Tek dozda çekilen dişi yeniden çıkartıyor! Milyonlarca kişinin diş kabusunu son bulduran keşif

Tek dozda çekilen dişi yeniden çıkartıyor! Milyonlarca kişinin diş kabusunu son bulduran keşif

Çekilen dişlerin yerine yapılan implantlar veya takma dişlerin huzursuzluğuna son verecek keşif yapıldı! Tek dozda çekilen dişi yeniden çıkartıyor! Milyonlarca kişinin diş kabusu sona erecek! Artık çekilen dişin yenisi çıkacak...

Diş problemleri hayat kalitesini olumsuz etkileyebilir ve her yaşta insanlar için rahatsız edici olabilir. Günümüzde diş tedavileri, kaybedilen dişlerin yerine takma dişler veya implantlar kullanarak çözülüyor. Ancak Japonya'daki Kyoto Üniversitesi ve Fukui Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, diş sorunları yaşayan insanlar için heyecan verici bir gelişme sunuyor. 2005 yılından bu yana süren bu araştırmalar, çürüyen veya çekilen dişlerin tedavisine yeni bir perspektif getiriyor.

Japon araştırmacılar, insan diş yapısına benzer özelliklere sahip fare kobayları üzerinde geliştirdikleri bir formülle, diş tedavilerinde çığır açabilecek yeni bir yol buldular. Bu çalışmada bazı genleri farelerden çıkarmayı deneyen diğer araştırmacılar, bu gen eksikliği nedeniyle farelerin diş sayısının belirgin şekilde azaldığını gözlemlediler. Bu bulgu, bilim insanlarını farklı sorular sormaya yönlendirdi.

ÇOK FAZLA DİŞE SAHİP KİŞİLERİ İNCELEDİLER

dis-agrisi-1200x675.jpg

Normal yetişkinlerde genellikle 32 diş bulunur, ancak bazı insanlar doğuştan kaynaklanan nedenlerle bu sayıda farklılıklar gösterebilir (yani daha fazla veya daha az diş). Bu nedenle bilim insanları, dişlerin yetişkinlerde yeniden büyümesine dair ipuçları ararken, daha fazla dişe sahip olanların genetik nedenlerini incelemeye başladılar. Eğer genetik olarak müdahale edilirse, daha fazla diş büyütme olasılığı var mıydı? Bu soruya yanıt aramak için çok zaman kaybetmediler.

Araştırmanın baş yazarlarından biri olan Kyoto Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Katsu Takahashi'ye göre, diş gelişiminden sorumlu temel moleküller zaten bilinmekteydi. İnsan vücudu, kurumadan önce birçok organın ve dokunun büyümesini kendi içinde düzenleyebilir.

USAG-1 DİŞ OLUŞUMUNU ENGELLİYOR

opera-anlik-goruntu-2023-11-02-122124-www-youtube-com.png

Bu nedenle araştırma ekibi, diş gelişimini engelleyen en büyük faktörlerden biri olan USAG-1 adlı protein genini incelemeye karar verdi. Çünkü USAG-1, diş oluşumunu engelleyen bir faktördü. Eğer USAG-1 engellenebilirse, belki de dişlerin yeniden büyümesi mümkün olabilirdi.

Monoklonal antikorlar yaygın olarak kanser, artrit ve aşı geliştirme tedavilerinde kullanılır. Fareler üzerinde yapılan deneyler, USAG-1'in hem BMP hem de Wnt proteinleriyle etkileşimde bulunduğunu gösterdiğinden, bu antikorların çoğu farelerin doğum ve hayatta kalma oranlarını düşürdü.

Bu antikorlarla yapılan deneyler, BMP sinyalinin farelerde diş sayısını belirlemede gerekliliğini ortaya koydu. Ayrıca dişlerin yeniden büyümesi için tek bir uygulama yeterliydi. Bu nedenle bilim insanları, USAG-1'i bloke eden bir ilaç geliştirdi ve bu sayede bazı farelerin dişleri yeniden çıkmaya başladı. Daha sonra bu ilaç, insanlara benzer diş yapısına sahip gelinciklerde aynı sonuçları verdi.

İNSAN DİŞ YAPISINA SAHİP HAYVANLARDA DENENDİ

5fc9ee942af10719745d2b7f.webp

Bu yöntemin insanlar üzerinde işe yarayıp yaramayacağı ise gelecekteki çalışmalarla belirlenecek. Takahashi, "Gelincikler, insanlara benzer diş yapısına sahip hayvanlardır. Bir sonraki adımımız, antikorları domuz ve köpek gibi diğer hayvanlar üzerinde test etmek" dedi.

Bu araştırma, 2030 yılına kadar uygulanabilir hale gelirse dişlerini kaybeden birçok insan için yeni bir tedavi seçeneği sunabilir. Araştırmacılar, genetik faktörlerin anodonti (diş eksikliği) hastalığının etkisini azaltabileceğini düşünüyorlar. Anodonti, yaklaşık 100 kişiden birinde görülen, 6 veya daha fazla dişi olmayan bir rahatsızlıktır. Genetik faktörlerin büyük bir rol oynadığı bu hastalık, konuşma ve çiğneme gibi pek çok olumsuz etkiye yol açabilir. Eğer bu tedavi, anodonti hastalarında da işe yarıyorsa, dişlerini kaybeden birçok kişi için umut vaat eden bir gelişme olabilir.

6 YIL SONRA PİYASAYA SÜRÜLECEK

Araştırmacılar, şu anda klinik sorunlar için yalnızca implantlar ve diğer yapay önlemlerle çözülen bir durum için yeni bir tedavi yöntemi sunan bu çalışmanın, diş eti ve ilgili dokularda kayıpların tedavisinde yeni bir terapötik yaklaşımı ilk kez gösterdiğini vurguluyorlar. Takahashi ve ekibi, güvenlik çalışmalarının 2025 yılına kadar, doz çalışmalarının ise 2028 yılına kadar tamamlanması gerektiğini belirtiyor. Eğer her şey plana göre ilerlerse, 2030 yılında bu tedavi uygulanabilir hale gelebilir.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN