Osmanlı’nın batılılaşma sürecinde inşa edilen Pamukkale’deki 150 yıllık Akköy Yukarı Camii kaderine terkedildi. Tavanı aktığı için eşsiz süslemeleri zarar gören ceminin içinde de yer yer çökmelerin olduğu görüldü. Caminin durumunu gündeme getiren Gelecek Partili Sema Silkin Ün, bölge halkının talebine rağmen eserin restore edilmediğini belirtti. Ün “Mevcut durumda önemli bir tarihi eserimiz çözümsüzlüğün kurbanı olmaktadır. Bu kış camimizin son kışı olma riski vardır” dedi.
MELİS ÇAKIR
Denizli’nin Pamukkale ilçesinde bulunan 150 yıllık Akköy Yukarı Camii, restore edilmemesi durumunda çökecek. Yağmacıların hedefi haline gelen cemi bakımsızlıktan dolayı her geçen gün çürüyor. Osmanlı’nın batılılaşma sürecinde (18.-19. yy.) inşa edilen camilerdfen biri olan Akköy Yukarı Camii’nin görenleri üzdüğü halini ise Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün gündeme getirdi. “Kamuoyuna bilgilendirmek isterim” diye paylaşımda bulunan Ün “Tarihi Akköy Yukarı Camii’nin akıbeti, tarihi eserlerimiz konusunda hassasiyet gösteren sanat tarihçilerimiz, akademisyenlerimiz ve vatandaşlarımız tarafından zaman zaman gündeme getirilmektedir.
2008’DEN BU YANA ATIL DURUMDA
150 yıllık Akköy camii, orijinalliği sınırlı müdahalelerle bugüne dek korunmuş bir camimizdir. Caminin kapasite yetersizliği ve yıpranmışlığı sebebiyle hemen yanına 2008 yılında hayırseverlerce yeni bir cami inşa edilmiştir. İlgili yıllarda tarihi caminin restorasyon ihtiyacına dair yazılı taleplerde bulunulmuş konu yetkililerin gündemine girerek koruma kararı alınmış ancak restorasyona dair bir gelişme kaydedilmemiştir. Yasa gereği tarihi eserlerin bulunduğu alanlarda, sit alanı sayıldığından yapılaşmaya gidilemez. Restorasyonun mülkiyet sahibi Pamukkale Belediyesi tarafından projelendirilmesi gerekir. Ancak yasa ve olası toplumsal tepki belediyenin bu konuda adım atmasını zorlaştırmaktadır.
BU KIŞ ESERİN SON KIŞI OLMASIN
Mevcut durumda önemli bir tarihi eserimiz çözümsüzlüğün kurbanı olmaktadır. Bu çözümsüzlük eserimizi ihya etme iradesi gösteremeyen bizlere yakışmamaktadır. Tavandan giren yağmur suları tahribatın bedelini ağırlaştırdığından bu kış camimizin son kışı olma riski vardır. Konunun tarafı kurum yöneticilerimiz ile görüştüm. Maksadımız sorumlu aramak değil çözüme yönelik bir yol aramaktır. Gelinen aşamada en hızlı çözüm eserin mülkiyetinin Vakıflara devredilmesidir. İvedilikle harekete geçilmezse vebalinin ağır olacağını üzülerek hatırlatmak durumundayım. Eserin ihyasına yönelik girişimlerin bu vesile ile başlatılmasını umuyorum.”
