Teknolojinin hızlı gelişimi elektronik veri değişimini ve dönüşümünü mecbur kıldı. Bu alanda oldukça şeffaf ve açık hizmetler veren MAP, sipariş yönetiminden tedarik sürecine ve aynı zamanda fiyat takibine kadar birçok süreci yönetiyor. Veri akışını yönettiklerini anlatan MAP Yönetim Kurulu Üyesi Tuncel “Biz bir çeşit akıllı kuryeyiz. Perakende de bile online siparişleri biz alıyoruz. Hatta teknolojik olarak tek tek sipariş bile topluyoruz” dedi.
ALİ YILDIRIM
Türkiye’de çeyrek asırlık geçmişe sahip olan ve Türkiye’de Elektronik Veri Değişimi ve Dijital Dönüşüm (EDI) sektöründe hizmet gösteren MAP, dünyada 1500’ün üzerinde müşterinin veri akışını yönetiyor. Bu sistemin araya kimse girmeden yapıldığını aktaran MAP Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Tuncel, 10’dan fazla sektörle çalıştıklarını bildirdi. Bu sistemin araya kimse girmeden yönetildiğini söyleyen Tuncel, AR-GE ve üretim planlamasına karışmadıklarını bir çeşit akıllı kurye olduklarını vurguladı.
TEKNOLOJİ İHRACATI YAPIYORUZ
Üretim tesisinden, fabrikadan veya bir şirketten gelen bilgiyi alıp parçaladıklarını belirten Tuncel “Bu bilgiyi şirketlerin sistemlerine entegre ediyoruz. Bir nevi dişliyiz. Hem otomasyonun içinde hem de firmalar arasındaki dişli. Otomotiv tarafından örnek vermek gerekirse; bu sistemi fabrikalara üretim tesislerine kurabiliyoruz. 12 aylık geliyor tahminler ama bu ara tedarik sürecinde olan problemler bizde de haftalık hatta 3 günlük programlar bile yazmamıza neden oluyor. Bugün için 1 ay önce 18 aylık bir sipariş sürecini bize bildirmiş olabilirler fakat şimdi bunu 24 aya veya 10 ay gibi süreçlere de düşürebiliyorlar. Bu sistem elektronik olarak yürüyor. 16-17 fabrikayla bağlıyız. Renault, Volvo, GM, Fiat, Land Rover gibi birçok fabrikalarla da çalışıyoruz. Yurtdışı bağlantı ayağımız da var. Bir nevi teknoloji ihracatı yapıyoruz” dedi. Bu işi sadece üretim tarafında değil e-ticarette de yaptıklarını açıklayan Tuncel, online olarak verilen siparişlerin MAP’ın sistemlerinden geçtiğinin altını çizdi.
SİPARİŞLERİ BİZ DAĞITIYORUZ
Tuncel sistemi şöyle anlattı: “Carrefour, Metro gibi zincirlerin siparişlerini bir nevi bir anlamda biz dağıtıyoruz. Sağlıkta da varız. Marks&spencer’ın siparişleri bize geliyor mesela biz dağıtımını yapıyoruz. Amazonla birden fazla ülkede bağlıyız. Apple ile yine aynı şekilde. Getir, Yemeksepeti, İstegelsin, Çiçeksepeti gibi birçok e-ticaret sipariş ağının iletimlerini biz yapıyoruz. Tek tek teknolojik olarak siparişleri taşıyoruz. Taşırken fiyat kontrolü adet olarak ve koli haline bile getirip teslimat sürecini yönetiyoruz.”
