Bu hastalık kadınlarda erkeklere göre 10 kat fazla görülüyor! Tedavi edilmezse bağımlılığa yol açabilir…

Bu hastalık kadınlarda erkeklere göre 10 kat fazla görülüyor! Tedavi edilmezse bağımlılığa yol açabilir…

Bazı hastalıklar kişilerin cinslerine göre daha sık görülebiliyor. Öyle ki kadın ve erkekler arasındaki bazı fiziksel ve ruhsal farklar hastalıkların görülme oranlarına da etki ediyor. Bu hastalık ise kadınlarda erkeklere oranla 10 kat fazla görülüyor. Öte yandan tedavi edilmediği takdirde bağımlılıklara yol açabiliyor. İşte konuya ilişkin detaylar…

Kaygı bozukluğu rahatsızlığı, şu an için toplumun yaklaşık yüzde 20’sinde görülebiliyor. Lakin bu hastalık kadınlarda erkeklere oranla 10 kat fazla görülürken aynı zamanda tedavi edilmediği takdirde alkol ve madde bağımlılığına yol açabiliyor. Dolayısıyla kaygı bozukluğu yaşayan kişilerin bir uzmana başvurarak tedaviye başlamaları önem arz ediyor. Bu konuya ilişkin olarak bazı açıklamalarda bulunan Özel Eskişehir Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Olcay Sonkurt, önemli detayları paylaştı.

ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞINA SÜRÜKLÜYOR

Kaygı bozukluğu, her yaş grubuna göre farklı belirtiler gösterebiliyor. Yetişkinlerde, huzursuzluk, bunaltı, sıkıntı, endişe, uykusuzluk ve iştahsızlık gibi çocuklarda ise karın ağrısı, uykusuzluk ve altını ıslatma şeklinde belirtiler gösterirken bunun yanı sıra hastalık ilerledikçe panik atak ve panik bozukluk gibi durumlara yol açabiliyor. Bu konuyla alakalı önemli bir detaya değinen Sonkurt, “Kaygı bozukluğu tedavi edilmezse, alkol ve madde bağımlılığına neden olabilir” dedi.

yeni-proje-38.jpg

TOPLUMDA YAYGIN OLARAK GÖRÜLÜYOR

Kaygı bozukluğunun toplumda yaygın olarak görüldüğünü belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Olcay Sonkurt, “Kaygı bozuklukları maalesef ki toplumda çok sık görülen bir durumdur. Halk arasında anksiyete olarak da bilinebiliyor. Genellikle 20’li yaşlarda başladığını gördüğümüz ve toplumda yüzde 10 ile yüzde 20 civarında hayat boyu gelişme riski olan ve çok sık görülen bir durum. Kaygı bozukluğu genel olarak yaşantıdaki bir takım sıkıntılı olaylar sonrasında ortaya çıktığını gördüğümüz, bazen biyolojik sebepleri olabilen bazen de travmatik deneyimlerden veya geçmiş olumsuz yaşantıların sonrasında ortaya çıkabilen bir rahatsızlıktır. Huzursuzluk, bunaltı, sıkıntı, endişe, uykusuzluk, iştahsızlık, birtakım uyuşmalar, kalp çarpıntısı ve nefes darlığı gibi bedensel belirtilerle de gidebilen, kendi kendine de geçmeyen veya oldukça uzun zaman kalabilen bir rahatsızlıktır. Toplumda yaygın kaygı bozukluğu dediğimiz şeyler tüm gün boyunca sürebilen şeyler ama çok yaygınlaştığı, çok alevlendiği zamanlarda insanların panik atağı diye bildiği ‘Panik bozukluğu’ şiddetinde olabiliyor. Bu genelde insanların o an öleceği, kalp krizi geçireceği, delireceği ya da aklını kaybedeceği korkusuyla da gidebilen çok sıkıntılı durumlara sebep olabiliyor” dedi.

yeni-proje-39.jpg

KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR

Kadınlarda, erkeklere oranla 10 kata kadar daha fazla kaygı bozukluğunun oluştuğunu belirten Uzman Dr. Sonkurt, “Hem Türkiye’de hem de dünyada kadınlarda erkeklere göre çok daha fazla görüldüğünü söylemek mümkün. Bunun pek çok çeşitli sebepleri var. Genelde hormonal sebeplerden ya da yaşantısal sıkıntılardan olabiliyor. Kadınların maruz kaldığı, psikolojik açıdan zorlayıcı olaylar, erkeklere kıyasla pek çok toplumda daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Bu sebeplerden dolayı kadınlarla erkekler arasında yaklaşık 10 kat bir farklılık olduğunu söyleyebiliriz. Kişinin gündelik aktivitelerini bu yaşadığı kaygısı etkiler nitelikte olursa, yani uyku kalitesi bozulur veya gün içerisinde yapması gereken aktiviteleri bu sebepten dolayı yapamaz, aksatır, işine gücüne engel olur böyle bir durum yaşarsa kişiler ve bunlar geçmezse uzun süreli en azından birkaç hafta boyunca devam ederse bir ruh sağlığı uzmanına görünmelerinde fayda olduğunu söyleyebilirim. Bu rahatsızlık çok fazla kendi kendine geçebilen bir durum değildir. Yaşantıdaki genelde bir takım sıkıntılarla ilişkili olduğu için kişinin bunun çözüm yollarını araştırması ve bunu farkındalığını sağlayabilmesi için bir uzmanla görüşmesi gerekiyor. Güncel belirtilerin azaltılması da çok faydalı olan şeylerdir. Eğer kendi haline bırakırsa bu yaşantıda ki ciddi sıkıntılara yol açabilir. Kişinin işlevselliğini düşürebilir, aile yaşantısını, kişiler arası ilişkilerini etkileyebilir” diye konuştu.

yeni-proje-40.jpg

KAYGI BOZUKLUĞUNDAN KURTULMAK İÇİN YANLIŞ SEÇİMLER YAPILIYOR

Sonkurt, kaygı bozukluğu yaşayan birçok kişinin rahatlamak, kafasının içerisindeki sesleri susturmak ve sakinleşmek için alkol ya da uyuşturucu gibi maddelere yönelmeye başladığını ifade ederek şunları söyledi:

“Aynı zamanda bazen insanlar, kaygı bozukluğunu ortadan kaldırmak için alkol veya madde kullanımı gibi yollara başvurabiliyorlar. Kaygı giderici etkileri olabilmesi geçici olarak nedeniyle ve bu daha sonrasında birtakım bağımlılıklarla karşımıza çıkabiliyor maalesef. Kısacası eğer tedavi edilmezse, kişinin yaşantısında gerçekten önemli etkilere sebep olan bir durum olabilir. Çocuklarda da bazen kaygı bozukluğunun belirtileri görülebiliyor. Bunlar biraz daha erişkinlerden farklı. Çocukların bunu bedensel eleştirme oranları biraz daha fazla. Bazen karın ağrısı, uykusuzluk gibi belirtilerle giden şekillerde kaygı bozukluğu çocuklarda karşımıza çıkabiliyor. Daha küçük yaştaki çocuklarda da altını ıslatma gibi durumlarda karşımıza çıkabiliyor.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN