zafer Partisi ve Anahtar Parti’ye eskiye nazaran daha yakın durduğu söylenebilir. Bir taraftan da ortaya çıkan bu tablo bu partiler açısından önemli bir fırsat olarak görülebilir. Burada önemli olan partiler bu fırsatı ne kadar yakalayabilecek? Bunu zaman gösterecek doğrusu…

Sahada yaşanan tüm bu gelişmeler bir yana… Özellikle 29 Ekim resepsiyonu sonrası AK Parti ve MHP arasında çatlak mı var sorusuna cevap aranıyor. Ki önemli bir soru…

Açıkçası özellikle yeni hükümet sistemiyle birlikte “gücü” paylaşan iki önemli parti AK Parti ve MHP’yle ilgili konuların tartışılmasının son derece doğal olduğu düşüncesindeyim.

Nitekim bu partilerin aynı ittifak içinde olması birbirleriyle rekabet etmediği anlamına da gelmiyor. Karşılıklı hamlelerle partilerin alanlarını genişletmeye çalıştığı görülüyor.

Örneğin komisyonun İmralı’ya gitmesi meselesiyle ilgili olarak;

Yanılma payımı da not düşerek belirtmek isterim. Komisyonun İmralı’ya gitmesiyle ilgili olumlu bir adımın atılmayacağı düşüncesindeyim. En azından kısa vadede bu işin zor olduğu belirtilebilir.

Son günlerin bir diğer tartışma konusu da Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrası isimlerle ilgili… Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devam edeceği söylense de gördüğüm kadarıyla bu alanda da hararetli tartışmalar yaşanıyor. Ve tartışma programlarına baktığınızda iki isim daha çok dikkat çekiyor. Bu isimler Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Bilal Erdoğan.

Açıkçası sahayı ve özellikle liderlik konusunu yakından takip eden biri olarak, Bilal Erdoğan isminin seçmen nezdinde karşılığının olacağı düşüncesinde değilim. Diğer taraftan Fidan ile ilgili tartışmaların Fidan’ın popülaritesini olumlu anlamda artırdığı düşüncesindeyim.

Şunu da eklemek isterim… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duyguların yönetimi konusunda ne denli usta olduğu ortada. Bu noktada Fidan’ın da duygu yönetiminde gittikçe olumlu anlamda dikkat çekmeye başladığı belirtilebilir.

******

“Küstürürsün garipleri...”

Neyine şımarırsın bir nefeslik canın var

‘Hiç’sin bilmezsin yalnızsın dumanlı dağlarla

Uzun uzun gevelersin hani bilinç nerede?

Ne yaralar kapanır ne kar sümbüllerinin çığlıkları duyulur

Mavi, mor sandın şu dünyayı

Titredin rüzgârla sevemedin narçiçeklerini

Kara saplandın siyah gri kaldın gökyüzüne

Çileyi yere çaldın dolandın yalana zalime

Neyine beklersin gönül kapısında kaybolmuş yüreğinle

Git, aşkın nazını çekemezsin küstürürsün garipleri…

YORUMLAR (6)
6 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.