‘2.5 MİLYAR DOLARLIK BİR TİCARET HACMİ VAR’
Yaklaşık 2.5 milyar dolarlık bir ticaret hacimlerinin olduğunu aktaran Hakan Tuncel, tahminlerinin bu yönde olduğunu aktardı. 150 milyon mesaj 15 milyon değerli evrak taşıdıklarını anlatan Tuncel “Mesela bir gemi geliyor. Yanaşacağı liman belli o yanaşana kadar bir evrak süreci var. Onu biz yönetiyoruz ve iletiyoruz. Gemide ne var nereye yanaşacak, evrakları nerede karşılaştırma ve onay sürecini biz yapıyoruz. Konteynırın ağırlığını boyutunu ve ticari durumunu bile biz iletiyoruz. Bizim yıllık ticaret hacmimiz 1 milyon dolara yakın. Türkiye’de hacim büyüyor. Biz bu yaptığımız işi artık yurtdışında da yapmaya başladık. Servis olarak sadece Romanya’da varız ama 30 ülkeyle şu an bağlantı kurabiliyoruz. Avustralya, Güney Amerika, Çin, Japonya gibi ülkelerde de varız bağlantı olarak” dedi.
‘SİPARİŞİNİZ YOLA ÇIKTI’ MESAJINI BİZ VERİYORUZ
E-ticaret sistemine de entegre olduklarını anlatan Hakan Tuncel “Sizinle ilişkiyi kuran sistemleri hayata geçiriyoruz. ‘Siparişiniz yola çıktı’ mesajını bizim sistemlerimiz veriyor. Stok fiyat güncellemesi yapabiliyoruz. Biz bütün bu operasyonu 22 kişiyle yürütüyoruz. Ekibimizin yüzde 90’ı zaten mühendis. Fabrika gibiyiz ikinci vardiya çalıştığımız zamanlar bile var. 800 müşteriyle çalışıyoruz. Bunu değişik sistemlerde 1500’e kadar çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.
İHTİYAÇ HARİTASINA KATKI SUNMAK İSTEDİK AFAD ‘LAZIM DEĞİL’ DEDİ
Yaşanan deprem felaketini üzüntüyle öğrendiklerini ifade eden Hakan Tuncel, bu süreçte yardım etmek için kolları sıvadıklarını ve bütün partileri aradıklarını söyledi. İhtiyaç haritasına katkı sağlamak istediklerini anlatan Tuncel şöyle devam etti: “Sonuçta o bölgeye tonlarca yardım gitti ve gidiyor. Kimi yere ihtiyaç olan ürünler kimi yerlere de çok alakasız ürünler gidiyor. Biz bunu sürdürülebilir yapılması gerekiyor dedik. Çorbada tuzumuz olsun dedik. Ücretsiz. AFAD ‘bu bize lazım değil’ dedi. Ahbap ‘çok iyi fikirmiş acaba bununla kim ilgilenir onu bulalım’ dedi. İhtiyaç haritası 3 kere aradı, IT ekiplerine bağlantı kurulacağını söyledi. En son AKUT ile görüştük bunlar üzerinden AFAD ile tekrar görüşeceğiz. İnşallah bir şeyler oluşacak. İhtiyaçları mevsimine göre ihtiyacına göre dağıtacağız. Bu ihtiyaç olarak akacak bizde düzenlemesini yapacağız. Tırları bölgeye yığılmamış olacak. Biz bu düzeni sağlamaya talip olduk. Yatırıma da gerek yok biz bunu ücretsiz destek için yapacağız.”
‘FAHİŞ FİYAT ARTIŞI GERÇEĞİNİ ÇÖZEBİLİRİZ’
Tarım krizini de çözmenin mümkün olduğunu belirten Hakan Tuncel “Aslında sistem çok basit. Teknik olarak bunu uygulayıp bilgi akışını sağladık mı, fahiş fiyat artışlarının önüne geçebiliriz. Ama birçok kuruluş bu şeffaflığı istemiyor. Biz istenilirse o sürecin içerisinde olabiliriz. Tarladan sofraya olan sistemi fiyat olarak takip etmemiz çok kolay. Maliyet hesaplamamız çok çok basit. Bununla birlikte fiyat artışı gerçeğini çözebiliriz. Yön artık bu tarafa gidiyor. Mecbur kalınacak bir süre sonra” ifadelerini kullandı.
